|
Pakistan askeri ve siyasi liderlik içinde çok önemli figürler ile görüşen Amerika’nın Afganistan-Pakistan özel temsilcisi James F. Dobbins, bu önemli ziyaretin ardından 13 Mayıs 2014’te yaptığı açıklamada, “Afganistan’da bulunan ABD liderliğindeki askeri varlığın sayısı önemli ölçüde azaltılacak olsa da belli bir oranda kalacağını” söyledi. Gerçekten de Amerika, Afganistan’da kalmaya kararlı. Bu yüzden Amerikalı yetkililer 2014’ten sonra dokuz askeri üssün ve 100.000’in üzerinde askeri personelin konuşlandırılmasının teminatını almak amacıyla Kabil ile Washington arasında mekik dokuyorlar. Sonra Amerika’nın Pakistan liderliği içindeki ajanı seferber olup, orada burada toplantılar düzenledi, açıklamalar yaptı, demeçler verdi. Bu açıklamalarda öne çıkan iki nokta var: Kuzey Veziristan ve Karaçi bölgesine yönelik güvenlik operasyonları yapma hazırlıkları ve çağrıları.
Kuzey Veziristan’a gelince, uzun vadede Müslüman dünyasına tek nükleer güç olarak adım atmak isteyen Amerika’nın arzu ve istekleri önünde duran en büyük engeldir. 2001 yılından bu yana Kuzey Veziristan, Amerika’nın Afganistan işgaline en sert muhalefeti yapan hararetli mücahitlerin hareket noktasıdır. Gerçekten de tarih boyunca bu bölge, ister bugün Amerika’ya karşı olsun, ister daha önce Sovyet Rusya’ya karşı olsun, isterse bundan önce İngilizlere karşı olsun işgalci düşmana karşı savaşan yiğit mücahitler ve akıllı komutanlar yetiştiren çok verimli ve bakır bir bölgedir. Ekonomik çöküş içinde debelenen, siyasi krizle boğuşan ve askeri olarak felç olan Amerika, Pakistan silahlı kuvvetlerinden Amerikan siyasilerinin uykularını kaçıran, korkudan dolayı askerleri intihar eden Kuzey Veziristan’da yerleşik Hakkani Örgütünün takibinde “çok daha fazla çaba sarf etme” talebinde bulundu.
Ayrıca Amerika, Pakistan silahlı kuvvetlerinin Kuzey Veziristan Müslümanlarına olan sempatisinden tedirgin. Amerika’nın bu endişesi yerindedir. Çünkü Pakistan ordusu ve istihbaratı, süper güç Rusya’nın Afganistan’dan kökünü kazımak ve bir daha belini doğrultmaması için Kuzey Veziristan Müslümanları ile çok yakın işbirliği içinde çalıştılar. Amerika’nın bu endişesi kaçınılmazdır. Çünkü düşman kâfirle her türlü yardımlaşmayı, desteği ve ittifakı reddeden Pakistan’ın Müslüman aşiretleri, askeri ve istihbaratı, Allah yolunda kâfir düşmana karşı savaşmanın aşk ve şevki içindedir. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:
إِنَّمَا يَنْهَاكُمْ اللَّهُ عَنْ الَّذِينَ قَاتَلُوكُمْ فِي الدِّينِ وَأَخْرَجُوكُمْ مِنْ دِيَارِكُمْ وَظَاهَرُوا عَلَى إِخْرَاجِكُمْ أَنْ تَوَلَّوْهُمْ وَمَنْ يَتَوَلَّهُمْ فَأُوْلَئِكَ هُمْ الظَّالِمُونَ “Allah, sizi ancak, sizinle din konusunda savaşan, sizi yurtlarınızdan çıkaran ve çıkarılmanız için destek verenleri dost edinmekten men eder. Kim onları dost edinirse, işte onlar zalimlerin ta kendileridir.” [Mümtehine 9] Yine Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا قَاتِلُوا الَّذِينَ يَلُونَكُمْ مِنْ الْكُفَّارِ وَلْيَجِدُوا فِيكُمْ غِلْظَةً وَاعْلَمُوا أَنَّ اللَّهَ مَعَ الْمُتَّقِينَ “Ey iman edenler! Kâfirlerden (öncelikle) yakınınızda olanlarla savaşın ve sizde bir sertlik bulsunlar. Bilin ki, Allah kendisine karşı gelmekten sakınanlarla beraberdir.” [Tevbe 123]
Bu nedenle Müslüman ordusunun, istihbaratının ve aşiretlerin Amerikan işgaline karşı doğal olarak yekvücut olmalarını önlemek amacıyla ABD, diğer halkları bölmek ve yönetmek için tüm dünyada kullandığı denenmiş ve test edilmiş formülü kullanıyor. Bugün Amerikan istihbaratı ve paramiliter askeri, fitne çıkarmak ve Müslümanı Müslümana kırdırtmak amacıyla Müslüman aşiretler adına sahte saldırılar düzenlemek, bombalamak, sivil ve askere karşı suikastlar yapmak için gece gündüz çalışıyor. Müslümanlar, askeri yetkililer, asker, polis, ulema, doktorlar, avukatlar ve genel kitlelerden ölüm tabutlarını saymaya başlayınca, hain Rahil-Navaz rejimi Kuzey Veziristan’da operasyonlara karşı sesini yükseltti.
Bölgede devam eden varlığına karşı direnci kırmak ve önlemek amacıyla Amerikan çabalarının bir başkası da Karaçi’ye yönelik operasyon talepleridir. Çünkü Amerikalıların Afganistan işgaline karşı yapılan cihatta Karaçi’nin çok büyük rolü vardır. Karaçi, dünyanın en büyük Peştu nüfusuna sahiptir. Aşiret bölgelerinde savaşan Peştular ile güçlü ilişkileri olan Kabul ya da Peşaver’den bile daha fazladır. Pakistan’ın kuruluşundan beri Karaçi, İslam’ın ve kâfirlere karşı cihat da dâhil olmak üzere tüm farzların eğitilip öğretildiği bir merkezdir. İşte bu yüzden Pakistan liderliği içindeki Amerikan ajanları, Karaçi’ye karşı geniş ve uzun vadeli bir kampanya başlattılar. Adam kaçırmayı yasal sayacak bir yasa empoze ettiler: Pakistan’ı Koruma Yasası. Eylemlerinin, adam kaçıranlara, düzenbazlara, katillere karşı olduğunu iddia ettiler. Ama aslında bu eylemler, suikast, adam kaçırma, tutuklama veya aralarında önemli komutan ve âlimler de dâhil olmak üzere Amerika’ya karşı savaşan ya da cihat çağrısında bulunanları susturmak için yapıldı. Bununla beraber mücrim rejim hâlâ yalan söylemeye devam ediyor. Amerikan konsolosluğunu kapatarak ve Amerika’nın Raymond Davis Şebeke personelini tutuklayarak Karaçi’de akan kanı durdurmak, yalnızca birkaç gün içinde durdurabilir.
Ey Pakistanlı Müslümanlar! Rahil Navaz rejimi, sadık hizmetkâr olarak bizi düşmanlarımıza terk etti. Hayatımız ve servetimiz umurunda değil. Amerikan terör şebekesinin neden olduğu kaos yangınına bizi yakıt olarak atıyor. Silahlı kuvvetlerimizi, istihbaratımızı ya da aşiretlerimizi hiç umursamıyor. Düşmanlarına karşı Müslümanları zayıflatmak için parçalıyor, aralarına kin tohumlarını ekiyor. Büyük zahmet ve çabalarla elde ettiğimiz nükleer silahlar, hiç umurunda değil. Bunun için Amerika neredeyse bu nükleer sorunu çözmek üzeredir. Dinimizi de umursamıyor. Çünkü İslam’a ve şeri hükümlere daveti susturmaya çalışıyor. Bizi öldüren ve topraklarımızı işgal eden kâfirler karşısında bizi kurban etmenin yollarını arıyor.
Bölgede Amerikan hegemonyasını güvence altına almak amacıyla bedenlerini satan ajanların mücrim operasyonlarına karşı sesinizi yükseltin. Bu hain rejimi ortadan kaldırmak ve Hilafeti kurmak için Hizb ut Tahrir ile çalışın. Ancak o zaman Müslümanlar, Raşit bir Halife tarafından komuta edilerek yapmaları gerekeni yapacaklar, Pakistan ve Afganistan içindeki Amerikan varlığının kökünü kazıyacaklar. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:
إِنَّمَا الْإِمَامُ جُنَّةٌ يُقَاتَلُ مِنْ وَرَائِهِ وَيُتَّقَى بِهِ “Gerçekten İmam bir kalkandır, onun arkasında savaşılır ve onunla korunulur.”
Ey Pakistan silahlı kuvvetleri! Omuzlarınız ve başınız üzerine çöreklenen bu Ruveybida ve leş kargalarından gördükleriniz daha yetmedi mi? Amerikan planını kafasına geçirmek için hâlâ çok geç değil. Kim olduğunuzu unutmayın. Siz, yüzlerce yıl bu bölgede İslami yönetimi uygulayan Müslümanların çocukları ve varislerisiniz. Parçalanmışlığı sona erdirecek, birlik ve bütünlüğü sağlayacak, fitne savaşını durduracak, düşmana karşı cihat başlatacak, hezimeti zafer çevirecek Hilafet Devletini kurmak için Şeyh Ata Bin Halil Ebu Raşta liderliğinde Hizb-ut Tahrir’e nusret verin. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا مَا لَكُمْ إِذَا قِيلَ لَكُمْ انفِرُوا فِي سَبِيلِ اللَّهِ اثَّاقَلْتُمْ إِلَى الأَرْضِ أَرَضِيتُمْ بِالْحَيَاةِ الدُّنْيَا مِنْ الآخِرَةِ فَمَا مَتَاعُ الْحَيَاةِالدُّنْيَا فِي الآخِرَةِ إِلاَّ قَلِيلٌ، إِلاَّ تَنفِرُوا يُعَذِّبْكُمْ عَذَابًا أَلِيمًا وَيَسْتَبْدِلْ قَوْمًا غَيْرَكُمْ وَلاَ تَضُرُّوهُ شَيْئًا “Ey iman edenler! Ne oldunuz ki, size “Allah yolunda sefere çıkın” denilince, yere çakılıp kaldınız. . Yoksa ahiretten vazgeçip dünya hayatını mı seçtiniz? Oysa ahirete göre dünya hayatının yararı, pek az bir şeydir Eğer Allah, yolunda sefere çıkmazsanız, sizi elem dolu bir azap ile cezalandırır ve yerinize sizden başka bir toplum getirir. Siz ise O’na hiçbir zarar veremezsiniz. Allah, her şeye hakkıyla gücü yetendir.” [Tevbe 38-39]
|
