Aya

istabl.
1953
HT logo
 
 
 
               
 

:::
:::
 

Bismillahi Al-Rahman Al-Raheem

Basın Açıklaması

Kuran’ın Yakılmasından İsveç Hükümeti Sorumludur, Timsah Gözyaşlarıyla Bu Sorumluluktan Kurtulamaz

21 Ocak Cumartesi günü aşırı sağcı Paludan, polis gözetiminde Türkiye büyükelçiliği önünde Kuran’ı Kerimi yaktı. Bunun üzerine Türkiye ve Endonezya, İsveç büyükelçisini bakanlığa çağırdılar. İslam dünyasındaki çok sayıda yönetici, Kuran’ın yakılmasını kınadı ve İslam dünyasında protestolar düzenlendi.

Bir kez daha Kur’an-ı Kerim İsveç devletinin gözetiminde yakıldı, ancak bu sefer İsveç, hayal edebileceğinden çok daha güçlü tepkilerle karşılaştı. Tepkilerin ardından İsveç hükümeti Müslümanlara sempati duyduğunu açıkladı ve Kuran’ın yakılmasını kınadı. Yıllardır aynı iktidar partileri, bu ülkede İslam’a ve Müslümanlara karşı nefretin oluşmasının önemli bir etkenidirler. İkiyüzlü tavırları bizi kandıramaz. Bu ülkedeki politikacılar, son on yıldır İslam’ı ve Müslümanları şeytanlaştırmışlardır. Kuran’ın yakılmasının ve Müslümanlara yönelik nefret söyleminin başlıca sorumlusudurlar.

Aşırı sağcıların polis koruması altında Kur’an’ı yakması, Müslümanların şeytanlaştırılması, ötekileştirilip ayrımcılığa uğraması, camiler ve Müslüman okulların kapatılması, peçe gibi İslami sembollerin yasaklanması, Müslüman kadınlar ve binaların ırkçı saldırılara maruz kalması, Müslüman çocukların kaçırılması, Müslümanlara bir mesajdır. Bu atmosfer ve iklimde aşırı sağcıların Kuran-ı Kerimi yakması ya değerlerimize asimile olun ya da ülkeyi terk edin, yoksa aşırı sağcı canavarların saldırılarına maruz kalacaksınız şeklinde bir mesajdır. Dolayısıyla aşırı sağcılık, Müslümanları korkutup asimilasyona sürüklemek için siyasi bir araçtır. Bu nedenle hükümet, yakılan Kuran’ı korumak için on milyonlarca kron harcamıştır.

İsveç yıllardır kanlı çete savaşlarına maruz kalmaktadır ve geçtiğimiz hafta başkent Stockholm’de birkaç silahlı saldırı gerçekleşti. Buna rağmen hükümet, öyle görünüyor ki kaynaklarını İslam ile mücadele uğrunda harcamanın peşindedir. Yalnız bu mücadele başarısızlıkla sonuçlanmaya mahkûmdur, bu mücadele ters tepmiştir, zira İsveç’te her gün çok daha fazla İsveçli İslamiyet’i benimsemekte, Müslüman genç aslı olan İslam’a dönmektedir. Nefret eylemleriniz ne Müslümanlara ne de Kuran’a zarar veremez, sadece ideolojinizin ve değerlerinizin zayıflığını gösterir.

İslam dünyasındaki yöneticiler, Kuran’ın yakılmasını sadece kınamakla yetinmiş olsalar da, İsveç hükümeti, Müslümanlardan böyle bir tepki beklemiyordu. Otoritelerini ve milletler arasındaki konumlarını yeniden kazanmaya ramak kaldıkları bir zamanda Müslümanları kendisine düşman yapması İsveç’in çıkarına değildir. Yakında Hilafetin yeniden kurulacağı, ümmetin, çıkarlarını koruyan Salih bir lidere biat edecekleri bir vakitte İsveç’in Müslümanlara zulmetmesi ve sembollerine saygısızlık etmesi kesinlikle yararına değildir.

H. 03 Recep 1444

 

Hizb-ut Tahrir

25.01.2023
 

Isveç

 


...:-
  • Başbakan Nevaf Selam’ın Yahudilerle Normalleşme Arzusunu Dile Getirdiği Açıklamaları, Hiçbir Şekilde Müslümanları Temsil Etmez, Bu Sözler Sadece Onu ve Onu İktidara Taşıyanları Bağlar, Bu Açıklamalar, Allah’a, Peygamber’e ve Müminlere İhanettir!

  • Hilafet, Yahudiler, Müttefikleri ve İşbirlikçileri Hoşlanmasa da Akdeniz Kıyılarında ve İslam Dünyasının Kalbi Şam’da Mutlaka Kurulacaktır

  • Allah’ın Lütfu ve Kudretiyle Nübüvvet Metodu Üzere Hilafet Mutlaka Kurulacaktır Zira Hilafet, Netanyahu ve Münafıklar Hoşlanmasa da Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın Vaadi, Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in Müjdesidir

  • Mübarek Toprak Filistin / Hizb-ut Tahrir’in, Ramallah Şehrindeki Mısır Konsolosluğu Önünde Yaptığı Konuşma

  • Gazze’nin Hakkı, Yalnızca Bir Günlük Öfkeyle Geçiştirilemeyecek Kadar Büyüktür

  •