Aya

istabl.
1953
HT logo
 
 
 
               
 

:::
:::
 

Bismillahi Al-Rahman Al-Raheem

Ekonomik Sorunları Tedavi Etmek İstiyorsak, O Zaman Kapitalist IMF Dışında Yüce İslam İdeolojisini Referans Almalıyız

25 Ekim 2017 Çarşamba günü mecliste yaptığı konuşmada Sudan Cumhurbaşkanı Yardımcısı ve Başbakan Bekri Hasan Salih, ekonomik krizle mücadelede hükümetin başarısız olduğunu kabul etti ve yeni bir ekol çağrısında bulundu. Konuşmasında Salih, “Gayretlerine rağmen ekonomik yönetimde önceki ekoller başarısız oldular, bu yüzden ülke ekonomisi yeni bir ekole gereksinim duyuyor.” Dedi. (Sudan Tribune, 25 Ekim 2017 Çarşamba) Hükümetin başarısız olduğunu biz yıllardır söylüyoruz. Buna rağmen Hizb-ut Tahrir / Sudan Vilayeti olarak biz, Şehit Zübeyir Kongre Merkezi’nde eğri hattın yanına doğru hattı çizmek için “Sudan ekonomisini IMF dışında düşünmek kaçınılmazdır” başlıklı bir sempozyum düzenlemeye kararı verdik. İstedik ki sempozyum, ekonomik sorun için bir çözüm, Sudan yöneticileri için de bir can simidi olsun. Tabii samimilerse. Ancak iyiliğe kötülükle karşılık verdiler. Üç hafta süren oyalama ve yalan sözlerin ardından dilekçemize ret yanıtı verdiler. Muhtemelen vakanın tanımı ve bu bozuk vakanın vahiy ile tedavisi konusunda ümmetin gerçeği öğrenmesinden korkmuş olmalılar ki bu yüzden sempozyumu yasakladılar! Hizb-ut Tahrir, gerçekleri insanlara ifşa etmek için Allah Subhânehu ve Teâlâ’ya söz vermiştir. Hainlerin tuzağı, münafıkların ihaneti Hizbe zarar veremez. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyuruyor:

كَذَلِكَ يَضْرِبُ اللَّهُ الْحَقَّ وَالْبَاطِلَ فَأَمَّا الزَّبَدُ فَيَذْهَبُ جُفَاءً وَأَمَّا مَا يَنْفَعُ النَّاسَ فَيَمْكُثُ فِي الأَرْضِ 
“Allah, hak ve batıl için şöyle misal verir: Köpük uçup gider, insanlara fayda veren ise yerde kalır.” [Rad 17]

Ekonomik kötüleşmenin yol açtığı aşırı pahalılık yüzünden Sudan halkı inim inim kıvranıyor. Yerel para birimi sürekli kan kaybediyor. Vergi artışları çalışan insanlar üzerinde baskı oluşturuyor… Bütün bunlar, onlarca yıldır uygulanan kapitalist sistemin bir ürünüdür. İnsanların sorunları için çözüm yumağını bu düzen içinde düşünmenin, dahası IMF reçetelerine boyun eğmenin bir sonucudur. IMF, sübvansiyonların kaldırılmasını, eğitim, ilaç, su, çevre gibi devlet harcamalarında kısıtlamaya gidilmesini, ülke zenginliklerini kapitalist şirketlere peşkeş çekmek için Kamu İktisadi Teşekküllerinin özelleştirilmesini istiyor. Bu başarısız kapitalist çözüm yumağının amacı, ülkenin uysallaştırılıp borçlandırılmasıdır ki borç kalıcı kölelik enstrümanıdır!

Ekonomik krizleri çözümlemek istiyorsak, çözümü önce kapitalist IMF dışında düşünmeliyiz. Şüphesiz aydın derin düşünme, Yüce İslam ideolojisi ve hükümlerine götürür. İslam hükümleri, ekonomik sorunlar için hatta insanlığın tüm sorunları için derde devadır. Derde deva hükümlerden bazıları şunlardır:

Birincisi: İslam, dolaylı ve gümrük vergisini haram kılar. Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyuruyor:
لا يَدْخُلُ الْجَنَّةَ صَاحِبُ مَكْسٍ  “Gümrük sahibi cennete giremez.” Kuşkusuz bu vergiler, aşırı pahalılığın, durgunluk ve artan işsizliğin doğrudan sebebidir. 

İkincisi: İslam’da para birimi, zatı kıymeti olan altın ve gümüşe dayalıdır. Oysa dolar olarak adlandırılan renkli kâğıdın zatı hiçbir kıymeti yoktur. Aksine dolar, Amerikan hegemonyasının, dünya ülkelerine şantaj yapmanın, halkların servet ve emeklerini hortumlamanın bir göstergesidir.

Üçüncüsü: İslam Devleti, güdücü devlettir. Tebaayı çalışmaya, servet sahibi yapmaya, ölü arazileri diriltmeye teşvik eder. Zorlukların üstesinden gelir, becerilere kucak açar. Tarım, sanayi ve ticareti finanse etmek için Müslümanlara hazineden faizsiz borç verir.

Dördüncüsü: Ekonomik mülkiyetin doğası uyarınca İslam’da mülkiyet çeşitleri üçtür: Ferdi mülkiyet, kamu ve devlet mülkiyeti. Örneğin, kömür gibi katı, petrol gibi sıvı, gaz gibi uçucu madenler, bireyler veya şirketlerin mülkiyetine verilmez. Dolayısıyla özelleştirilmezler. 

Beşincisi: Allah Subhânehu ve Teâlâ, faizi haram kıldı:

وَأَحَلَّ اللَّهُ الْبَيْعَ وَحَرَّمَ الرِّبَا 
“Oysa Allah alışverişi helal faizi haram kılmıştır.” [Bakara 275]

Bu nedenle yöneticiler, borcun aslını öderler, faizlerini ödemekten kaçınmak zorundadırlar. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

وَإِنْ تُبْتُمْ فَلَكُمْ رُءُوسُ أَمْوَالِكُمْ لا تَظْلِمُونَ وَلا تُظْلَمُونَ 
“Böylece siz ne başkalarına haksızlık etmiş olursunuz, ne de başkaları size haksızlık etmiş olur.” [Bakara 279]

Ey Müslümanlar! Ey Sudan halkı! Kapitalist sistemleri uygulamak, başarısızlığın sırrıdır. Bu ümmetin başarı ve kalkınmasının esprisi, hayatının sırrı olan yüce İslam ideolojisini kavramaktan geçer. İslam Şeriatından asla sapmamalıyız. Söylem ve eylemimizle İslam ideolojisi üzerinde sebat etmeliyiz. Nübüvvet metodu üzere ikinci Raşidi Hilafeti kurmak için gecemizi gündüzümüze katmalıyız. Çünkü Hilafet, yukarıda belirtilen hükümler manzumesi ve diğer İslam sistemlerini uygulamanın şeri metodudur.

İslam ekonomik sistemi hükümleri hakkında daha fazla ayrıntı almak isteyenler, Hizb-ut Tahrir gençleri ve büroları ile temasa geçebilir. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu.

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اسْتَجِيبُوا لِلَّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْيِيكُمْ 
“Ey iman edenler! Size hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah ve Rasûlü’ne icabet edin.” [Enfal 24]

H.14 Rabiu’l Evvel 1439

 

Hizb-ut Tahrir

02.12.2017
 

Sudan Vilayeti

 


...:-
  • “Ramazan ayı, ki onda Kuran, insanlara yol gösterici ve doğruyu yanlıştan ayırıcı belgeler olarak indirildi.” [Bakara 185]

  • Mübarek Ramazan Ayının Başlangıcı ve Bitişi, Sadece ve Sadece Hilalin Görülmesine Göre Belirlenir

  • Lübnan’ın Derinliklerine Düzenlenen Saldırılar! Siyasi Otorite ve Kurumları Görevleri Karşısında Nerede? Direniş Ekseninin Stratejik Sabrı Daha Tükenmedi mi?

  • Ey Müslümanlar! Sırada Ne Var? Gazze’de Yaşananlardan Sonra Daha Neyi Bekliyorsunuz? Artık Harekete Geçmenizin ve Rabbinizin Raşidi Hilafeti Kurma Farzına Yanıt Vermenizin Zamanı Gelmedi mi?

  • “Kendisine ayetlerimizden bir kısmını gösterelim diye kulunu bir gece Mescidi Haram’dan çevresini bereketlendirdiğimiz Mescidi Aksa’ya götüren Allah’ın şanı yücedir. Hiç şüphesiz O, hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir.” [İsra 1]

  •