|
Genel seçimler yaklaştıkça ülkedeki uyanık ve düşünür insanlar, haberleri ve olayları takip eden siyasiler, yönetici elitin emperyalist efendilerini memnun etme ya da desteklerini alma gayreti içinde olduklarını görebilirler. Halk, Şeyh Hasina’nın tiranlığı, yolsuzluğu ve baskısından kurtulmak için yoğun bir mücadele içinde olsa da küstahlığı hâlâ devam ediyor. Çünkü kafir emperyalist efendileri ona açıkça destek vermekte, birbiri ardına ödüller takdim etmektedir. Öte yandan Hasina, sömürgeci efendilerinin çıkarları için özellikle ABD-İngiltere-Hindistan’ı çöküşten kurtarmak için hain faaliyetlerini kesintisiz sürdürüyor. BNP’nin yönetici eliti, Delhi’ye heyet göndererek Hasina’nın izinden gidiyor. New York ve Londra’daki emperyalist Haçlılarla bir dizi görüşme yaparak desteklerini almaya çalışıyor. BNP-Jatiya Okyafront, ABD-İngiltere-Hindistan’ın çıkarlarını korumak dahil olmak üzere Hasina’nın hain antlaşmalarını utanmadan sürdürme sözü verdi. Bu aldatıcı ve hain yönetici elitin, İslam’ın ve halkın çıkarı zerre kadar umurunda değil. Çünkü halkın güven ve desteğini kaybetmelerinin yanı sıra insanlara liderlik etmek için ahlaki güç ve zihniyetlerini de kaybetmişlerdir. Bu yüzden iktidarlarını korumak veya iktidara gelmek için yabancı efendilerinin kapılarını aşındırıyorlar. Emperyalistler, Bangladeş üzerindeki hegemonyalarını daha da güçlendirmek için bu fırsatı çok iyi değerlendiriyorlar.
İngiltere-Hindistan ajanı Hasina, Amerika’ya petrol ve gaz vermediği için 2001 yılında iktidara gelemediğini iddia etmişti. Oysa gerçek şu ki ABD ajanı Khaleda’ya karşı ihanet yarışmasında başarısız olmuştu. Böylece Hasina, ABD-İngiltere-Hindistan’ın çıkarlarına hizmet etme sözü verdiği için 2009 yılında iktidara geldi. Şubat 2009’da Pilkhana’da samimi ordu subaylarının öldürülmesinde işbirliği yapan hain Hasina, ABD-Hindistan’ın bölgesel stratejik ortaklığının önündeki önemli bir engeli ortadan kaldırdı ve ardından Hindistan’ın ordumuz üzerindeki kontrolünü sağlamak için sinsi planını uygulamaya başladı. Amerika, Asya Pivot Stratejisi bahanesiyle Çin’i çevrelemek ve Terörle Mücadele Stratejisi bahanesiyle de Hilafetin doğuşunu geciktirmek için Hindistan’ı güçlendiriyor. Hindistan, ABD’nin bölgedeki jandarmasıdır. İşte bu hedefi gerçekleştirmek için Hasina, ABD ve Hindistan ordusuyla birçok askeri tatbikat yaptı, Bengal Körfezi’ndeki petrol-doğalgaz sahalarını ABD şirketlerine devretti ve Hindistan’ın Mongla ve Chittagong limanlarını kullanmasına izin verdi. ABD-Hindistan stratejik ortaklık çerçevesinin bir parçası olarak Hindistan ile askeri anlaşma yaptı. Hindistan’dan askeri teçhizat satın aldı. Bunun yanı sıra tiran Hasina, sözde “terörle mücadelede” yani İslam’la mücadelede Haçlı ideolojik savaşının özel askeri birimi gibi davranmaktadır. Bu savaşta stratejik bir ortak olduğunu Batılı efendilerine kanıtladı.
Hindistan’daki efendisini memnun etmek için Hasina, Bangladeş’in güvenliğini göz ardı etti. Hindistan’ın (Kalküta-İşru-Akhaura-Tripura, Kalküta-Jessore-Sylhet-Asam, Kalküta-Çittagong-Chandpur-Asam, Kalküta-Barisal-Asam / Tripura)ya ulaşımını sağladı. Ülkenin temel altyapısını ihmal etti. Kalkınma adına aslında Hindistan’ın ekonomik çıkarları ve emperyalistlerin stratejik hedefleri için altyapı oluşturuyor. Utanmadan “mega projeler” diye bunlarla övünüyor. Münhasır ekonomik bölge kurmak için Hindistan’a Bangladeş’te arazi verdi ve Hindistan’ın Bangladeş topraklarında bir havalimanı inşa etmesine imkân sağladı. Bu sayede Bangladeş şimdi Hindistan’ın 4. Yabancı para kaynağıdır. Hasina Hindistan’a olan minnettarlık borcunu asla ödeyemez!
Kafir emperyalistlerinin başka bir ajanı olan ve daha önce ABD-İngiltere-Hindistan çıkarlarına hizmet eden BNP ittifakı, son on yılda Hasina’nın ülkeye karşı işlediği hain faaliyetlerini hiçbir zaman protesto etmedi, hatta yapmacıktan bile olsa bir kere dahi protesto gösterisi düzenlemedi! Hasina’ya karşı olan öfke ve güvensizlikten faydalanarak, iktidara gelmek için Dr. Kamal Hossain’ın Jatiya Okyafront ile yeni bir oyun planı kurdular. Baskıcı demokratik yönetimin çöküşünü engellemek için halka yeniden umut aşıladılar. Kafir emperyalistlerinin bir enstrümanı olan BM çalışanı Dr. Kamal Hossain, Amerika’nın insanları aldatma komplosu olan Jatiya Okyafront’a liderlik ediyor. Jatiya Okyafront, çıkarlarına hizmet etmesi için Hasina’yı uzun zamandır kullanan aynı emperyalistlerden destek istemektedir. Amaçları arasında kamu çıkarlarına hizmet etmekten daha ziyade sömürgeci çıkarlara uşaklık yapmak ve İslam’a karşı savaşta onlarla işbirliği yapmak var. Bu ülke halkı, tiran Hasina ve bu yozlaşmış egemen sistemden kurtulmak için yanıp tutuşuyor ve Hilafeti kurma talebi daha da güçleniyor. Dolayısıyla BNP ve Dr. Kamal’in Jatiya Okyafront’u sözde demokrasiyi kurtarmak için emperyalistlerin halkı kandırma entrikasından başka bir şey değildir.
Ey Müslümanlar!
Kafirler emperyalistler özellikle de ABD-İngiltere-Hindistan Bangladeş’te ne arıyor? Küresel ve bölgesel egemenlikleri için Bangladeş’in jeo-politik konumundan faydalanmak, Bengal Körfezi’ndeki petrol ve doğalgaz gibi stratejik kaynakları kontrol etmek, bu bölgedeki askeri varlıklarını güvence altına almak, Bangladeş ordusunu küresel ve bölgesel egemenlikleri için bir yakıt olarak kullanmak istiyorlar. Endüstrimiz ve fabrikalarımızı yani ekonomimizi tamamen kontrol altına almak, daha da önemlisi yakında kurulacak olan Râşidi Hilafetin yeniden kurulmasını ertelemek istiyorlar. Ve yozlaşmış demokratik sistemin baskısını sürdürerek İslam ümmetini egemen olmak arzusundalar. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:
إِن يَثْقَفُوكُمْ يَكُونُواْ لَكُمْ أَعْدَآءً وَيَبْسُطُواْ إِلَيْكُمْ أَيْدِيَهُمْ وَأَلْسِنَتَهُمْ بِالسُّوءِ وَوَدُّواْ لَوْ تَكْفُرُون “Şayet onlar sizi ele geçirirlerse, size düşman kesilecekler, size ellerini ve dillerini kötülükle uzatacaklardır. Zaten inkâr edivermenizi istemektedirler.” [Mümtehine 2]
Awami-BNP-Jatiya Okyafront, siyasetini kafire emperyalistlerin bu çerçevesine göre belirliyor ve Bangladeş’e egemen olmaları için şeytani komplolarına yardımcı oluyor. Bu ajan egemen sınıfın siyasi temel hedefleri şunlardır: kafir emperyalistlerin çıkarlarına hizmet etmek, birkaç kapitalist elitin büyük zenginlikler kazanmasına yardımcı olmak, kendileri ve yandaşları için ülke halkını sömürmek. Bu yüzden, lüks ihtiyaçları bir yana insanların temel ihtiyaçlarını temin etmekten bile acizler.
Ey insanlar!
İslami siyasetin temel hedefleri şunlardır: Hilafet altında halkın işlerini sorumlu bir şekilde gütmek, İslam ümmetini kafir emperyalistlerin hegemonyasından korumak ve tüm dünyaya İslam’ın adaletini yaymak. İslami politika ve Müslümanların azameti ile ilgili olarak Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyuruyor:
كُنْتُمْ خَيْرَ أُمَّةٍ أُخْرِجَتْ لِلنَّاسِ تَأْمُرُونَ بِالْمَعْرُوفِ وَتَنْهَوْنَ عَنِ الْمُنْكَرِ وَتُؤْمِنُونَ بِاللَّهِ “Siz, insanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz. İyiliği emreder, kötülükten men eder ve Allah’a iman edersiniz.” [Ali İmran 110] Bu nedenle yakında kurulacak Hilafet, herkesin yiyecek-giyecek-barınak, eğitim ve sağlık hizmetini güvence altına alacak, böylece dinine ve ırkına bakılmaksızın tüm vatandaşlar için müreffeh bir hayat sağlayacaktır. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:
الْإِمَامُ رَاعٍ وَهُوَ مَسْئُولٌ عَنْ رَعِيَّتِهِ “İmam çobandır ve güttüklerinden sorumludur.” [Buhârî, Müslim] Hilafet, savaşa dayalı ağır sanayi tesis edecek, güçlü bir ülke ve egemenliğin vazgeçilmezi olan güçlü bir ordu kuracaktır. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:
وَأَعِدُّوا لَهُمْ مَا اسْتَطَعْتُمْ مِنْ قُوَّةٍ وَمِنْ رِبَاطِ الْخَيْلِ تُرْهِبُونَ بِهِ عَدُوَّ اللَّهِ وَعَدُوَّكُمْ “Onlara karşı gücünüz yettiği kadar kuvvet ve savaş atları hazırlayın. Onlarla Allah’ın düşmanını, sizin düşmanınızı korkutursunuz.” [Enfal 60] Hilafet, askeri, ekonomi ve stratejik kaynaklarımız üzerinde hakimiyet kurmak için kafir emperyalistlerle yapılan tüm anlaşmaları iptal edecektir. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:
وَلَنْ يَجْعَلَ اللَّهُ لِلْكَافِرِينَ عَلَى الْمُؤْمِنِينَ سَبِيلًا “Allah, kafirler için müminler üzerinde asla bir yol kılmayacaktır.” [Nisa 141] Hepsinden önemlisi, Hilafet, Müslüman toprakları birleştirecek ve dünyada lider devlet olacaktır. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:
زَوَى لِي الْأَرْضَ أَوْ قَالَ إِنَّ رَبِّي زَوَى لِي الْأَرْضَ فَرَأَيْتُ مَشَارِقَهَا وَمَغَارِبَهَا وَإِنَّ مُلْكَ أُمَّتِي سَيَبْلُغُ مَا زُوِيَ لِي مِنْهَا “Yeryüzü benim için dürüldü ya da Rabbim yeryüzünü benim için dürüp topladı. Onun hem doğu taraflarını hem batı taraflarını gördüm. Muhakkak ki, benim ümmetimin mülkü bana dürülüp toplanan yerlere kadar ulaşacaktır.” [Müslim]
Hizb-ut Tahrir, samimi ve vizyon sahibi siyasi bir liderliktir. Soylu ve şanlı lider devlet olan Râşidi Hilafeti yeniden kurmak için entelektüel ve politik mücadele yürütür. Hizb-ut Tahrir, kafir emperyalistlerin Bangladeş için düzenledikleri bütün komploları deşifre etmiştir. Hasina’nın işbirliğiyle ordumuza karşı kurulan ABD-İngiltere-Hindistan’ın şeytani komplosunu faş etmek için siyasi mücadele yapar. Awami-BNP rejiminin halk üzerindeki zalim yönetimine karşı çıkar. İnsanların haklı talebi için politik mücadeleye girişir. Her şeyden önce kafir emperyalistler ve onların yardımcıları olan Awami-BNP’nin İslam’la mücadelesine karşı direnç gösterir. Râşidi Hilafeti yeniden kurma amacı için faaliyetlerde bulunur.
Ey Müslümanlar!
Kafir emperyalistlerin bu sözde demokratik sistemi, İslam akidesi ile tabana taban zıttır ve bu egemen sistem, üzerimizde hegemonya kurmalarının temel aracıdır. Bu nedenle bu sistemi hemen ortadan kaldırmak ve Hilafeti kurmak üzerimize farzdır. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:
مَنْ مَاتَ وَلَيْسَ فِي عُنُقِهِ بَيْعَةٌ مَاتَ مَيْتَةً جَاهِلِيَّةً “Kim boynunda biat halkası olmadan ölürse cahiliye ölümü ile ölür.” [Müslim]
Hizb-ut Tahrir olarak biz, sizi, kafir emperyalistlerin ajanları olan Awami-BNP-Okyafront rejimini reddetmeye çağırıyoruz. Râşidi Hilafeti yeniden kurma talebi için Hizb-ut Tahrir liderliğinde birleşin, Hilafetin yeniden kurulması için siyasi mücadeleye katılın, tiran Hasina’yı ortadan kaldırmak, Hilafeti yeniden kurmak ve iktidarı Hizb-ut Tahrir’e devretmek için samimi ordu subaylarına bir çağrıda bulunun.
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اسْتَجِيبُوا لِلَّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْيِيكُمْ “Ey iman edenler! Size hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah’ın ve Rasûl’ünün çağrısına uyun.” [Enfal 24]
|
