Aya

istabl.
1953
HT logo
 
 
 
               
 

:::
:::
 

Bismillahi Al-Rahman Al-Raheem

Ey Pakistan Silahlı Kuvvetler İçerisindeki Muhlis Subaylar! Sivil ve Askerî Liderlikteki Hainleri Alaşağı Edin ve Hilafeti Kurma Görevinizi Yerine Getirin

18 Mayıs 2011’de Abbotabad’a saldırı sırasında Amerika’nın, Pakistan hava sahasını ve topraklarını ihlalini yorumlayan Amerikan Savunma Bakanı Robert Gates şöyle dedi: “Pakistan’ın yerinde olsaydım zaten bedel ödediğimi ve aşağılanmaya maruz kaldığımı söylerdim. Nitekim bu olay, Amerikalıların gelebileceklerini ve cezasız kalacaklarını göstermiştir.”

Sivil ve askerî liderler, Müslümanları Amerikalıların artan saldırılarından korumak için ülke içerisinde seferber olmalı, casusluk yapmak için genel komutanlık, askerî üs ve tesislerde serbestçe dolaşan, buraların zayıf noktalarına vakıf olan tüm Amerikalı askerler ile Amerikan istihbarat birimleri ve Raymond Davis meselesinde ve benzeri olaylarda açıkça görüldüğü üzere Taliban’ın gevşek olduğu bahanesini kullanarak askerî saldırılara liderlik eden özel askerî örgütlerin tamamını kovmalıdırlar. Askerî ve sivil tesislere yapılan bu saldırılar, Kabileler Bölgesi’ne yönelik haçlı Amerikan saldırısını haklı çıkarmak amacıyla fitne atmosferi oluşturmak içindir. Ancak Müslümanları korumak için gerekli adımları atmak yerine sivil ve askerî liderler arasındaki hainler, öfkeli kalabalığı ve Pakistan Silahlı Kuvvetleri içerisindeki muhlis subayları sakinleştirme çabası içerisinde Amerika’yı korumaya koşuştular. Nitekim 23 Mayıs 2011 gecesi Mihran hava üssüne yapılan saldırının ardından bir kez daha Müslümanların hedef alınması ve Karaçi’de ölümlerin olması sürpriz olmadı. Zira Amerikalılar, Pakistan ile silahlı kuvvetlerini Kuram ve Kuzey Veziristan bölgesinde savaşın içerisine sokmaya kararlı oldukları sürece Müslümanlar arasındaki ölümlerde artış meydana gelmesi beklenen bir durumdur.

Buna ek olarak hainlerin hıyaneti, Amerikalıları daha da cesaretlendirmektedir. Zira işte Amerikan Devlet Başkanı Obama, 22 Mayısta yaptığı konuşmada Pakistan’a yönelik saldırıların artacağından bahsederek şöyle demiştir: “Pakistan topraklarında diğer herhangi bir bölgeden daha çok terörist öldürdük… Ancak daha yapılması gereken çok iş var.” Amerikalıların şu anki konuşması, Doğu Hindistan Şirketi sırasındaki olduğu durum gibi olup İngiltere’nin, ticarî çıkarlarını korumak için askerî bir güce ihtiyaç olduğu iddiasıyla Hindistan Yarımada’sını işgali öncesindeki aynı mantıktır. Zira 22 Mayıs 2011’de Amerikan Savunma Bakanı Robert Gates, “Ticarî yolları ve güç kaynaklarını korumak ve genellikle savaşa yol açan hatalı hesapları olan potansiyel düşmanları caydırmak için” Amerikan askerî gücüne ihtiyaç olduğunu söylemiştir.

Ey Pakistan Silahlı Kuvvetler İçerisindeki Muhlis Subaylar!

Bu hainler, ne İslami bir belde olan Pakistan’ın nede İslam’ın ve Müslümanların işine önem vermektedirler. Bu hainlerin tek dertleri, bireysel çıkarlarını garantilemek, kendilerini ve Amerikalı efendilerinin çıkarlarını korumaktır. İradenizi kırmak ve kendileriyle birlikte hıyanetlerine ortak olmanız amacıyla da hainler, Amerikan desteği olmadan Müslümanların açlıktan öleceğini iddia etmektedirler. Ancak gerçekte Amerika olmadan şahsî servetlerini kaybedecek olanlar bizzat bu hainler olup ümmetin gelişmesi halinde Amerika, ümmetin devasa kaynaklarını sömürme gücünü kaybedecektir.

Pakistan gibi devletlere yapılan Batılı faiz kredileri, yardım ve destek değildir. Ancak bunlar, bir yük olup sömürgeciliğin araçlarıdır. Zira (faizler) nedeniyle Pakistan gibi onlarca ülke, anaparaları ödedikleri halde borçlu olarak kalmaya devam etmişlerdir. Ayrıca krediler; enerji ve madenler gibi kamu mallarıyla ilgili ve temel ihtiyaçların fiyatlarının yükselmesini sağlamak ve yüksek enflasyon yoluyla vergi ve paralarla ilgili şartları dayatarak ülkenin gücünün fiili olarak gelişmesini engelleyen şartlardan oluşmaktadır. Zengin kaynaklara sahip olan İslam dünyasındaki ülkelerin çöküşünün nedeni işte budur. Hatta Batı, kapitalist kredilerin gelişime izin vermemesine rağmen bu ülkelerle alay etmek için onları, “gelişmekte” olan ülkeler olarak isimlendirmekte ısrar etmektedir.

Hainler açısından olana gelince; geçen asrın altmışlarından bu yana Amerikalı efendilerinin muvafakatiyle kredi ve sözleşme paralarını çaldıkları bir sır değildir. Zira yönetime gelmeden ve geldikten sonraki şahsi paraları bunu gayet iyi açıklamaktadır! Bundan dolayı artık ekonomizm denilen bu yardımları reddetmenin, İslam’ı tatbik etmenin ve ümmetin gerçek potansiyelini açığa çıkarmanın zamanı gelmedi mi?! Batılı devletlerin servetlerinden daha fazla olan bu büyük kaynakların sahibi bu ümmettir. Dünyadaki ekonomik üstünlüğü bin küsur yıldır İslam’ın gölgesinde yakalayan bu ümmettir.

Ey Pakistan Silahlı Kuvvetler İçerisindeki Muhlis Subaylar!

Pakistan’ın, Amerika Birleşik Devletleri ile askerî ittifak olmaksızın hayatta kalmasının imkansız olduğunu iddia eden hainler, açıkça yalan söylemektedirler. Çünkü vakıa, bu hainlerin tahtlarını korumak ve hayatta kalabilmek için Amerika’ya dayandıklarını göstermektedir. Oysa geçekte Pakistan, Amerika olmadan gelişecektir.

Ayıca Müslümanlara karşı haçlı savaşında Amerika ile ittifak kurmak, Pakistan’a büyük bir yıkım getirmiştir. Zira Pakistan, ekonomisinden on milyarlarca dolarını kaybetmiş, yüz binlercesi ülkelerinden edilmiş, silahlı kuvvet mensupları ile güvenlik adamlarının yanı sıra on binlerce sivil öldürülmüştür. Sanki Pakistan, bizzat düşman tarafından saldırıya uğradı da tüm bunlar meydana geldi öyle mi? Askerî teknolojinin, Amerika’dan sağlanmasına gelince; Amerika, kendisine olan güvenin sürmesini garantilemeye yetecek ölçüde teknoloji temin etmektedir. Zira o, ümmetin gerçek maslahatına dayalı bağımsız bir yolda ilerleyen Müslümanların silahlı kuvvetlerine asla izin vermeyecektir. Zaten Amerika’nın, Pakistan’a 25 küsur yıllık eski savaş uçaklarını temin etmesinin sebebi de işte budur. Hatta Obama’nın elçisi John Kerry, Çin’in Amerika’nın teknolojisine vakıf olmasından korktuğunu gerekçe göstererek Abbotabad’ta parçalanan Amerikan hayalet uçağının kuyruk yüzgecini gizlice çalmıştır. Halbuki Çin, bu tür teknolojiye fiilen sahiptir. Ancak aslında Amerika, bu teknolojiyi Müslümanların ele geçirmesinden korkmaktadır!

Amerika’nın karşı karşıya kaldığı öfkeye gelince; sömürgeci kafir devletler, görünürde büyük olmalarına rağmen içeride kırılgandırlar. Zira ellerinde gelişmiş uçaklar olsa da büyük adamlara muhtaçtırlar. Nitekim insansız uçaklar, güçlü ve sahih bir akideye sahip olan ümmet karşısında etkili olamamıştır. Amerika’nın, Afganistan’daki işgalini pekiştirememeksizin yaklaşık on yıldır mücahitler karşısında kayıp vermesinin nedeni işte budur. Şu anda o, Afganistan’dan çekilmek zorunda kalıp mücahitlerle müzakere etmeye çalışmaktadır. Eğer Pakistan, askerî desteğini çeker, orada bulunan Amerikan askerî üslerini kapatır ve Amerikan güçlerinin Afganistan’daki ikmal hatlarını keserse Amerika’nın fiili gücü ortaya çıkacaktır. Ayrıca sadece bu dünya hayatı için çalışan Amerikan halkı, tam olarak olmasa da ekonomilerinin çökmesine ve Afganistan’daki güçlerinin daha çok kayıp vermesine katlanabilecekler mi? Yakıt ikmallerinin kesilmesine ve Arap Denizi’nde ticarî gemilere yönelik saldırılara dayanabilecekler mi? Yada onlar, dünyanın en büyük altıncı silahlı gücüne ve nükleer silaha sahip olan Müslümanlara karşı savaşabilecekler mi?! Nitekim 11 Mart 2009’da Bruce O. Riedel’in, aralarında Genel Kurmay Başkanı Amiral Michael Mullen’inde olduğu Obama yönetimi yetkililerine yaptığı ve içerisinde Afganistan ve Pakistan politikalarının da gözden geçirildiği sunumda, “Toplumlar, Pakistan’ın işgali beklentisi seçeneğini tartışmaktadırlar. Tabiatıyla onlarca nükleer başlığa sahip olan ülkenin işgali derhal reddedilmiş, Pakistan’ın işgal edilmesi çılgınca bir şey sayılmış ve toplum bunu onaylamıştır” şeklinde konuşmasının sebebi işte budur.

Ey subay kardeşlerimiz! Bu hain yöneticileri kaldırıp atarak bu ittifakı parçalamanın ve onun yerine Hilafeti kurmanın zamanı gelmedi mi? Uluslararası politikada ve küresel sistemde karar verecek, silahlı kuvvetleri yenilgiye uğramayacak, imparatorlar ve krallar onun karşısında korkacak, toplardan torpidolara kadar asrının mucizesi olan kendisine özel silahlar üretecek olan işte bu Hilafettir. Gelmekte olan Hilafet, İslam’ın ve Müslümanların güvenliğini koruyacaktır. Çünkü o, silahlanmada başkalarına dayanmayacaktır. Ancak o, bir kez daha askerî teknoloji alanında dünya liderliği için güçlü bir sanayi üssü inşa etmeye dayanacaktır.

Ey Pakistan Silahlı Kuvvetler İçerisindeki Muhlis Subaylar!

Bugün ümmet, Fas’tan Endonezya’ya, Sudan’dan Özbekistan’a kadar İslam’ı ve Hilafet olan devletlerini arzulamaktadır. Dolayısıyla ümmeti bir araya getirecek olan Hilafet’e korkunç ihtiyaç olduğu bir sırada sizler, bu ümmetin içerisinde yaşadığı sefaleti, zilleti ve yoksulluğu izliyorsunuz. Ey silahlı kuvvetler içerisindeki muhlis subaylar, ümmet Pakistan’ı bu Hilafet’in başlangıç noktası yapmanız için sizleri arzulamaktadır. Ayağa kalkmanızın, Güney Amerika’dan Güney Doğu Asya’ya kadar insanlığa sefalet veren Amerika’ya, kendisine şeytanın vesveselerini unutturacağı, onlardan önceki Roma ve Fars imparatorları gibi karanlık tarihinde bir utanç lekesi haline geleceği bir ders vermenizin zamanı gelmedi mi? Bu ümmetin, bin küsur yıldır olduğu gibi insanlığın bir lideri olarak hak ettiği konuma yükselmesinin, İslam’ın önüne zemin açmasının ve halkları beşer kanunlarının zulmünden kurtarmasının zamanı gelmedi mi? O halde Allah’a selim bir kalp ile gelmenin dışında malın ve evlatların hiçbir fayda sağlamayacağı Rabbinizin karşısında duracağınız o günde sizleri kurtaracak olan bu azim şeref için özlem duymuyor musunuz?

Şimdi; Hilafet Devleti ve egemenliği içerisinde İslam’ı geri getirmesi, tagutları cezalandırması ve Allah’ın mümin toplumun gönüllerine şifa vermesi için Hizb-ut Tahir’e nusret veriniz.

قَاتِلُوهُمْ يُعَذِّبْهُمُ اللّهُ بِأَيْدِيكُمْ وَيُخْزِهِمْ وَيَنصُرْكُمْ عَلَيْهِمْ وَيَشْفِ صُدُورَ قَوْمٍ مُّؤْمِنِينَ “Onlarla savaşın ki Allah, sizin ellerinizle onları cezalandırsın, onları rezil etsin, sizi onlara karşı muzaffer kılsın ve mümin toplumun gönüllerine şifa versin.” [et-Tevbe 14]

H. 01 Receb 1432

 

Hizb-ut Tahrir

03.06.2011
 

Pakistan Vilayeti

 


...:-
  • “Ramazan ayı, ki onda Kuran, insanlara yol gösterici ve doğruyu yanlıştan ayırıcı belgeler olarak indirildi.” [Bakara 185]

  • Mübarek Ramazan Ayının Başlangıcı ve Bitişi, Sadece ve Sadece Hilalin Görülmesine Göre Belirlenir

  • Lübnan’ın Derinliklerine Düzenlenen Saldırılar! Siyasi Otorite ve Kurumları Görevleri Karşısında Nerede? Direniş Ekseninin Stratejik Sabrı Daha Tükenmedi mi?

  • Ey Müslümanlar! Sırada Ne Var? Gazze’de Yaşananlardan Sonra Daha Neyi Bekliyorsunuz? Artık Harekete Geçmenizin ve Rabbinizin Raşidi Hilafeti Kurma Farzına Yanıt Vermenizin Zamanı Gelmedi mi?

  • “Kendisine ayetlerimizden bir kısmını gösterelim diye kulunu bir gece Mescidi Haram’dan çevresini bereketlendirdiğimiz Mescidi Aksa’ya götüren Allah’ın şanı yücedir. Hiç şüphesiz O, hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir.” [İsra 1]

  •