Aya

istabl.
1953
HT logo
 
 
 
               
 

:::
:::
 

Bismillahi Al-Rahman Al-Raheem

Ey Yemen Ordusu!

Diktatör Yönetimi Ortadan Kaldırarak Resulullah’ın Müjdesini Gerçekleştirin ve İkinci Raşidi Hilafet Devleti’ni Kurun

Müslümanların bugün sıkıntısını çektiği fesat, fakirlik, zulüm ve akan kanlar, iktidarı ve muhalefetiyle sömürgeciliğin bir sonucudur. Zira her ikisi de Yemenli Müslümanların başına gelen ve temeli Allah’ın indirdiklerinden başkasıyla hükmetme olan felaketlerin ve krizlerin ortağıdırlar. San’a, Aden ve diğer yelerde olduğu gibi bugün rejimin insanları sokaklarda katletmesinin sebebi, muhalefetin onayladığı kapitalist sistemdeki temsildir.

Tunus’ta olaylar yaşandı ve Tunus dışındaki insanlar bu yüzden ağladı, Mısır’da aynı şey oldu ve Mısır dışındaki insanları ağlattı, Yemen’de de aynı şekilde oldu… Yani tek kelimeyle İslam ümmetinin elemi de derdi de tektir.

Bugün İslam ümmetinin, tek bir ağızdan slogan atması herhangi bir ülkedeki tek bir yöneticinin ortadan kalkması için değildir. Aksine tüm yöneticilerin ortadan kalkmasından ve İslam beldelerindeki rejimlerin baştan aşağı değişmesinden söz etmektedir. Çünkü bu yöneticiler, İslam’dan uzaklaşmada haddi aştılar ve işbirliği yaparak halklarına en şiddetli azabı reva gördüler. Yoksa helak olmuş Mısır rejiminin, San’a'da göstericilere sıkılan zehirli gazları vermesinin ne anlamı vardır?! Yoksa Ali Abdullah Salih’in, Kaddafi’nin uçaklar, tanklar, roketatarlarla Müslüman Libya halkının evlatlarına savaş açtığı, Libya şehirlerine ve köylerine darbeler indirdiği, Müslümanlara dünyayı dar edeceğini, Libya’yı ev ev, sokak sokak, karış karış temizleyeceğini söylediği bir sırada Libya’ya heyet göndermesinin ne anlamı vardır?! Bunların bir benzeri de Bahreyn’deki insanları bastırmaları için kuvvetlerini gönderen ve gösterileri bastırması için Aden’e silah ve askerî teçhizat yüklü bir gemi yollayan Abdullah Bin Abdulaziz’dir. Bu da bu yöneticilerin tek dertlerinin ve tek işlerinin İslam ümmetine pranga vurmak ve onu katletmek olduğunu göstermektedir.

Bir an meselesi haline gelen ve kafilerin ertelemek istediği Resul [SallAllahu Aleyhi ve Sellem]‘in bizleri müjdelediği İkinci Raşidi Hilafet Devleti kurulup ruveybida yöneticiler ortadan kaldırılmadıkça İslam ümmetinin durumu asla düzelmeyecek, karşılaştığı olaylar ve belalardan kurtulamayacaktır.

Ey Yemen Silahlı Kuvvetlerindeki Erler:

Hizb-ut Tahrir, sizlere Hilafet Devleti’ni kurma zamanının geldiğini söylemektedir. Zulmü ortadan kaldırmanın ve seksen yedi senedir devletinin yıkılmasına, kafirin kendisine ve kaynaklarına tahakküm etmesine sessiz kalan İslam ümmetini günahtan kurtarmanın tam zamanıdır.

Ey Yemen Ordusundaki Subaylar ve Erler:

Artık topu ayağınıza almanız için dünyanın dört bir tarafında Müslümanların başına gelen katliamlar yetmez mi?! İslam’a ve ehline nusret vermeyi istemez misiniz?! Müslümanların ordularının görevi, ümmeti savunmak ve İslam’ı cihat yoluyla yaymaktır.

Ey Yemen Topraklarındaki Ordu:

Hizb-ut Tahrir, insanlara karşı harekete geçmenizin Libya’da olduğu gibi Batının askeri müdahalesine gerekçe oluşturacağını, bunun vebalinin size ait olduğunu, askerî komutanların gösteri alanlarına katılmasının hiçbir faydasının olmayacağını, rejimin devrilmesinin ardından Yüksek Askerî Konsey oluşturularak Mısır deneyiminin tekerrür etmesine gerek olmadığını hatırlatır. Çünkü Yüksek Askerî Konseyi’nin oluşturulması, sadece şahısların değiştirilmesi için olup görevi, ülkenin kafir Batının nüfuzu altında kalmasını sağlamaktır.

Hizb-ut Tahrir, sizleri dünyada adınıza altın harflerle yazılacak büyük şerefe ve ahirette büyük ecre nail olan öncüler olmaya çağırıyor. O halde Ali Abdullah Salih ve rejimini alaşağı edin, Hilafet Devleti’ni kurun, İslam’la hükmedecek ve tüm İslam beldelerini tek bir rayenin altında birleştirecek olan Müslümanların Halifesine biat edin. Zira ufukta Resul [SallAllahu Aleyhi ve Sellem]‘in müjdesi görünmektedir. Resul [SallAllahu Aleyhi ve Sellem], şöyle buyurmaktadır:

تكون النبوة فيكم ما شاء الله أن تكون، ثم يرفعها الله إذا شاء أن يرفعها. ثم تكون خلافةً على منهاج النبوة فتكون ما شاء الله أن تكون، ثم يرفعها إذا شاء أن يرفعها. ثم تكون ملكاً عاضاً، فتكون ما شاء الله أن تكون، ثم يرفعها إذا شاء أن يرفعها. ثم تكون ملكاً جبرياً، فتكون ما شاء الله أن تكون، ثم يرفعها إذا شاء أن يرفعها. ثم تكون خلافةً على منهاج النبوة. ثم سكت “Nübüvvet sizlerin arasında Allah’ın kalmasını dilediği kadar kalacaktır. Sonra onu kaldırmayı dilediğinde onu kaldıracaktır. Sonra Nübüvvet Minhacı Üzere Hilafet olacaktır. Allah’ın kalmasını dilediği kadar kalacaktır. Sonra onu kaldırmayı dilediğinde onu kaldıracaktır. Sonra ısırıcı melikler olacaktır. Allah’ın kalmasını dilediği kadar kalacaktır. Sonra onu kaldırmayı dilediğinde kaldıracaktır. Sonra zorbacı melikler olacaktır. Allah’ın kalmasını dilediği kadar kalacaktır. Sonra onu kaldırmayı dilediğinde kaldıracaktır. Sonra Nübüvvet Minhacı Üzere Hilafet olacaktır.” Sonra sustu.

İşte bu, bizden size bir hatırlatma ve bir hitaptır. Şimdi sizlerin var olup olmama zamanınızdır.

Allahım tebliğ ettik Sen şahit ol!

هَذَا بَلاغٌ لِلنَّاسِ وَلِيُنْذَرُوا بِهِ وَلِيَعْلَمُوا أَنَّمَا هُوَ إِلَهٌ وَاحِدٌ وَلِيَذَّكَّرَ أُولُو الألْبَابِ “İşte bu, kendisi ile uyarılsınlar, (Allah’ın) ancak tek bir ilah olduğunu bilsinler ve akıl sahipleri öğüt alsınlar diye insanlara (gönderilmiş) bir bildiridir.” [İbrâhîm 52]

H. 22 Rabî-us Sâni 1432

 

Hizb-ut Tahrir

25.03.2011
 

Yemen Vilâyeti

 


...:-
  • “Ramazan ayı, ki onda Kuran, insanlara yol gösterici ve doğruyu yanlıştan ayırıcı belgeler olarak indirildi.” [Bakara 185]

  • Mübarek Ramazan Ayının Başlangıcı ve Bitişi, Sadece ve Sadece Hilalin Görülmesine Göre Belirlenir

  • Lübnan’ın Derinliklerine Düzenlenen Saldırılar! Siyasi Otorite ve Kurumları Görevleri Karşısında Nerede? Direniş Ekseninin Stratejik Sabrı Daha Tükenmedi mi?

  • Ey Müslümanlar! Sırada Ne Var? Gazze’de Yaşananlardan Sonra Daha Neyi Bekliyorsunuz? Artık Harekete Geçmenizin ve Rabbinizin Raşidi Hilafeti Kurma Farzına Yanıt Vermenizin Zamanı Gelmedi mi?

  • “Kendisine ayetlerimizden bir kısmını gösterelim diye kulunu bir gece Mescidi Haram’dan çevresini bereketlendirdiğimiz Mescidi Aksa’ya götüren Allah’ın şanı yücedir. Hiç şüphesiz O, hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir.” [İsra 1]

  •