Aya

istabl.
1953
HT logo
 
 
 
               
 

Siyasi Tahliller
Konu
İndir

Soru:

Bazıları Hizb-ut Tahrir’in Hilafetin kurulması çalışmasında Medine dönemine değil de Mekke dönemine dayandığını söylüyorlar ve davet aşamasında Hilafeti kurmak için kıtal [cihat] amellerini Şeriata aykırı kabul ediyorlar. Çünkü Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in bunu yapmadığını ileri sürüyorlar. Soru şudur; niçin Hilafetin kurulması delilleri Medine döneminden alınmıyor? Zira cihat o zaman vardı ve yapılıyordu. Bu meseleye ilişkin yeterli ve doyurucu bir cevabiniz var mı? Allah hayrınızı artırsın.

H.17 Zilka’de 1434

22.09.2013

Sorular:

1- Ghadeer Rooz:

Ama ya Şeyh! Şimdi sarhoşluk verici özelliğini gidermek için alkol zehirli maddeler ile karıştırılıyor ve artık sarhoşluk verici bir içki değil zehirli bir madde haline dönüşüyor. Burada soru şudur: Parfüm için üretilen zehirli alkol necis midir? Elbiseyi necis kılar mı?

2- Ebu Mahmud el-Halili:

Parfümdeki alkol iki türdür. Birincisi: Sarhoşluk veren ki etil alkol olarak biliniyor, diğeri ise zehirli olan ki metil alkol olarak biliniyor. İkisinin de hükmü aynı mıdır?

3- Mustafa Abdulâl:

Ey Şeyh! Bu karışım içilmezse hükmü ne olur?

4- İklil el-Cebel:

Bu hüküm tıbbi müstahzarlar [Ürünler] için de geçerli midir? Özellikle sağlık sektörlerinin çoğunda birçok dezenfekte maddeleri alkollü ürünlerden “isopronol + etanol” den oluşuyor. Aynı şekilde gargara ürünleri de öyledir. Bazı ilaç endüstrisinde alkolü bir solvent [çözücü] ve koruyucu olarak kullanmaktayız.

5- Manal Bader:

es-Selamu Aleykum sevgili Şeyh! Allah ecrini kat kat versin, sizin de lütfettiğiniz gibi eğer alkol içildiğinde sarhoşluk veriyorsa dediniz. Oysa parfümlerde, deodorantlarda, losyonlarda ve yüz kremlerinde SD veya denatüre alkol kullanılır. Bu gibi durumlarda içilerek tüketilmiyor (Kimyasal durumunun değişikliği nedeniyle). Bu kullanım için hüküm nedir? Başka bir durumda arabalar için kullandığımız yakıt da alkolden türetilmiştir. Bu da aynı haram hükmünü alır mı? Teşekkür ederim.

H.13 Zilka’de 1434

20.09.2013

Soru:

es Selamu Aleykum ve Rahmetullahi ve Berakâtuh

Zihnimde dolaşan iki şıklı bir soru var. İktisat Nizamı kitabında ölü ve haracî araziler hakkında pek çok şey okudum. Konu aynı formatta Maliye kitabında da tekrar ediliyor. Haracî arazilerindeki ölü araziler, Müslüman ihya ederse öşür arazisi olarak muamele görür. Belleme ve mülk edinme hakkı vardır. Harâc konmaz. Sadece öşür alınır. Zimminin ise mülk edinme hakkı yoktur ve haraç öder, deniyor. Soru şudur: Öşür arazisi kabul edildiği halde neden mülk edinemiyor? Müslüman, öşür arazisini belleyebilir ve mülk edinebilir. Asıl olan Müslümanda olduğu gibi öşür arazisi muamelesi ile muamele edilmesidir. Birinciye yönelik durum böyledir.

İkinci soru ise peki neden Zimmi öşür arazisinden harâc ödemek zorundadır diyoruz.  Harâc, öşür arazisinden olmaz. Asıl olan asıl olarak muamele edilmesi ve harâc denilmemesidir. Çünkü harâcın, şeri bir mefhumu var.  Burada biz, öşür arazisinden Zimmiden alınan mala harâc demekle tanıma muhalefet etmiş olduk.  Neden bu malın adlandırılması konusunda burada hiçbir içtihat yok? Teşekkür ediyorum.

H.09 Zilka’de 1434

15.09.2013

Soru:

es Selamu Aleykum ve Rahmetullahi ve Berakâtuh

Allah sizi korusun ve hak yolunda adımlarınızı sağlam kılsın

1- Kişisel internet sayfamda rüyamı anlatabilir miyim? Yoksa bu riyaya girer mi? Sadece çok özel ve önemli rüyaları.

2- Ben eczacıyım, bize Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma yasaları zorla dayatıldı. Bu yasalar zorunludur. Belirli ücret ödemeksizin çalışma izni verilmiyor. Bizden bir miktar alınıyor ve bankada çalıştırılıyor. Maddede de de böyle yazılı. Eczacı öldüğünde, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Fonu ölen eczacının ailesine 25 bin Ürdün dinarı veriyor. Bu caiz mi? Bu paraya ilişkin aileme ne gibi tavsiye de bulunayım? Ailem, ödediklerimi alıp geri kalanı sadaka olarak verseler doğru olur mu? Ya da Sendikaya geri mi versinler? Ya da yapmaları gereken nedir? Allah mükâfatınızı artırsın

H.04 Zilka’de 1434

10.09.2013

Soru:

Bu, Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’e ait bir hadisin inceliklerini, derinliklerini araştırmak konusunda araştırmacıların yolu değildir. Bu ne ilim ne fazilet ne de tevazu değildir. Fetvalara veya bir bölümüne yönelik itiraz edilen yorumları, silmek doğru değildir. Hâlbuki o yorumlar, ne edep ne de ilim sınırlarını aşmış değildir. Sadece filan ifadesi ile yetinmek kibarlık değildir. Yorumunuz ulaştı. Bu kimin hidayeti? Yoksa bu, Şeyhin şahsına yönelik bağnazlık, görüş ya da söylemlerini ilahlaştırmak örneği değil midir? Allah’tan korkun ve âlimlerin metoduna sarılın. İlme ilim ile yanıt verilir. Bağnazlık ve kibirden dolayı ilim ne gizlenir ne de göz ardı edilir.

H. 04 Zilka’de 1434

10.09.2013

Soru:

Rusya’nın St. Petersburg kentinde yapılan G20 zirvesi 06.09.2013 Cuma günü sonuç bildirgesinin kabulü ile sona erdi. 06.09.2013 tarihinde Reuters ajansı yetkililerden “Dünya ekonomisi iyileştiğini…” bildirdi. Ajanslar,  G20 zirvesi sonuç bildirgesinin hazırlanışına katılan Rus Maliye Bakanlığı Mali Yönetimi Direktörü Andrei Bokariv’in “En zor ve en uzun tartışmalar dünya ekonomisinin durumu değerlendirmek ile ilgili olmuştur.” sözünü naklettiler. Ayrıca son veriler de bu iyileşmenin olduğunu gösteriyor. AB düşük boyutta olsa da ekonomisinin büyümeye başladığını yayınladı. ABD ise 2013 yılında ekonomisinin %1 büyüdüğünü belirtti. Çin de bu yıl Temmuz 2013 yılına kadar ekonomisinin %7 oranında büyüdüğünü söyledi.

Gerçekten dünya ekonomisi iyileşti mi? Böylece 2007 yılında Amerika’da başlayan ve altı yıldan fazla süren ekonomik kriz azaldı mı? Eğer ekonomi iyileşmemiş ise o zaman bu veri ve rakamlar niye yayınlandı? Bunun açıklanmasını rica ediyorum, teşekkürler.

H. 03 Zilka’de 1434

10.09.2013

Sorular: Kadının Giyimi İle Alakalı

Talal Fevzi, Buluguk Merami, Mosa za’ya

Birbirine benzeyen sorular:

1- Talal Fevzi:

es-Selamu Aleykum ve Rahmetullahi ve Berakâtuh

Şeyhimiz ve Emirimiz Allah seni korusun, gözetsin ve izzetli kılsın. Bu dini aziz kılmak için seni yardımıyla desteklesin. Âmin

Aziz Şeyhim, öncelikle özel hayatta kadının erkek akrabalarının, namahrem olan amca çocuklarının, hala çocuklarının ve eşinin kardeşlerinin karşısına hangi kıyafetle çıkması caizdir? Örneğin onların yanında pantolon ve bluzla durabilir mi?

Allah Subhânehu ve Teâlâ sana karşılığını hayır olarak versin, bu ümmete Nebî SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in metodu üzere Hilafeti kurmayı nasip eylesin, seni de Halife kılsın.

2- Buluguk Merami:

Peruk takmak hadiste yasaklanan saç ekleten ve ekleyenden itibar edilir mi?

3- Mosa Za:

es-Selamu Aleykum ve Rahmetullahi ve Berakâtuh

Değerli Emirimiz kardeşler arasında ihtilaf ettiğimiz bir mesele var, pantolon üzerine diz kapaklarına varacak şekilde bir cilbab [dış kıyafet] giymek caiz midir?

H.30 Şevvâl 1434

06.09.2013

Soru:

es Selamu Aleykum ve Rahmetullahi ve Berakâtuh

Celil Âlim Ata ibn Halil, Allah Subhânehu ve Teâlâ sizi korusun ve kollayıp gözetsin.

Altın ile ilgili ekonomik sorular: Altın fiyatını etkileyen faktörler nelerdir? Altın fiyatları neden geçen yılın sonundan itibaren sürekli düşüyor? Yaklaşık bir ay önce ani bir düşüş sergiledi, bu düşüş nereye kadar sürecek? Zekâtını düzenle olarak verdikten sonra kâğıt para yerine altın biriktirmek şeran caiz midir? Bu, kenz sayılır mı? Eğer caiz ise, ekonomik açıdan ne önerilir? Allah Subhânehu ve Teâlâ sizi korusun.

H. 17 Şevvâl 1434

25.08.2013

Soru:

Amerikan politikası açısından İran’ın vakıası nedir? Diğer bir ifadeyle İran’ın bölgedeki olaylarda Amerika’dan bağımsız bir projesi var mıdır? Sonra İran’ın bölgede, bir Caferî Mezhebi mesajı olduğunu söyleyebilir miyiz? Son olarak Amerika’nın, İran’ın nükleer silahları hakkındaki gerçek tutumu nedir?

H. 14 Şevval 1434

21.08.2013

Soru:

Siyasî Mefhumlar kitabının H. 1425 M. 2005 tarihli mutemet baskısının 27. sayfasındaki devletlerarası durum konusunda şöyle geçmektedir: “...Uydu devlete gelince; Japonya’nın Amerika, Avustralya’nın Amerika ve İngiltere, Kanada’nın Amerika, İngiltere ve Fransa ve (şu anda) Türkiye’nin İngiltere ve Amerika ile olan durumunda olduğu gibi harici siyasetinde başka bir devlete tabi bağı ile değil de çıkar bağı ile bağlı olan devlettir.”

Soru şudur: Uydu olan bir devletin, dış siyasetinde yörüngesinde döndüğü büyük devletin siyasetinin dışına çıkması mümkün müdür? Mesela Türkiye’nin, Suriye gibi meselelerden herhangi bir meselede Amerika’nın dış siyasetinin dışına çıkması mümkün müdür?

H. 21 Ramazan 1434

31.07.2013

Soru:

Sinema veya tiyatro oyuncularının başka karakterleri canlandırmaları caiz midir? Aynı hüküm animasyon oyuncak ve hayvanlar için de geçerli midir?

H.18 Ramazan 1434

27.07.2013

Soru:

Olayların gidişatı göz önüne alındığında, bende var olan bir takım bilgilerin vakıasının kafamı karıştırdığını ve bunların bende net olmadığını gördüm ki onlar şunlardır:

1-Bizler, Mısır’daki gerçek nüfuzun Amerika’ya ait olduğunu biliyoruz. Peki o halde neden Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Kuveyt İngiltere’ye bağlı olan ülkeler olmalarına rağmen Mısır’daki yeni hükümete finansal destek sağlamaktadırlar?

2-Sonra Birleşik Arap Emirlikleri, Mali’deki gerçek nüfuz sahibi İngiltere olmamasına rağmen Mali’de de Fransa’yı desteklemiş ve Mali için finansal destek de sağlamıştır?

3-Aynı şekilde Birleşik Arap Emirlikleri ve Katar İngilizlerin ajanları olmasına rağmen Birleşik Arap Emirlikleri’ndeki el-Arabiyye Kanalı ile Katar’daki el-Cezira Kanalı arasındaki medyasal tutumların birbirlerine ters düştüklerini görmekteyiz. Bu münasebetle Katar’daki son değişiklikler, buradaki İngiliz politikasına etki mi etmiş olmaktadır?

4-Sonra bizler, Katar’ın adamlarının aksine Carba gibi Koalisyon içerisindeki Suudi Arabistan’ın adamlarının daha etkin rollerinin olduğunu mülahaza etmekteyiz. Peki Suriye’de devam eden olaylarda Katar’ın adamlarının arasına sızanlar zayıflamaya ve Suudi Arabistan’ın adamları da oldukça güçlenmeye mi başlamışlardır?

5-Son olarak Amerika’nın Mursî‘den vazgeçmesi, Amerika’nın “ılımlı İslam’ın” yönetime ulaşmasını kolaylaştırma fikrinden vazgeçtiği anlamına mı gelmektedir?

Sorunun uzun olmasından dolayı “beni mazur görmenizi” rica ediyorum. Allah sizleri hayırla mükafatlandırsın. Ayrıca sorunun uzun ve çok olmasından dolayı şimdiden özür diliyorum. Ancak bizler emirimizin göğsünün ve ilminin çok geniş olduğunu biliyoruz. Umulur ki onda, bizleri şaşırtacak ve göğüslerimize şifa verecek şeyler buluruz?

H. 12 Ramazan 1434

21.07.2013

Soru:

Amerika hala Mısır’da olanları darbe olarak nitelendirmekten çekinmekte, dahası yeni geçici hükümetin açıklamış olduğu yol haritasına teşvik etmektedir. Nitekim Amerikan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü şöyle bir açıklamada bulunmuştur: “Geçici otoritenin bir sonraki aşamaya yönelik çizmiş olduğu yol haritası, teşvik edilen bir husustur.” [el-Cezira Net / 11.07.2013] Bunun yanı sıra Amerikan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü “Jane Sacchi”, 12.07.2013 tarihinde söz konusu Cumhurbaşkanı Muhammed Mursî yönetiminin “demokratik olmadığını” açıkladı. [Mısır Yedinci Gün] Aynı şekilde el-Cezira Net’in aktardığına göre Beyaz Saray sözcüsü Jay Carney, 11.07.2013 tarihinde, yani dün gazetecilere şöyle bir açıklamada bulunmuştur: “Bizler, otoriterlerle nasıl davranılacağını ve mevcut durumla nasıl muamelede bulunulacağını değerlendiriyoruz.” Savunma Bakanı ve Mısır ordu komutanı Abdulfettah es-Sîsî‘nin, 03.07.2013 tarihinde Muhammed Mursî‘yi görevden aldığı ve geçici başkan olarak da Anayasa Mahkemesi Başkanı Adlî Mansur’u atadığı şeklindeki açıklamasına bakıldığında… Yönetiminin başından beri kendisine destek verdiği halde Amerika’yı Mursî‘yi devirmeye iten şey nedir? Neden Amerika, meydana gelenleri darbe olarak isimlendirmiyor da hala bu güne kadar “değerlendiriyor”? Tüm bunları ortaya çıkaran husus ne olabilir?

H. 03 Ramazan 1434

12.07.2013

Soru:

Ey Allame Ata ibn Halil Ebu Raşta! es Selamu Aleykum, Memun Şehadet / Köşe yazarı ve siyasi analist

Size bir şey sormak istiyorum, Hizb-ut Tahrir’i Suriye Devrimine angaje olmaya iten etkenler nedir? Niye başka bir yer değil?

H. 17 Şaban 1434

10.07.2013

H. 29 Şaban 1433

09.07.2013

Soru:

es-Selamu Aleykum

Değerli emirimiz, faiz hakkında soru sormamı mazur gör. et-Teysir Fi Usulu’t Tefsir isimli kitabın Bakara Suresi’nin 275. ayetinde geçtiği üzere faiz yiyen, ebedi cehennemde midir? Değil midir?

İsmim Adi Victoria’dır, Endonezya’nın Samiranda şehrinde ikamet etmekteyim, teşekkürler.

H.28 Şa’bân 1434

07.07.2013

Soru:

es Selamu Aleykum ve Rahmetullahi

Celil Âlim Ata ibn Halil Ebu Raşta, Allah seni korusun ve gözetsin

Tövbe ettikten sonra faiz, hırsızlık, müstehcen şarkı vb. yollardan elde edilen haram malın hükmü nedir? Bu konuda tahsis var mı yoksa hüküm aynı mıdır?

Tövbe etse bile mal haram oluyor ise ve bir kişi de tövbe etmek istiyor ama malının yok olmasından korkuyorsa, bazı Şeyhlerin dediği gibi tövbeye teşvik etmek açısından böyleleri için bir istisna söz konusu olabilir mi?

H.26 Şa’bân 1434

05.07.2013

Soru:

Ebeveyne [Anne babaya] karşı asabi davranmak ve bağırmanın hükmü nedir? Hâlbuki ebeveynin çoğu zaman sorunlara neden olduğu evladın da bu sorunları düzelttiği bilinmektedir. Küçüklükten itibaren ebeveyn tarafından bakıldığı için şimdi de onların tutum ve davranışlarına bakım sırası evlattadır. Bu nedenle onlara karşı bağırmak, asabi davranmak ve anlaşamamak ebeveyne isyandan sayılır mı?

H.21 Şa’bân 1434

30.06.2013

Soru:

es Selamu Aleykum ve Rahmetullahi ve Berakâtuh

İslami Devlet kitabının [Arapça] s.140.‘ta şöyle geçmektedir: “Devletin tebaası olan herkes, ister Müslüman olsun isterse gayri Müslim, Şeriatın öngördüğü haklardan faydalanır. Tebaası olmayan herkes de Müslüman olsa bile, bu haklarından mahrum edilir. Müslüman bir erkeğin, devletin tebaası olan Hıristiyan bir annesi ve devletin tebaası olmayan Müslüman bir babası var ise annesi babasından nafaka alabilir. Ama babası annesinden alamaz. Annesi, babasından nafaka isterse, hâkim anne için nafakaya hükmeder. Çünkü anne devletin tebaasıdır. Ama baba, nafaka talep etse bile hâkim onun için nafakaya hükmetmez ve talebini reddeder.”

Burada soru şudur: Kişinin Müslüman ve İslami Devletin tebaası olup olmadığına bakılmaksızın, insanın ebeveyne iyilik etmesi ve onlara merhamet kanatlarını açması vacip değil midir? Bu Müslüman, Muhalefet suçu işlese ve devletin otoritesi dışında bireylerin sınırlarına tecavüz etse, bu bireyler de devletin tebaası olmayan yabancılar ise ve İslami Devlet sınırları içine kaçsa, sonra bu kimseler şikâyet için oraya gelseler, hâkim, devletin tebaası değiller diye davalarını reddeder mi? Ayrıntılı bir şekilde izahat yapılacağını umuyorum. Allah mükâfatınızı artırsın.

ve’s Selamu Aleykum ve Rahmetullahi ve Berakâtuh

H.17 Şa’bân 1434

26.06.2013

Soru:

Selamun Aleykum kardeşim, şeyhim ve Emirim Ata İbn Halil

1- Gençlerden biri ile ben arasında cereyan eden bir tartışmada, savaştaki kadınlar konusunda, bunlara orduyu coşturmak için savaşa çıkan kadınların hükmü mü geçerlidir yoksa esirler hükmünü geçerlidir diye ihtilaf ettik. Bugün biz biliyoruz ki bunlar arasında erkekler gibi silah taşıyan savaşçılar, pilotlar, topçular ve denizciler vardır.

2- Hilafet Devletinin Anayasa Taslağının 188.ci Maddesinin dördüncü fıkrasında şu ifade geçmektedir: “İsrail” gibi fiili harbi devletlere karşı bütün ilişkilerde savaş hali esas tutulmalıdır. Aramızda ateşkes olsun veya olmasın onlarla fiili savaş içindeymişiz gibi davranılmalıdır. Tüm tebaalarının beldelerimize girmesi yasaklanır. Mukaddimetu’s Düstura müracaat ettim ama bu madde ile yani dördüncü fıkra ile ilgili herhangi bir detay bulamadım. Soru şudur: Hilafet Devleti, toprağımızı gasp eden Yahudi devleti ile bir ateşkes imzalayabilir mi?

H.16 Şaban 1434

25.06.2013

Page 16 of 23 pages « First  <  14 15 16 17 18 >  Last »