Aya

istabl.
1953
HT logo
 
 
 
               
 

Siyasi Tahliller
Konu
İndir

Soru:

es Selamu Aleykum ve Rahmetullahi ve Berakâtuh Aziz Kardeşim.

İki şeyi birbirine karıştırdım, lütfen açıklamanızı rica ediyorum. Allah Subhânehu ve Teâlâ sizi hayırla mükâfatlandırsın ve yardımcınız olsun.

Birincisi: Banknotların zekâtı ile ilgilidir. Maliye Kitabında madeni paralar, gümüş veya altına dayalı olduğu için altın ya da gümüş gibi oldukları belirtildi. Bu, net ve açıktır. Yine parasal illetlik yönünden ortak oldukları için kâğıt paralarda da zekât farzdır. Pazardaki alım gücüne göre paraların değeri altın veya gümüşle ölçülür ve nisap miktarına ulaştıktan sonra da üzerinden bir yıl geçmişse zekâtı hesaplanır. Ayrıca bu da net ve açıktır. Banknotlara gelince, devlet veya devlet tarafından yetkili kesimin belirlediği nominal değerden daha az belirli bir oranda altın veya gümüş karşılığı olan kağıt belgelerdir. Örneğin varsayalım ki devlet, altın dinar karşılığında Ürdün Dinar’ı bastı. Ama karşılığı % 50 olarak, yani yarım altın dinar olarak belirlendi. Buna göre Ürdün Dinarı, iki kısımdan müteşekkil oluyor. Birinci kısmı madeni para, ikinci kısmı da kâğıt para olarak kabul edilir.

Maliye kitabında ise bu tür paraların zekâtı hakkında bahsedilirken, sadece madeni para kısmından söz edildi. Kâğıt para kısmından bahsedilmedi. Oysa onun da bir alım gücü vardır ve parasal nitelik taşımaktadır. Ama Maliye kitabında böyle kabul edilmedi. Bunun açıklanmasını rica ediyorum

İkincisi: Arazi ve mülkiyet [bireysel, kamusal ve devlet mülkiyeti] hakkındadır. İslam Devletine ait araziler ile ilgili olarak iki husustan söz edildi. Birincisi: Dördüncü bir mülkiyet türü yoktur. İkincisi: Tüm bu araziler, bu üç mülkiyetten birine aittir. Maliye kitabında şöyle denildi: “1- Devlete ait mülklerin türleri, sahralar, dağlar, deniz kıyıları ve devletin şeri yolla sahip olduğu fertler tarafından mülk edinilmemiş işlenmemiş topraklar.”

Bu husus açıklanırken, devletin şeri yolla sahip olduğu ve eğer devlet sahip olmuşsa… sözcüğü birkaç kez geçti. Bu, ben de bir karışıklık meydana getirdi. Burada birey ve kamuya ait arazilerden bahsedilmediği gibi devlete ait arazilerden de bahsedilmiyor. Aksine “Devletin şeri yolla sahip olduğu araziler” ifadesi kullanılıyor. Bu, bende sanki devlet içinde hiç kimseye ait olmayan araziler olduğu anlayışını oluşturdu. Bunun açıklanmasını rica ediyorum Allah Subhânehu ve Teâlâ mükâfatınızı kat be kat artırsın.

Kardeşiniz Ebu Usame, Kudüs.

H. 30 Cumâde’s Sânî 1436

19.04.2015

Soru:

Libya’da olup bitenler gerçekten dikkat çekicidir. Bir yandan gözle görülür şekilde askeri operasyonlar artarken, diğer yandan Fransa, Cezayir, Fas ve Libya görüşmeler yürütüyor. Bunu nasıl açıklayabiliriz? Birbirine zıt gibi görünen askeri operasyon ile görüşmeler, Amerika ile Avrupa’nın Libya’daki çatışmasının bir sonucu diyebilir miyiz? Örneğin Güvenlik Konseyi kararı ile bir askeri müdahale olabilir mi? Yoksa bu çok uzak ihtimal mi? Bir çözüm bulmak için taraflar arasında görüşmeler devam edecek mi? Görüşmeler, çatışan tarafları tatmin edecek bir çözüme götürebilir mi? Allah Subhânehu ve Teâlâ mükâfatınızı artırsın.

H. 22 Cumâde’s Sânî 1436

11.04.2015

Soru:

30 Haziran 2015’de kalıcı anlaşma imzalamak üzere İsviçre’nin Lozan kentinde 2 Nisan 2015 akşamı P5+1 ülkeleri ile İran arasında İran’ın nükleer programı hakkında bir çerçeve anlaşması imzalandı. Taraflar arasında ortak bir bildiri yayınlanması dikkat çekicidir. Hatta Amerikan Başkan Obama, Beyaz Saray’da gazetecilere yaptığı açıklamada bu anlaşmayı “tarihi” olarak niteledi. Bu anlaşmanın perde gerisinde ne var? Allah Subhânehu ve Teâlâ sizi korusun.

H. 16 Cumâde’s Sânî 1436

05.04.2015

Soru:

es Selamu Aleykum ve Rahmetullahi ve Berakâtuh

Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem, Arap müşriklerinden olan Yemen kâfirlerini dinleri üzerinde kalma konusunda istisna etmiştir. Bu konuyu açıklamanızı rica ediyorum. Arap müşrikleri hakkında yapılan bu istisnayı İslam Devleti kitabının 218. sayfasında geçen şu umum için bir kayıt olarak kabul edebilir miyiz: “Bütün bunlar itikat ve ibadetleriyle baş başa bırakılırlar…”

Bunlar, Ehli Kitap ve müşrikler değil mi? Ayrıca Anayasa Tasarısı kitabının 7. Maddesinin [B] bendinde geçenler için de kayıt olmazlar mı? Ya da bu istisna, sadece o nesle mi aittir? Ayrıca İslam Devletinin 218. sayfasında geçenler ile ilgili olarak başka bir sorum daha olacak: “Devlet mahkemelerinde bu gibi anlaşmazlıklarına bakacak kendilerinden bir kadıyı devlet tayin eder.” Yanı sıra aynı kitabın 220. sayfasının [D] bendinde şöyle geçmektedir: “...Onlardan olan hâkimlerin idaresinde özel mahkemelerde değil, devlete ait mahkemelerde dinlerine göre yapılır.”

Lütfen bu yargıçların işinin doğasını ve durumlarını açıklar mısınız? Size sormadan önce bunların cevabını Mukaddimetu’s Düstur kitabında araştırdığımı, ama bulamadığımı da bilmenizi isterim. [Yani devlet mahkemesinde iki hükmün olması yani İslam’a ve başka dine göre hüküm vermek]

Saygılarımla

Kardeşin Ebu Bilal

H. 16 Cumâde’s Sânî 1436

05.04.2015

Soru:

Amerika ile Türkiye’nin sözde ılımlı unsurları eğit-donat için bir anlaşma imzaladıkları belirtildi. Bu, Amerika’nın Beşşar’ın alternatifini bulmak üzere olduğu anlamına mı geliyor? Amerika, hava desteği yanı sıra sahada da destekleyebileceği uygun güç mü hazırlıyor? Yoksa bu, Amerika alternatif bulana kadar eğit-donat ile bir-iki yıl zaman kazanmak mı? Başka bir deyişle bu, alternatifin yakın olduğu ve ılımlı muhalefetin de destek için hazırlandığı anlamına mı geliyor? Ya da ufukta alternatif görülmüyor, dolayısıyla alternatif hazır olana kadar eğit-donat ile zaman mı kazanmak istiyorlar. Allah mükâfatınızı artırsın.

H.22 Cumâde’l Ûlâ 1436

13.03.2015

Soru:

Benim sorum üç bölümden oluşmaktadır. Bunun için sizden özür diliyorum.

Birincisi: Obama ile Modi arasındaki son görüşme medyanın yoğun ilgisi ile karşılaştı. Ama bu görüşmeden elle tutulur somut bir karar çıkmadı. Öyle görünüyor ki Amerika Birleşik Devletleri ile Hindistan BJP arasında hâlâ bir sorun var. Taraflar arasındaki tartışmalı sorunlara değinebilir misiniz?

İkincisi: Hindistan’daki Baharatiya Janata Partisi ile Pakistan’daki Navaz Şerif’in partisinin ABD yanlısı oldukları göz önüne alındığında ve Keşmir sorununun da Hindistan’ın enerjisini tükettiğine göre neden Hindistan, hâlâ Keşmir sorununun çözümünü sürüncemeye bırakıyor?

Üçüncüsü: Çin ile Taliban arabuluculuk görüşmeleri için bir araya geliyorlar. Amerika Birleşik Devletleri buna izin verdi mi? Yoksa bu Amerika’dan habersiz mi oluyor? Çin’in bu arabuluculuktan amacı nedir? Allah mükâfatınızı artırsın.

H.19 Cumâde’l Ûlâ 1436

10.03.2015

Soru:
Netanyahu, 03 Mart 2015 tarihinde Amerikan Kongresi’nde yaptığı konuşmada İran’ın nükleer programı ile ilgili olarak Amerika ile İran arasında yürütülen görüşmeleri reddeden tutumunu doğruladı. Bunu, protokole aykırı bir şekilde yapılan Amerika ziyareti sırasında dile getirdi. Obama ve Kongre’deki Demokrat Parti’yi teğet geçerek gerçekleşen bu ziyareti bazı gözlemciler, Obama’yı aşağılama olarak nitelediler. Bu, Yahudi devleti ile ABD ilişkilerinin kopma noktasına ya da düşmanlık safhasına girdiği anlamına mı geliyor? Bu olayların Yahudi devleti ve Amerika’daki seçimler ile bir bağlantısı var mı? Sonra her iki ülkede yapılacak seçimlerden nasıl bir sonuç bekleniyor? Allah mükâfatınızı artırsın.

H.17 Cumâde’l Ûlâ 1436

08.03.2015

Soru:
27 Şubat 2015 Cuma günü ajanslar, Alman parlamentosunun Yunanistan’a yardımların dört ay uzatılmasını ezici çoğunluk ile onayladığını bildirdi. Bu, Yunan krizinin sona erdiği ve Yunanistan’ın engelsiz AB üyesi olarak kalacağı anlamına mı gelir? Sonra Amerika’nın, Yunanistan’ı Avrupa Birliği içinde tutmak ve sorunların çözümü yönünde tavır aldığı görüldü. Obama, krizin çok şiddetli olduğu esnalarda 01 Şubat 2015 tarihinde CNN’e verdiği röportajda, “Umarım Yunanistan Euro bölgesinde kalır. Ancak bunun için tüm taraflar uzlaşmaya açık olmalı” dediği belirtildi. Devamla “Bütçe açığını azaltmanın ve dayanıklılığı geri etmenin en iyi yolu büyüme politikası olmalı.” diye konuştu. Açıktan Amerika’yı Yunanistan krizine müdahil olmaya iten etken nedir? Allah sizi mükâfatlandırsın.

H.09 Cumâde’l Ûlâ 1436

28.02.2015

Soru:
es-Selamu Aleykum,
İster bu borç ücret olsun, isterse borç olsun borçlu kimse borcunu mazeretsiz örneğin on yıl ödemezse aradaki farkı kim ödeyecek?

H.05 Cumâde’l Ûlâ 1436

25.02.2015

Soru:

Merkel ile Hollande, Putin ile bir araya geldiler. Ardından Minsk’e geçerek Ukrayna Cumhurbaşkanı ile görüştüler. Görüşmenin ardından Minsk’te bir anlaşma imzaladılar. 15 Şubat 2015 Pazar günü itibariyle geçerli olacak anlaşmaya göre Ukrayna’nın doğusunda ateşkes sağlanacak ve askerden arındırılmış bir bölge oluşturulacak. Yine Minsk Anlaşması‘na göre Ukraynalı yetkililer ve ülkenin doğusundaki ayrılıkçılar, ateşkesin yürürlüğe gireceği tarihten iki gün sonra cephe hattından ağır silahları çekecekler. Bir tampon bölge kurulmasına izin verilecek ve tampon bölge cephe hattının iki tarafında yetmiş kilometre genişletilecek. Kırım konusunda tek bir kelime bile etmeyen Avrupa’nın “Fransa ve Almanya’nın”, Ukrayna’da siyasi bir anlaşmaya ulaşmak amacıyla apar topar Rusya’ya gitmelerinin nedeni nedir? Kırım konusunda anlaşmaya varmak için Avrupa niçin ayak sürüyordu. Sonra neden İngiltere Başbakanı bu görüşmede yoktu? Neden Amerika, bu anlaşmayı onaylamadığı görüntüsünü verdi? Anlaşmanın uygulanmasına yönelik beklentiler nelerdir? Soruyu biraz uzattığım için beni bağışlayınız. Allah Subhânehu ve Teâlâ mükâfatınızı artırsın.

H.02 Cumâde’l Ûlâ 1436

21.02.2015

Soru:

08 Şubat 2015 Pazar günü Nijerya Yüksek Seçim Kurulu, 14 Şubat’ta yapılması öngörülen Cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerinin güvenlik endişeleri gerekçesiyle 28 Mart tarihine ertelendiğini açıkladı. Gerçekten öyle mi? Ya da bu ertelemenin belli uluslararası nedenleri var mıdır? Eğer durum öyle ise, bu ertelemede etkili olan ülkeler hangileridir? Ve bu seçimler ile ilgili öngörüler nelerdir?

Sonra gözlemlerine göre Nijerya ile ilgili sorunlar konusunda neredeyse Hizbin hiç bir şey yayınlamadığını görüyorum. Hâlbuki Nijerya nüfus bakımından Afrika’nın en büyük Müslüman ülkesidir. Okyanusa kadar uzanıyor. Petrol zengini bir ülkedir. Peki, neden Nijerya’ya pek önem verilmiyor? Haddim olmayarak gözlemlerimi aktardığım için beni bağışlayınız. Allah Subhânehu ve Teâlâ mükâfatınızı artırsın.

H. 26 Rabiu’s Sânî 1436

15.02.2015

Soru:

es Selamu Aleykum ve Rahmetullahi ve Berakâtuh

İslam’da İctimaî nizam kitabının 2004 baskısının 20. sayfasında şöyle denmektedir: “Onun varlığından maksat, ancak nev’in bekası için olan nesildir. Bunun içindir ki insanın bu içgüdüye bakışının, insanda kendisinden dolayı ortaya çıkarıldığı maksada yönlendirilmesi kaçınılmazdır. Dikkat edin! O, nev’in bekasıdır ki bu hususta erkek ile kadın arasında hiç bir fark yoktur.” Aynı kitabın 216. sayfasında ise şöyle denmektedir: “Azil; ister bununla ürememeyi veya çocukları azaltmayı veya hamilelik ve doğumdan dolayı zayıf düştüğü için hanımına şefkati veya kendisinden faydalanacak şekilde genç kalması için yıpranmamasını veya herhangi başka bir maksadı kastetsin, azil yapanın kastı ne olursa olsun, mutlak caizdir. Neslin azaltılması, Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in neslin çokluğuna dair teşvik ettiği şeye muhaliftir ki o, şöyle demiştir: تناكحوا تناسلوا تكثروا “Evleniniz, üreyiniz, çoğalınız.” Böyle denmez: Çünkü azlin mubah olması, neslin çoğaltılmasına dair teşvike muhalif değildir. Zira bu, neslin çoğaltılmasına teşviktir, o ise azlin mubah olmasıdır.”

Soru şudur:

Salt faydalanmak amacının mubah olması ya da ürememek, neslin bekasına aykırıdır. Oysa içgüdü, neslin bekasından dolayı vardır. Dolayısıyla “Bunun içindir ki insanın bu içgüdüye bakışının, insanda kendisinden dolayı ortaya çıkarıldığı maksada yönlendirilmesi kaçınılmazdır.” sözümüz ile “Azil, azil yapanın kastı ne olursa olsun, mutlak caizdir.” sözümüz arasını nasıl uzlaştırabiliriz? Başka bir deyişle, bir kişi örneğin azil yaparak içgüdünün kendisinden dolayı var olduğu amaçtan yüz çevirebilir mi? Allah Subhânehu ve Teâlâ mükâfatınızı artırsın.

Peygamber Sevdalısı, Lahor, Pakistan.

H. 22 Rabiu’l Ahir 1436

11.02.2015

Soru:

es-Selamu Aleykum,
Benim nisap miktarına ulaşmış ve yaklaşık üzerinden bir yıl geçmiş bir birikimim var. Fakat tam da zekât vakti geldiğinde, bir ihtiyaçtan dolayı parayı harcadım. Paradan az bir şey kaldı. Üzerinden bir yıl geçmiş olması itibariyle asli paranın zekâtı var mıdır?

H.13 Rabiu’s Sânî 1436

02.02.2015

Soru:

Yemen ve Suudi Arabistan’da ilginç gelişmeler oldu. Husiler, San’a'yı kontrol altına aldılar. Ardından 22 Ocak 2015 günü akşam saatlerinde hükümet ve hemen sonra da cumhurbaşkanı istifa etti. Sonra 23 Ocak 2015 Cuma sabahı Suudi kralı Abdullah öldü. Yerine kral Selman b. Abdülaziz geçti. Sorum, iki şıktan oluşuyor: Birincisi: Yemen’deki olaylar, hâlâ Hizbin 01 Ekim 2014 tarihinde yayınladığı soru-cevap minvalinde mi gelişiyor? Sonra ne gibi çözüm bekleniyor?

İkincisi: Kral Abdullah’tan sonra Selman b. Abdülaziz’in kral olması, Suudi Arabistan politikasında herhangi bir değişiklik meydana getirecek mi? Yoksa aynen devam edecek mi? Bir soru yerine iki soru sorduğum için çok özür diliyorum. Allah Subhânehu ve Teâlâ mükâfatınızı artırsın.

H. 05 Rabiu’l Ahir 1436

25.01.2015

Soru:

es Selamu Aleykum ve Rahmetullahi ve Berakâtuh

Adetli bir kadın Kur’an-ı Kerim okuyabilir mi? konusu hakkında size birçok soru sordum. Ama hep farklı yanıtlar aldım. Peki, doğrusu nedir?

Allah mükâfatınızı artırsın.

H. 01 Rabiu’l Ahir 1436

21.01.2015

Sorular:

Nessrine Boudhafri:

Emirimiz, Allah sizi korusun ve yardımcınız olsun. Benim bir sorum olacak. Siz bir cevabınızda şöyle dediniz “Bu nedenle cilbab giyse de kamusal alanda görünecek şekilde peruk takmak caiz değildir. Ancak peruk üstüne onu tamamen örten ve bakan karşısında belli olmayacak şekilde bir başörtüsü takarsa müstesnadır.” Buradan anlaşılıyor ki kadının başörtüsü altına ya da örneğin evinde peruk takması caizdir. Sonra peruk takmak, saç eklemek hükmünü almaz mı?

Buluğuke Merami:

Peruk veya yalandan saç, “saç ekleyene ve ekletene” hadisinde geçen saç ekleme olarak kabul edilmez mi? Teşekkür ediyorum.

Mosa Za:

es Selamu Aleykum ve Rahmetullahi ve Berakâtuh,

Kerim kardeşim! Bizim karıştırdığımız bir konu var. İzah ederseniz sevinirim. Pantolon üstüne cilbab giymek câiz mi?

H. 23 Rabiu’l Evvel 1436

14.01.2015

Soru:

Bazı medya organları 07 Ocak 2015 Çarşamba günü, bugün, Brent tipi ham petrol fiyatlarının 49,66 dolara, ABD ham petrol fiyatının ise 47 dolar civarına düştüğünü yayınladılar. Diğer taraftan ise 2014 yılı Haziran ayı başlarında bir varil petrol fiyatının 115 dolara ulaştığı bilinmektedir. Daha sonra bu kış sonlarına doğru kademeli olarak düşmeye başladığı, Aralık 2014’te ise 60 dolara düşmüş hatta Batı Teksas petrol fiyatları bunun da altına 58,53 dolara inmiştir. İçerisinde bulunduğumuz bu Ocak ayının ilk haftasında ise 50 dolar düzeylerine düşmesi beklenmekte olup bununla birlikte son beş aylık süre içerisinde toplamda yaklaşık %50 oranında düşme yaşanmış olacaktır.

Petrol fiyatlarındaki bu ani düşüşün nedenleri nelerdir? Gelecekte beklenen petrol fiyatları ne olacaktır?

H. 16 Rabiu’l Evvel 1436

08.01.2015

Sorular:

Abdulnaser Fakhaydah:

es-Selamu Aleykum, Allah sizi korusun ve sizin ellerinizle İslam’a yardım etsin. Benim sorum şudur: İdeoloji fikir ve metottan ibarettir diyoruz. Bu taksime göre vesileler fikre ilhak olabilir mi? Kardeşiniz ve oğlunuz Abdül Nasır Hamid Ebu Ahmed.

İbrahim M Bader:

es Selamu Aleykum ve Rahmetullahi ve Berakâtuh

Fikir ve metot ile ilgili sorulardan sonra

A- Fikir hükümlerine ait metot hükümlerinin olmadığı hükümler var mı? Cevap evet ise, o halde örneğin ihtikâr, aldatma, faiz ve benzerleri gibi tazir cezası gerektiren hükümler, fikirlerden mi kabul edilir. Çünkü bunlar, İmamın içtihadına terk edildi. Dolayısıyla hüküm, kişiden kişiye değişir.

B- Bireye ilişkin metot hükümleri var mıdır? Yoksa onlar, sadece devlet ve cemaate ilişkin hükümler midir? Bireye ilişkin metot hükümleri yoksa o zaman eşi tarafından cezalandırılan naşize kadına yönelik çözüme ne ad verilir? Birey tarafından ırz ve malın savunulması, bireysel cihat, 10 yaşından sonra babanın namaz kılmayan evladını dövmesi ne olarak adlandırılır? Allah sizi korusun Şeyhimiz, İslam’ın ve Müslümanların hayrına olacak şekilde size yardımcı olsun.

H. 11 Safer 1436

02.01.2015

Soru:

Efendim, siz şöyle bir söz sarf ettiniz “İçinizde bu Rüveybidaları ortadan kaldıracak, Ensar’ın siretini geri getirecek ve Nübüvvet metodu üzere İslami Raşidi Hilafeti kurmak için bize yardım edecek adam akıllı biri yok mu?” Ben de Nebevi hadise işaret etmek isterim. Hadiste Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

إذا رأيتم الناس قد مرجت عهودهم، وخفت أمانتهم، وكانوا هكذا» وشبك بين أصابعه، قال: فقمت إليه، فقلت: كيف أفعل عند ذلك، جعلني الله تبارك وتعالى فداك؟ قال: «الزم بيتك، وابك على نفسك، واملك عليك لسانك، وخذ ما تعرف، ودع ما تنكر، وعليك بأمر خاصة نفسك، ودع عنك أمر العامة “İnsanları verdikleri sözleri karıştırdıklarını, emanetlerini hafife aldıklarını ve şöyle oldukları vakit buyurup parmaklarını birbirlerine kenetledi Abdullah dedi ki: Ben Rasûlullah’ın huzurunda ayağa kalktım ve “Allah beni sana feda kılsın, o zamana yetişirsem ben ne yapayım?” dedim. “Evinde otur, kendine ağla, dilini tut, maruf olanı al, münker olanı bırak, kendi özel işine bak, genelin işini bırak.” Sanki Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem bize emrettiği ile sizin bizi davet ettiğiniz şey arasında bir çelişki var gibi. Allah sizi korusun.

H. 04 Rabiu’l Evvel 1436

26.12.2014

Soru:

Değerli ve faziletli Şeyhimiz

es Selamu Aleykum ve Rahmetullahi ve Berakâtuh

Ben, yakınlarının karşısına pantolonla çıkmak konusunda bunun şeriata aykırı olduğuyla ilgili yazınızı okudum. Ama yazıda buna ilişkin delil yok. Sadece teberrucdan olduğu söyleniyor. Oysa biz, dikkat çeken her şeyin teberruc olduğunu biliyoruz. Toplumun teberruca bakışı, bir ülkeden diğerine değişkenlik arz edebilir. Pantolon, bildiğim kadarıyla, akrabalar arasında sosyal hayatımızda o kadar dikkat çekici değildir. Çünkü özel hayatta herkes, uzun bir gömlek ve pantolon giyiyor. Onun için dikkat çekici olmuyor. Çünkü herkes, bizim gibidir. Teberruc mudur değil midir yani dikkat çekici midir değil midir diye giysiye olan bakışı yaşadığımız toplum belirler. Konuya açıklık getirmenizi rica ediyorum. Allah Subhânehu ve Teâlâ mükâfatınızı artırsın, yar ve yardımcınız olsun, sizi nusret ehliyle desteklesin.

H.22 Safer 1436

14.12.2014

Page 11 of 24 pages « First  <  9 10 11 12 13 >  Last »