Aya

istabl.
1953
HT logo
 
 
 
               
 

:::
:::
 

Bismillahi Al-Rahman Al-Raheem

Amerika, Ajanı Beşar’ın Alternatifi Olgunlaşmadan Önce Müslümanların Eliyle Yıkılmasından Korkmakta ve Bu Yüzden Yemen Çözümünü Canlı Tutmakta ve İslam’ın Yeniden Yönetime Dönmesini Engellemek İçin de Hayali Askeri Müdahale Sinyalini Vermektedir!

Amerika Genel Kurmay Başkanı General Martin Dempsey, 28.05.2012 Pazartesi günü, “Amerika Savunma Bakanlığı, Suriye’de dönen şiddeti sona erdirmek amacıyla askerî müdahale seçeneği için hazırlanmaktadır” diyerek dikkat çekici bir açıklamada bulunmuştur. Bu ani açıklama ise Amerikan Savunma Bakanı Panetta, Dışişleri Bakanı Clinton ile bizzat Amerikan yönetimi Başkanı Obama’nın, işleri karmaşıklaştıracak olmasından dolayı Suriye’ye askerî müdahale olmayacaktır şeklindeki bir dizi açıklamaların akabinde gelmiştir. Nitekim bu açıklamaların en sonuncusu, “G-8” toplantısında ardından da NATO ülkeleri toplantısında olmuştur.

Amerika’nın Suriye’deki politikasının genel çizgisi, Suriye’deki nüfuzunun sürekliliğini koruyacak yeni bir alternatif oluşturuncaya kadar katletmesi ve zulmetmesi için ajanı Beşar’a alan açmak olup bu alanı açmak için de yönetim için barışçıl siyasî geçiş ve müzakere çağrılarını pazarlamakta ve mevcut ajanın yerine gelecek olan ajanı oluşturmak için de mühlet üzerine mühlet tanımaktadır… Nitekim daha önceki girişimler ile Arap gözlemcileri, ardından da uluslararası gözlemcilerin girişimleri bu yönde olmuştur… Bu silsileden en sonuncusu ise Amerikan politikasına hizmet etmek için gelen Annan girişimidir ki bunu bizzat Annan’ın kendisi açıklamıştır. Zira Annan, hükümet ile muhalefeti müzakere masasına oturmaya çağırmış ve görevinin, Suriye’deki çatışmaya çözüm getirmek ve siyasî süreci başlatabilmek olduğunu söylemiştir…

Annan’ın bu girişimi, Ayrıcalıklı bir Amerikan girişimidir. Zira onun ziyareti, Suriye halkına, sizin Suriye rejiminden kurtuluşunuzun tek yolu Amerikan çözümüdür şeklinde bir mesaj iletmek için doğrudan Hula katliamının ardından ve Suriye rejimine dönük diplomatik boykotların hızlandığı bir atmosferde gelmiştir! Hakeza Amerika, mücrim rejimin silahsız sivillere karşı ustaca korkunç cürümler uygulaması ve insanlığa karşı cürümleri örtbas etme sanatında ustalaşan Annan liderliğindeki girişim şeklindeki planını pazarlamaktadır! Zira daha önce de buna, Bosna’da tanıklık etmiştir. Nitekim Batı‘nın, Bosna’daki Müslümanları uzun bir zaman boğazlanmaya ve katledilmeye terk ettiği zamanki büyük katliamın görüntüleri hala hafızalarımızdan silinmiş değildir. Zira Srebrenica’da Bosnalı Müslümanlardan 8000 erkek ve çocuk katledilmiş ve o vakit aynı Annan, Birleşmiş Milletler Barış Operasyonları Departmanı sorumlusuydu. Hatta şayet kefenin Müslümanların lehine meylettiğini hissetmiş olsalardı müdahalede bulunacaklar ve zalim çözümlerini dayatacaklardı.

Ayrıca Müslümanların kefesi ağır bastığında Amerika’nın Bosna’ya yönelik lehçesi askerî müdahale yönünde değişmiş, bu yüzden Müslümanların gücünü kırmak istemiş ve onları, ortaya koymuş olduğu çözümü kabule zorlamıştı. Dolayısıyla aynı şekilde o, şu anda Suriye’de cesur ayaklananların kefesinin ağır bastığını görmesinin ardından ajanı Beşar bocalamaya başladığı gibi alternatif olgunlaşıncaya kadar dayanacak gücü de kalmamıştır. Bunun üzerine Amerika’nın lehçesi, katletmesi ve zulmetmesi için Beşar’a mühlet vermekten Beşar’ın devrilmesi ve onun ardından yardımcısının göreve başlaması şeklinde rejimi içten değiştirme girişimi yönünde değişmeye başlamıştır. Nitekim Katar, Yemen modelinden önce buna çağrıda bulunmuş ve o vakit Amerika ile Suriye rejimi içerisindeki tabileri buna karşı çıkmıştı. Çünkü bu model, İngiliz yapımı bir modeldir. Ardından şu anda Amerika, buna geri dönüş yapmıştır. Zira “G-8” ülke liderleriyle birlikte Obama, Esad’ın gitmesinin zaruretini vurgulamış ve Suriye’de başarılı olabilecek siyasî geçişe model olarak Yemen’e işaret etmiştir… Aynı şekilde bu yönde, Amerika Ulusal Güvenlik Danışmanı Thomas Johnalon, Obama’nın Camp David’deki “G-8” toplantısı arasında Rusya başbakanı Medvedev ile birlikte barışçıl geçiş planı konusunda Yemen modelini teşvik ettiğini ve bunun Obama ile Putin arasındaki ilk görüşmelerde masada olacağını açıklamıştır…

Çünkü Amerika, Suriye’de ayaklananların, bir ajanı başka bir ajanla değiştirmek yada çirkin bir yüzün yerine Beşar’ın, yardımsının, yardımcısının yardımcısının ve tüm zebanilerinin olduğu daha çok veya daha az çirkin bir yüz getirmek için ayaklanmadıklarının farkındadır… Zira cürümde, vahşette ve hıyanette bunların hepsi aynıdır. Dolayısıyla ayaklananlar, rejimin kökünden sökülüp atılmasından ve Dâr-ul İslam’ın merkezi olan Şam’da Raşidi Hilafet’in olduğu İslam yönetiminin kurulmasından başka bir alternatiften razı olmayacaklardır… Bu nedenle Amerika, askerî müdahalede bulunma tehdidine başvurmaktadır. Zira Amerikan Genel Kurmay Başkanı Martin Dempsey’in mezkur açıklaması, Suriye’deki nüfuzunu tehdit etmesi durumunda askerî müdahale seçeneğine hazırlandığına işaret etmektedir. Ancak müdahalenin amacı, bazı insanların zannettiği gibi Suriye rejimini değiştirmek için değildir! Ayrıca bu açıklamanın zamanlaması, açıkça Suriye’deki durumun Amerika’nın nüfuzunu tehdit eden ciddi kriz durumuna ulaştığının işaretini vermektedir. Aynı şekilde bu, Beşar rejiminin alternatif olgunlaşıncaya kadar devam etme gücünün kalmadığını da göstermektedir. Bu nedenle Amerika, Suriye’de İslamî bir yönetim getirmesinler ve ardından da Amerika hiç geri dönmemek üzere kendi kabuğuna çekilmesin diye ayaklananları korkutmak için askerî müdahale sinyalini vermektedir…

Ey Müslümanlar!

Suriye rejiminin durumu, sadece sarsılmakla kalmamış bilakis rükünleri de çöküşün eşiğine gelmiştir. Zira kefe, benzersiz eylemlerin yanı sıra iman dolu insanların efsanevî metanetleri ve rejimin devrilmesine dönük ısrarları mübarek ayaklananların lehine meyletmeye başlamıştır. Ayrıca Şam grevlerinin oluşması, Beşar’ın otoritesinin sarayından, güvenlik karargahından ve kışlalarından öteye geçmediğini göstermektedir. Zira meşhur Hamidiye çarşısı kapandığı gibi bunu, onun ikizi el-Harîka ve Asruniye çarşısı, Arkeolojik Mithat Paşa çarşısı, Halid İbn-u Velid sokağı ve diğerleri takip etmiştir… Nitekim Şam’ın kalbindeki bu grev, hala içindeki zehrini kusmaya devam eden rejime vurulmuş güçlü bir şamardan ibarettir.

Ey Allah’ın İzniyle Nusret ve Zafer Şam’ındaki Ayaklanan Müslümanlar!

Bir lider, halkına yalan söylemez. Dolayısıyla Hizb-ut Tahrir, özellikle bu hassas dönemde Batı ve onun hareketlerine karşı sizleri uyarmaktadır. Haydi öyleyse onların bütün girişimlerini reddettiğinizi ilan ediniz, örneğin, Obama’nın Putin ile birlikte sunduğu Yemen modeline göre Ali Salih’in ardından Abdurabbu’nun geldiği gibi Esad’tan sonra gelecek yönetim de dahil zehirli Batılı çözümleri dilenip duran muhalefeti de kaldırıp atınız ve Batı ile olan tüm bağlantılar ile ondan çözümler dilenmeye, affedilemez büyük bir hıyanet olarak itibar ediniz. Amerikan Genel Kurmay Başkanı‘nın askerî müdahaleyle ilgili tehditleri sakın sizleri korkutmasın. Zira sizler, Allah ve Resulüne karşı sadık olduğunuz sürece Allah’ın izniyle Amerika ve onların hepsi arkalarını dönüp kaçacaklardır… O halde sizler, askerlerinizden muhlislerle birlikte olur ve ümmeti de etrafınıza toplarsanız Allah’ın izniyle bu mücrim rejimi kökünden söküp atmaya güç yetirebilirsiniz. Bunun yanı sıra “Allah’tan Başkasının Önünde Asla Eğilmeyeceğinizi” ilan ettiğiniz gibi “Amerika’nın Önünde Asla Eğilmeyeceğinizi ve O’nun Çözümlerini de Asla Kabul Etmeyeceğinizi” ilan etmekle birlikte artık komploların zamanın sona erdiğini… bugünden sonra onların bizim üzerimizde bir otoriteleri olmadığını... ayaklanmamızın hedefinin, kafir Batı‘nın beşeri sistemi ile onun tagut ajanlarından tamamen kurtulmak olduğunu… bizlerin, din olarak İslam’dan, yönetim ve hayat nizamı olarak da خلافة راشدة على منهاج النبوة ” Nübüvvet Minhacı Üzere Raşidi Hilafet’ten” başkasından asla razı olmayacağımızı... Şam beldesinin, Dâr-ul İslam’ın merkezi olup büyük destansı toprağın ise ona tuzak kuran veya kurmak isteyen yada ona ve Müslümanlara karşı cürüm işleyen herkese bir mezar olacağını ilan ediniz.

سَيُصِيبُ الَّذِينَ أَجْرَمُوا صَغَارٌ عِنْدَ اللَّهِ وَعَذَابٌ شَدِيدٌ بِمَا كَانُوا يَمْكُرُونَ ” Suç işleyenlere, yapmakta oldukları hilelere karşılık Allah tarafından aşağılık ve çetin bir azap erişecektir.” [el-Enâm 124]

H. 08 Receb 1433

 

Hizb-ut Tahrir

29.05.2012
 

Suriye Vilayeti

 


...:-
  • Ramazan Bitti, Bayram Geldi, İslam Ümmeti Hala Sıkıntılarla Boğuşuyor, Trajediler Her Taraftan Sarmış Durumda!

  • “Ramazan ayı, ki onda Kuran, insanlara yol gösterici ve doğruyu yanlıştan ayırıcı belgeler olarak indirildi.” [Bakara 185]

  • Mübarek Ramazan Ayının Başlangıcı ve Bitişi, Sadece ve Sadece Hilalin Görülmesine Göre Belirlenir

  • Lübnan’ın Derinliklerine Düzenlenen Saldırılar! Siyasi Otorite ve Kurumları Görevleri Karşısında Nerede? Direniş Ekseninin Stratejik Sabrı Daha Tükenmedi mi?

  • Ey Müslümanlar! Sırada Ne Var? Gazze’de Yaşananlardan Sonra Daha Neyi Bekliyorsunuz? Artık Harekete Geçmenizin ve Rabbinizin Raşidi Hilafeti Kurma Farzına Yanıt Vermenizin Zamanı Gelmedi mi?

  •