Aya

istabl.
1953
HT logo
 
 
 
               
 

:::
:::
 

Bismillahi Al-Rahman Al-Raheem

Hizb-ut Tahrir / Pakistan Vilayeti’nden Güvenlik Güçlerine ve Yargıya Açık Mektup

Hamd Allah’a mahsustur. Salat ve Selam kâinatın efendisi Efendimiz Muhammed SallAllahu Aleyhi ve Sellem’e, onun Âline ve Kıyamet gününe kadar onu takip edenler üzerine olsun. Onun hidayetine uyanlara selam olsun.

Rejim ve iktidara açık mektup göndermek, âdetimizdir. Çünkü Allah Subhânehu ve Teâlâ kitabında da belirttiği gibi şöyle buyurmaktadır:

وَإِذْ قَالَتْ أُمَّةٌ مِنْهُمْ لِمَ تَعِظُونَ قَوْمًا اللَّهُ مُهْلِكُهُمْ أَوْ مُعَذِّبُهُمْ عَذَابًا شَدِيدًا قَالُوا مَعْذِرَةً إِلَى رَبِّكُمْ وَلَعَلَّهُمْ يَتَّقُونَ “Ve onlardan bir ümmet: “Allah’ın helak edeceği veya şiddetli bir azapla azap edeceği bir kavme niçin öğüt veriyorsunuz?” dedikleri zaman şöyle dediler: “Rabbinize bir özür olsun ve böylece takva sahibi olurlar.” diye.” [Araf 164] Biz şu anki politik ve askeri liderliğin Batının kemikleşmiş ajanı olduğunu iyi biliyoruz. Onlar, açıkça İslam’a ve İslam ümmetine düşmanlık ilan ettiler. Ellerini Müslümanların saf kanına buladılar. Dolayısıyla hem bu hayatta, hem de ahirette Allah Subhânehu ve Teâlâ‘nın helak edeceği kimseler safına katıldılar. Ancak ne kadar asi ve şeytani ameller işleseler de, hâlâ duygu taşıyan insanlardır. Bu nedenle onlara güçlü kelimelerle tavsiyede bulunuyoruz ki, böylece belki tavsiyemizi dikkate alırlar, doğru yola dönerler. Allah ve Rasûlü‘nün, müminlerin düşmanlarını kucaklamak yerine ümmeti kucaklarlar.

Ey Müslüman güvenlik güçleri! Biz, hâlâ pek çoğunuzda hayır olduğuna inanıyoruz. Bazılarınız uyguladığı kararların Pakistan ve halkın çıkarına olduğunu düşünüyor. Bu kararların ülkeyi ve insanları sömürgeci kâfirlere satan siyasi ve askeri liderlik tarafından yapıldığının farkında değiller. Bunlar, insanları aşağıladılar, yoksullaştırdılar, ülkede ve insanlar arasında yolsuzluğa neden oldular, her şeyi yok ettiler. Dolayısıyla ümmete karşı komplo kuranlara itaat etmeyin ya da onları dinlemeyin. Abdullah ibn Mesûd rivayet ettiğine göre Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

كَيْفَ بِكَ يَا عَبْدَ اللَّهِ إِذَا كَانَ عَلَيْكُمْ أُمَرَاءُ يُضَيِّعُونَ السُّنَّةَ وَيُؤَخِّرُونَ الصَّلَاةَ عَنْ مِيقَاتِهَا قَالَ كَيْفَ تَأْمُرُنِي يَا رَسُولَ اللَّهِ قَالَ تَسْأَلُنِي ابْنَ أُمِّ عَبْدٍ كَيْفَ تَفْعَلُ لَا طَاعَةَ لِمَخْلُوقٍ فِي مَعْصِيَةِ اللَّهِ عَزَّ وَجَلَّ “Ey Abdullah! Acaba üzerinizde, sünneti zayi eden, namazı vaktinden tehir eden, Emirler olduğu zaman durumun nasıl olacaktır? Abdullah: “Ne emredersin bize Ya Rasûlullah!” diye sordu O da: “Ey İbn-u Abd ne yapacağını bana mı soruyorsun? Allah’a isyanda mahlûkata itaat yoktur” buyurdu.” [Ahmed]

Şüphesiz bilmeniz gerekir ki siyasi ve askeri liderlik tarafından yönetilen rejim, sadece efendileri Amerika’nın talimatını uyguluyor. Onlar, sizi gerek yurtiçinde, gerekse yurtdışında, ister uzak isterse yakın ülkelerde olsun, bölgede Amerikan çıkarlarını korumak için kullandılar ve kullanmaya da devam ediyorlar. Ümmetin, İslam’ın uygulanması aracılığıyla eski ihtişamına geri dönmesine engel olmak, özellikle Amerika’nın çıkarınadır. Çünkü İslam Devleti, İslam’ın uygulanmasında Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in halifeleri Raşidi Halifeler gibi Raşidi Hilafet altında ümmeti birleştirecektir. Rejim, size yalan söylüyor ve yalan söylediğini siz de biliyorsunuz. Yaptıklarınızın ülke ve halkın yararına olduğunu, Amerika’nın İslam’a karşı yürüttüğü “terörizm” savaşın da, sizin savaşınız olduğunu söylüyor. Ne yazık ki, siz ona itaat ediyor ve onun yalanlarına ikna oluyorsunuz. Dolayısıyla Allah Subhânehu ve Teâlâ sizin gibiler hakkında şöyle buyurdu:

قُلْ هَلْ نُنَبِّئُكُمْ بِالْأَخْسَرِينَ أَعْمَالًا الَّذِينَ ضَلَّ سَعْيُهُمْ فِي الْحَيَاةِ الدُّنْيَا وَهُمْ يَحْسَبُونَ أَنَّهُمْ يُحْسِنُونَ صُنْعًا “De ki: Size, (yaptıkları) işler bakımından en çok ziyana uğrayanları bildirelim mi? (Bunlar;) iyi işler yaptıklarını sandıkları halde, dünya hayatında çabaları boşa giden kimselerdir.” [Kehf 103-104] Siz, Allah Subhânehu ve Teâlâ‘nın mümin kulları iken bunu nasıl yapacaksınız? Nasıl?

Ayrıca liderlerinizin en son ihanetinin de, İslam’ı, Müslümanları ve onlara destekleyenleri bastırmak için Amerikan planı olan “Ulusal Eylem Planını” kabul etmek olduğunu biliyorsunuz. -Uygulamasından da anlaşıldığı gibi- Bu planın amacı, Pakistan’da dine sadık olanları, özellikle de Nübüvvet metodu üzere Hilafete davet eden Hizb-ut Tahrir gençlerini ve Afganistan’da ABD işgaline karşı savaşan mücahitleri takip edip zulmetmektir. Hapishaneler böyle insanlarla doludur. Siz, onları takip ediyor, kaçırıyor, tutukluyor, ev ve iş yerlerinin kutsallığını ihlal ediyorsunuz. Enes RadiyAllahu Anh’dan rivayet edildiğine göre Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

من روع مؤمنا لم تؤمن روعته يوم القيامة “Kim bir mümini korkutursa, Kıyamet günü korkusundan emin olamaz.” [Kenzu’l Ummal] Bu tür eylemlerle sizler, tıpkı Suriye tiranı Beşşar’ın Alevi haydut Şebbihaları gibi ve sırf Rabbimiz Allah dedikleri için müminleri diri diri yakan baskıcı Kralın askerleri gibi oluyorsunuz.

وَمَا نَقَمُوا مِنْهُمْ إِلاَّ أَن يُؤْمِنُوا بِاللَّهِ الْعَزِيزِ الْحَمِيدِ “Onlardan, sırf, Aziz ve Hamid olan Allah’a iman ettikleri için intikam aldılar.” [Buruc 8]

Ey rejimin mahkemelerindeki hâkimler! Ülkede varolan sistemin küfür sistemi olduğunu biliyorsunuz. Anayasası Kur’an-ı Kerim, yasaları da Kur’an ve Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in Sünnetinden türetilmiş değildir. Aksine Raj sırasında İngiliz sömürgeciler tarafından belirlenmiş anayasaya dayalı bir sistemdir. Batının Pakistan’daki çıkarlarına göre her zaman reforma maruz kalmıştır. Her şeyin üstünde gelen çıkarları, Nübüvvet metodu üzere Hilafetin anayasası gibi Kur’an ve Sünnetten türetilen bir anayasanın kabulünü engellemektedir. Siz ise davalarda insan yapımı anayasaya göre hükmediyorsunuz! Rejim, efendilerinin çıkarına göre yasalar yapıyor. Siz de onlara göre hükmediyorsunuz. İslam’a veya küfre göre hüküm verdiğinize pek bakmıyorsunuz. Yoksa sizi uyaran Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in şu sözlerini unuttunuz mu?

الْقُضَاةُ ثَلَاثَةٌ وَاحِدٌ فِي الْجَنَّةِ، وَاثْنَانِ فِي النَّارِ، فَأَمَّا الَّذِي فِي الْجَنَّةِ فَرَجُلٌ عَرَفَ الْحَقَّ فَقَضَى بِهِ، وَرَجُلٌ عَرَفَ الْحَقَّ فَجَارَ فِي الْحُكْمِ، فَهُوَ فِي النَّارِ، وَرَجُلٌ قَضَى لِلنَّاسِ عَلَى جَهْلٍ فَهُوَ فِي النَّارِ “Hâkimler üçtür: Bunların biri cennetlik, ikisi cehennemliktir. Cennetlik olan, doğruyu bilip, doğru ile hüküm verendir. Doğruyu bilip, zulümle hüküm veren ve bilmeden insanlar arasında hüküm veren, cehennemliktir.” [Ebu Davud]

Ey güvenlik güçleri ve yargı içindeki Müslümanlar! Size içtenlikle Hilafeti savunan ve diğer samimi Müslümanlara yapılan zulmü durdurmanızı tavsiye ediyoruz. Bu ülkeye, halka ve Rablerine karşı gelen siyasi ve askeri liderlik içindeki hainleri, nasıl takip etmeyi kabul edebilirsiniz? Eğer onlara itaat ederseniz, onların suç ortağı olursunuz ve kıyamet günkü cezanız onlarınkinden pek hafif olmayacaktır. Zira Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

وَقَالُوا رَبَّنَا إِنَّا أَطَعْنَا سَادَتَنَا وَكُبَرَاءَنَا فَأَضَلُّونَا السَّبِيلَا - رَبَّنَا آتِهِمْ ضِعْفَيْنِ مِنَ الْعَذَابِ وَالْعَنْهُمْ لَعْنًا كَبِيرًا “Ey Rabbimiz! Biz reislerimize ve büyüklerimize uyduk da onlar bizi yoldan saptırdılar, derler. Rabbimiz! Onlara iki kat azap ver ve onları büyük bir lânetle rahmetinden kov.” [Ahzab 67-68] Ahirette durum böyle. Bu dünyaya gelince, şimdi ümmet birbiri ardına zorbaları devirmek için şaha kalkmıştır. Allah’ın izniyle bu “Bahar” sonunda Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in müjdelediği Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet kurulacaktır. Bu durumda polis, yargıç ya da liderlerine itaat eden rejimin haydutları çaresiz kalacak ve bahaneleri kendilerine fayda vermeyecektir. Bilin ki bu ümmeti yeniden kalkındırmak için çalışan Allah Subhânehu ve Teâlâ‘nın Salih kullarına ısrarla zarar verenler, kurulacak Raşidi Hilafetin mahkemeleri önünde yargılanacaktır. Onlara hak ettikleri şeri ceza verilecektir. Allah’a ve Rasûlü‘ne savaş açanların ve yozlaşmaya neden olanların cezası gerçekten çok daha şiddetlidir. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

إِنَّمَا جَزَاءُ الَّذِينَ يُحَارِبُونَ اللَّهَ وَرَسُولَهُ وَيَسْعَوْنَ فِي الْأَرْضِ فَسَادًا أَنْ يُقَتَّلُوا أَوْ يُصَلَّبُوا أَوْ تُقَطَّعَ أَيْدِيهِمْ وَأَرْجُلُهُمْ مِنْ خِلَافٍ أَوْ يُنْفَوْا مِنَ الْأَرْضِ ذَلِكَ لَهُمْ خِزْيٌ فِي الدُّنْيَا وَلَهُمْ فِي الْآخِرَةِ عَذَابٌ عَظِيمٌ “Allah ve O’nun Rasûlü ile harp edenlerin ve yeryüzünde fesat ve bozgunculuk çıkarmaya çalışanların cezası, ancak öldürülmeleri veya asılmaları ya da ellerinin ve ayaklarının çapraz kesilmesi veya bulundukları yerden sürülmeleridir. Bu onların dünyadaki rezilliğidir. Ve ahirette ise, onlara “büyük azap” vardır.” [Maide 33] Binaenaleyh çok geç olmadan burada size tavsiyede bulunuyor ve diyoruz ki: Ümmetinizi destekleyin ve Allah Subhânehu ve Teâlâ‘nın Salih kullarına zarar vermeyin. Hayır, bundan da öte bu rejimi ortadan kaldırmak ve yerine Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafeti kurmak için bizimle birlikte çalışmanızı istiyoruz. Bilin ki Hilafetin kurulması şimdi her zamankinden çok daha yakındır. O zaman Hilafet, hakka çağıranlara ve Müslümanlara eziyet edenleri affetmeyecektir. Uyaranlar, mazeretlidir, uyarılanların ise hiç bir mazereti kalmamıştır.

H. 18 Şaban 1436

 

Hizb-ut Tahrir

05.06.2015
 

Pakistan Vilayeti

 


...:-
  • “Ramazan ayı, ki onda Kuran, insanlara yol gösterici ve doğruyu yanlıştan ayırıcı belgeler olarak indirildi.” [Bakara 185]

  • Mübarek Ramazan Ayının Başlangıcı ve Bitişi, Sadece ve Sadece Hilalin Görülmesine Göre Belirlenir

  • Lübnan’ın Derinliklerine Düzenlenen Saldırılar! Siyasi Otorite ve Kurumları Görevleri Karşısında Nerede? Direniş Ekseninin Stratejik Sabrı Daha Tükenmedi mi?

  • Ey Müslümanlar! Sırada Ne Var? Gazze’de Yaşananlardan Sonra Daha Neyi Bekliyorsunuz? Artık Harekete Geçmenizin ve Rabbinizin Raşidi Hilafeti Kurma Farzına Yanıt Vermenizin Zamanı Gelmedi mi?

  • “Kendisine ayetlerimizden bir kısmını gösterelim diye kulunu bir gece Mescidi Haram’dan çevresini bereketlendirdiğimiz Mescidi Aksa’ya götüren Allah’ın şanı yücedir. Hiç şüphesiz O, hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir.” [İsra 1]

  •