Aya

istabl.
1953
HT logo
 
 
 
               
 

:::
:::
 

Bismillahi Al-Rahman Al-Raheem

Afganistan Cumhuriyeti Yöneticilerine Açık Bir Mektup

بِسْـــمِ اللهِ الرَّحْمٰـــنِ الرَّحِيـــم

وَعَدَ اللَّهُ الَّذِينَ ءَامَنُوا مِنْكُمْ وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ لَيَسْتَخْلِفَنَّهُمْ فِي الأَرْضِ كَمَا اسْتَخْلَفَ الَّذِينَ مِنْ قَبْلِهِمْ وَلَيُمَكِّنَنَّ لَهُمْ دِينَهُمُ الَّذِي ارْتَضَى لَهُمْ وَلَيُبَدِّلَنَّهُمْ مِنْ بَعْدِ خَوْفِهِمْ أَمْنًا يَعْبُدُونَنِي لاَ يُشْرِكُونَ بِي شَيْئًا وَمَنْ كَفَرَ بَعْدَ ذَلِكَ فَأُولَئِكَ هُمُ الْفَاسِقُونَ Allah, sizlerden îmân edip sâlih amel işleyenleri, kendilerinden öncekileri yeryüzünde Halîfe kıldığı gibi onları da yeryüzünde Halîfe kılacağını, onlar için seçtiği dinlerini (İslam’ı) yeryüzünde hâkim kılacağını, (geçirdikleri) bu korkularını güvene çevireceğini vaâd etti. Zira onlar yalnız Bana kulluk ederler ve hiçbir şeyi Bana ortak koşmazlar. Artık her kim de bundan sonra inkâr ederse işte onlar fâsıkların tâ kendileridir. [en-Nûr 55]

Afganistan Cumhuriyeti Yöneticilerine Açık Bir Mektup

es-Selâmu Âlâ Men İttaba’l Hudâ

Hizb-ut Tahrir, İslâmî âlemin dört bir tarafında İslâmi Hilâfeti ihya etmek için özveriyle çalışan İslâmi siyasi bir Hizb’tir. Hizb, çalışmasında toplumun değişimi ve İslâmî Hilâfet Devleti’nin ikâmesinde Allah’ın Rasûlu [SallallAhu Aleyhi Ve Sellem]‘in sünnetini metot edinmiş ve davetinin tüm adımlarında da Rasul [SallAllahu Aleyhi ve Sellem]‘in yolunu benimsemiştir.

Rasul [SallAllahu Aleyhi ve Sellem]‘in sünnetine ittiba eden Hizb-ut Tahrir, davetini üç merhaleye ayırmış ve M.1953 el-muvâfık H. 1372 yılında kurulduğu günden beri bu davetsel metottan hiç sapmamıştır. Bu merhaleler şunlardır:

1. Kültürlenme: Bu merhalede fertler ile Ümmeti İslâmî kültür ile kültürlendirir, Hizb-ut Tahrir’in fikrini tanımlar ve Hizbî kitleleşmeyi şekillendirir.

2. Kaynaşma: Bu merhalede Hizbî kitle, askerî olmaksızın siyasî mücadeleye girerek Müslümanları İslâm’a sımsıkı sarılmaya, onu hayatlarının temel davası yapmaya ve hayat işlerinde onu tatbik etmeye davet eder. İşte bu merhalede Hizb, İslâm’a aykırı egemen fikirler ile amelleri, siyasî mücadelesinin ekseni haline getirmesinin yanı sıra İslâmî âlemdeki sömürgecilerin maksatları ile niyetlerinin üzerindeki perdeyi de kaldırır.

3. Yönetimi Teslim Almak: Bu merhalede nusret talep etmek ve Müslümanların Halîfeye bey’at etmesi yoluyla İslâmî Hilâfet’in ikamesini tamamlar. Böylece İslâm’ı, inkılabî bir şekilde tatbik etmiş olur ve onu haricî siyaset yoluyla [davet ve cihat] tüm âleme taşır.

Son günlerde Hizb-ut Tahrir, Afganistan’da fikrî amel ve siyasî mücadeleye başlamış ve mücahit Müslüman Afgan halkı arasında büyük bir şöhret kazanmayı başarmıştır.

Afganistan Devleti, İslâm olduğunu iddia edip kendisini Afganistan İslâm Cumhuriyeti olarak isimlendirmesine rağmen(!) İslâmî Hilâfet farizasını eda eden Hizb-ut Tahrir’in aktivitesi ve Afgan vatandaşları arasında kazandığı popülaritesi, devleti, yetkilileri, özellikle de Vatanî Güvenlik İdaresini, Hizb’in şebâbına karşı İslâmî usullerle, hatta insanlıkla bağdaşmayan şiddet ve zorba eylemler uygulamaya sevk etmiştir.

Afganistan Cumhuriyeti Vatanî Güvenlik İdaresi, M.12.03.2009 el-muvâfık H.17.03.1430 tarihinde, Kabeysa ilinde Hizb’in en aktif üyelerinden biri olan kardeş Esedullah İbn-u Cemah Hân’ı tutukladı, ardından da hiçbir şer’î delil olmaksızın iki kişi daha tutukladı. Her ne kadar Afganistan Devleti, düşünce özgürlüğüne bağlı kaldığını ve vatandaşlara işkence etmediğini göstermeye çalışsa da Afganistan Vatanî Güvenlik İdaresi, Hizb-ut Tahrir üyelerini tutuklamış ve insanî merhamet ile İslâmî usulden uzak bir işkenceye maruz etmiştir.

Allah Celle ve Âlâ onlar hakkında şöyle buyurmuştur:

إِنَّ الَّذِينَ فَتَنُوا الْمُؤْمِنِينَ وَالْمُؤْمِنَاتِ ثُمَّ لَمْ يَتُوبُوا فَلَهُمْ عَذَابُ جَهَنَّمَ وَلَهُمْ عَذَابُ الْحَرِيقِ “Mü‘min erkeklere ve mü‘mine kadınlara işkence eden sonra tevbe de etmeyenlere, Cehennem Azâbı ve (orada) yanma cezâsı vardır.” [el-Burûc 10]

Hizb-ut Tahrir / Afganistan, Hilâfet için çalışanları tutuklayıp onlara işkence yaparak Allah’ın dinine karşı cüret eden Güvenlik İdaresi’ni dizginlemesi, tutuklu şahısları derhal serbest bırakması, bunun sorumlularını muhasebe etmesi ve Hizb-ut Tahrir’den resmî olarak özür dilemesi hususunda Afganistan Devleti’ni uyarır.

Hizb-ut Tahrir üyeleri, Afganistan Devleti yetkilileri tarafından maruz kaldıkları ceza ve işkenceye rağmen İslâmî Hilâfeti ikame edinceye kadar İslâmî âlemin dört bir tarafındaki faaliyetlerinin sebatında, devamında ve yoğun uğraşısında asla tereddüt etmeyeceği gibi bu uğurda fedakârlık yapmaktan da asla kaçınmayacaktır.

H. 25 Rabî-ul Evvel 1430

 

Hizb-ut Tahrir

21.03.2009
 

Afganistan

 


...:-
  • Ramazan Bitti, Bayram Geldi, İslam Ümmeti Hala Sıkıntılarla Boğuşuyor, Trajediler Her Taraftan Sarmış Durumda!

  • “Ramazan ayı, ki onda Kuran, insanlara yol gösterici ve doğruyu yanlıştan ayırıcı belgeler olarak indirildi.” [Bakara 185]

  • Mübarek Ramazan Ayının Başlangıcı ve Bitişi, Sadece ve Sadece Hilalin Görülmesine Göre Belirlenir

  • Lübnan’ın Derinliklerine Düzenlenen Saldırılar! Siyasi Otorite ve Kurumları Görevleri Karşısında Nerede? Direniş Ekseninin Stratejik Sabrı Daha Tükenmedi mi?

  • Ey Müslümanlar! Sırada Ne Var? Gazze’de Yaşananlardan Sonra Daha Neyi Bekliyorsunuz? Artık Harekete Geçmenizin ve Rabbinizin Raşidi Hilafeti Kurma Farzına Yanıt Vermenizin Zamanı Gelmedi mi?

  •