Aya

istabl.
1953
HT logo
 
 
 
               
 

:::
:::
 

Bismillahi Al-Rahman Al-Raheem

Soru Cevap
Güvenlik Kameraları Kullanmanın Hükmü
Görüntüler, Şeri Kanıt Kabul Edilir Mi?

Dr. Bessam Şaban

Soru:
es Selamu Aleykum ve Rahmetullahi ve Berakâtuh,
Bayramınız mübarek olsun değerli Emirimiz. Nice mutlu yıllara, Allah Subhânehu ve Teâlâ sizi korusun
Benim sorum şudur: Mağaza ve sokaklarda kullanılan güvenlik kameralarının hükmü nedir? Bir kişi hırsızlık yaparken kameraya yakalanırsa, kamera kayıtları delil kabul edilir mi?

Cevap:
Aleykum’us Selam ve Rahmetullahi ve Berakâtuh,
Sorunuz iki şıktan oluşuyor: Birincisinde güvenlik kameraları kullanmanın hükmünü soruyorsunuz. İkincisinde ise güvenlik kameraları tarafından çekilen görüntülerin şeri kanıt olup olamayacağını soruyorsunuz?

Sorunun ilk şıkkına cevap:
Güvenlik kameralarının hükmü, şu şeri kaide altında mündemiçtir. “Tahrim delili varit olmadığı sürece eşyada aslolan ibahadır” Bu kaide, Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın şu sözlerinden çıkarılmıştır:
أَلَمْ تَرَوْا أَنَّ اللَّهَ سَخَّرَ لَكُمْ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الْأَرْضِ “Allah’ın, göklerde ve yerdeki sizin emrinize verdiğini görmediniz mi?” [Lokman 20]

وَسَخَّرَ لَكُمْ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الْأَرْضِ جَمِيعًا مِنْهُ “O, göklerde ve yerde ne varsa hepsini, kendi katından (bir lütfu olmak üzere) size boyun eğdirmiştir.” [Casiye 13]

Kameraları haram kılan bir delil varit olmadığına göre, asli hükmü ibaha olarak kalır. Fakat mubah bir şey, haram bir iş için kullanılırsa, bu kullanım haram olur. Bu, şu şeri külli kaideye göredir: “Harama vesile olan şey de haramdır.” Zarar kaidesi de böyledir. “Mubah bir eşyanın bir birimi, zarar veriyorsa ya da zarara yol açıyorsa, o birim haram olur, eşya mubah olarak kalır.”

Buna göre güvenlik kameraları, hırsızlığı önlemek amacıyla dükkânları gözetlemek veya sokaklardaki trafiği denetlemek gibi caiz bir iş için kullanılırsa, caizdir. Ancak insanlara karşı casusluk yapmak, hareket ve evlerini gözetlemek veya mahremlerine vakıf olmak veya evlerinin için çekmek için kullanılırsa, haramdır. Çünkü insanlara karşı casusluk yapmak, hareket ve oturdukları yeri gözetlemek haramdır. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyuruyor:

وَلَا تَجَسَّسُوا “Casusluk yapmayın.” [Hucurat 12]

Ebu Davud da Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem’den rivayet ettiğine göre

إِنَّ الْأَمِيرَ إِذَا ابْتَغَى الرِّيبَةَ فِي النَّاسِ أَفْسَدَهُمْ “Emir, insanların ayıplarını araştırırsa onları ifsat eder.”

Çünkü insanların mahremleri ve özel hayatlarını dikizlemek haramdır. Müslim,

Ebu Hurayra’dan rivayet ettiğine göre

مَنِ اطَّلَعَ فِي بَيْتِ قَوْمٍ بِغَيْرِ إِذْنِهِمْ، فَقَدْ حَلَّ لَهُمْ أَنْ يَفْقَئُوا عَيْنَهُ
“Her kim izni olmaksızın bir kavmin evine bakarsa, onun gözünü çıkarmaları helal olur.”

Sorunun ikinci şıkkına cevap:
Güvenlik kameralarıyla çekilen görüntüler, şeran kanıt teşkil etmezler. Çünkü şeri delillere göre şeri kanıtlar, dörttür: İtiraf, yemin, tanıklık ve yazılı belgeler.
Bu dört kanıt dışında başka bir kanıt yok. Bunların delilleri şunlardır:

- İtiraf: Buhari, Zeyd bin Halid ve Ebu Hurayra’dan rivayet ettiğine göre Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur:

وَاغْدُ يَا أُنَيْسُ إِلَى امْرَأَةِ هَذَا، فَإِنِ اعْتَرَفَتْ فَارْجُمْهَا “Ey Üneys, filan kadına git sor, şayet zina ettiğini itiraf ederse onu recmet.”

- Yemin: İbn Mace, Sünen’inde İbn Abbas’tan rivayet ettiğine göre Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur:

لَوْ يُعْطَى النَّاسُ بِدَعْوَاهُمْ، ادَّعَى نَاسٌ دِمَاءَ رِجَالٍ وَأَمْوَالَهُمْ، وَلَكِنِ الْيَمِينُ عَلَى الْمُدَّعَى عَلَيْهِ “Eğer insanlara davaları ile verilecek olsaydı, (bir kısım) adamlar bir kavmin kanlarını ve mallarını iddia ederdi, fakat delil iddia edene, yemin ise inkar edenedir.”

Darukutnî Ata’dan, Ebu Hurayra’dan rivayet ettiğine göre

الْبَيِّنَةُ عَلَى مَنِ ادَّعَى، وَالْيَمِينُ عَلَى مَنْ أَنْكَرَ إِلَّا فِي الْقَسَامَةِ “Delil, iddia edene, yemin ise inkâr edenedir. Ancak kâseme bundan müstesnadır.”

Başka bir rivayette ise Amr b. Şuayb, babasından, dedesinden Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur:

الْبَيِّنَةُ عَلَى مَنِ ادَّعَى، وَالْيَمِينُ عَلَى مَنْ أَنْكَرَ إِلَّا فِي الْقَسَامَةِ “Delil, iddia edene, yemin ise inkâr edenedir. Ancak kâseme bundan müstesnadır.”

- Tanıklık: Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyuruyor:
وَاسْتَشْهِدُوا شَهِيدَيْنِ مِنْ رِجَالِكُمْ فَإِنْ لَمْ يَكُونَا رَجُلَيْنِ فَرَجُلٌ وَامْرَأَتَانِ “Erkeklerinizden iki de şahit bulundurun. Eğer iki erkek bulunamazsa rıza göstereceğiniz şahitlerden bir erkek ile iki kadın olsun.” [Bakara 282]

- Yazılı belge: Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyuruyor:

وَلاَ تَسْأَمُوا أَنْ تَكْتُبُوهُ صَغِيرًا أَوْ كَبِيرًا إِلَى أَجَلِهِ ذَلِكُمْ أَقْسَطُ عِنْدَ اللَّهِ وَأَقْوَمُ لِلشَّهَادَةِ وَأَدْنَى أَلاَّ تَرْتَابُوا إِلاَّ أَنْ تَكُونَ تِجَارَةً حَاضِرَةً تُدِيرُونَهَا بَيْنَكُمْ فَلَيْسَ عَلَيْكُمْ جُنَاحٌ أَلاَّ تَكْتُبُوهَا “Büyük veya küçük, vadesine kadar hiçbir şeyi yazmaktan sakın üşenmeyin. Böyle yapmanız Allah nezdinde daha adaletli, şehadet için daha sağlam, şüpheye düşmemeniz için daha uygundur. Ancak aranızda yapıp bitirdiğiniz peşin bir ticaret olursa, bu durum farklıdır. Bu durumda onu yazmamanızda sizin için bir sakınca yoktur.” [Bakara 282]

Şeri delillere göre kanıtlar işte bunlardır. Parmak izi, kan tahlili, fotoğraf, polis köpeği ve benzeri hususlar, ipuçları olmaktan öteye geçemezler. Çünkü kitap ve sünnette bunlara ilişkin bir delil yoktur. Dolayısıyla şeri kanıt olarak kabul edilmezler. Buna göre kanıt, kanıt olduğuna delalet eden bir delil varsa ya da bir delilin kapsamı altına giriyorsa, kanıttır… Dolayısıyla güvenlik kameraları görüntüleri, kanıt değildir. Bu onların kıymeti harbiyesi olmadığı anlamına gelmez. Aksine diğer ipuçları gibi kimlik tespiti için kullanılırlar. Kimlik tespiti ayrı şey, kanıt ayrı şeydir. Görüntüler ve diğer ipuçları, kimlik tespiti için kullanılabilir. Bu, tıpkı maktulün falan kişi katildir demesi gibidir. Bu ifade, kimlik tespiti için bir ipucudur, ama iddiaya kanıt olmaz. Buhârî, Sahih’inde Enes bin Malik’ten rivayet ettiğine göre

أَنَّ يَهُودِيًّا رَضَّ رَأْسَ جَارِيَةٍ بَيْنَ حَجَرَيْنِ، فَقِيلَ لَهَا: مَنْ فَعَلَ بِكِ هَذَا، أَفُلاَنٌ، أَفُلاَنٌ؟ حَتَّى سُمِّيَ اليَهُودِيُّ، فَأَوْمَأَتْ بِرَأْسِهَا، فَجِيءَ بِاليَهُودِيِّ فَاعْتَرَفَ، فَأَمَرَ بِهِ النَّبِيُّ e فَرُضَّ رَأْسُهُ بِالحِجَارَةِ “Bir Yahudi, bir cariyenin kafasını iki taş arasında ezdi. Kendisine: Bunu sana kim yaptı? Falan mı, falan mı?” diye soruldu. Yahudi’nin ismi söyleninceye kadar sürdü, Yahudi’nin ismi anılınca başı ile evet diye işaret etti. Yahudi yakalandı ve suçunu itiraf etti. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem Yahudi’nin başının da taşla ezilmesini emretti.”

Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem, cariyeye kendisini kimin öldürdüğünü sordu, falan mı falan mı diye ona isimleri tek tek saydı. Sonunda kadın Yahudi’yi işaret etti. Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem cariyenin sözüne kanıt olarak itibar etmedi, aksine bir ipucu olarak kullandı. Sonra Yahudi getirilip katil olduğunu itiraf edince, onun itiraf ve ikrarı kanıt oldu, maktulün sözü değil. Benzer şekilde ele geçirilen diğer ipuçları da böyledir. Şeri kanıt olmazlar. Ancak şeri delil varsa bundan müstesnadır.


Kardeşiniz Ata İbn Halil Ebu Raşta

Facebook sayfasının linki:

https://www.facebook.com/photo.php?fbid=220629058105179

H.11 Rabiu’l Evvel 1437

   
22.12.2015
   



...:-

Güvenlik Kameraları Kullanmanın Hükmü Görüntüler, Şeri Kanıt Kabul Edilir Mi?