Aya

istabl.
1953
HT logo
 
 
 
               
 

:::
:::
 

Bismillahi Al-Rahman Al-Raheem

(2. Cenevre) Konferansı: Yeni Bir Beşar’ı Kuluçkaya Yatırmak İsteyen Bir Amerikan Konferansı Olup Allah’a, Dinine ve Müminlere İhanet Eden Ajandan Başka Hiç Bir Kimse Amerika İle Birlikte Yürümez

07.05.2013 tarihinde Rusya Dışişleri Bakanı Sergev Lavrov Amerikalı meslektaşı John Kerry ile birlikte Moskova’da yaptığı basın toplantısında, Rusya ile Amerika’nın Suriye hükümeti ile muhalefeti krize siyasî çözüm bulmak için teşvik etmek gerektiği konusunda hemfikir olduklarını söyledi. Lavrov, şöyle bir eklemede bulundu: “Aynı şekilde en kısa zamanda Suriye hakkında uluslararası bir konferans için çalışmamız gerektiği konusunda da hemfikiriz. Ben bunun, bu Mayıs ayının sonunda gerçekleşebileceğini düşünüyorum. Dolayısıyla bu, geçen yıl Haziran ayının sonunda düzenlenen Cenevre Konferansı için bir gelişme olacaktır.” Yine aynı gün Kerry, Putin ile yaptığı görüşmede şunları söyledi: “Amerika, bizlerin Suriye ve bölgedeki istikrar ile bölgede ve diğer yerlerde sorunları kışkırtan aşırıcıların bulunmamasıyla ilgili bazı çok önemli ortak çıkarlarımızın olduğuna inanmaktadır.” Ve şöyle devam etti: “Biz, Cenevre açıklamasında da ortak bir yaklaşımı kabul ediyoruz. Sonra ben, bunu derinleştirebilmek ve ortak bir zeminde buluşma gücümüzün olup olmadığını keşfetmek için sabırsızlanıyorum. “

Bu hususta yapılan açıklama, bölgeyi yeni bir hain konferansın düzenlenmesi atmosferinin içerisine koymak içindir ki bu, (2. Cenevre) Konferansı‘dır. Nitekim farklı kukla araçlar, bu yönde harekete geçirilmiştir. Zira Ban Ki-moon, “Suriye krizini sona erdirmenin tek yolunun, barışçıl çözüm” olduğunu vurgulamıştır. Ve konferans hakkında da şöyle demiştir: “Biz, en kısa zamanda bir randevu belirlemeye çalışacağız.” Ayrıca el-İbrahimî, bu açıklamadan dolayı mutlu olmuş ve şöyle demiştir: “Bu, çok ilerisi için önemli bir ilk adım teşkil ettiği” gibi “bu, umut vericidir.” Bunun yanı sıra, “Suriye Halkının Dostları” Gurubu Bakanları Toplantısı‘nın, Kerry’nin katılımıyla 22.05’de yapılacağı açıklanmıştır ki bu, önerilen konferans için bir hazırlıktır. Aynı şekilde Suriye krizi için oluşturulan Bakanlar Komitesi Toplantısı‘nın, uluslararası bir tutum almak için Dışişleri Bakanları düzeyinde 23.05 tarihinde Arap Birliği Genel Sekreterliği Merkezi’nde yapılacağı açıklanmıştır. Yine Suriye Muhalefeti’nin yapacağı toplantının da, uluslararası konferansa katılım noktasında bir tutum belirlemek, Koalisyon için yeni bir başkanlık seçmek ve muhalefet için geçici bir hükümet araştırmak için 23.05 tarihinde İstanbul’da yapılacağı açıklanmıştır.

(2. Cenevre) Konferansı‘nın, plan, gözetim ve hedef bakamından bir Amerikan konferansı olacağı konusunda herhangi bir şüphe yoktur. Zira Amerika bunun, üzerinde ittifak edilen Suriye liderliğinde siyasî geçiş süreci yönündeki ilkelerin ve kuralların bir parçası olarak (1. Cenevre) Konferansı‘nın, özellikle de tam bir yürütme yetkileri olan ve mevcut hükümetin, muhalefetin ve diğer cemaatlerin üyelerinden oluşan geçici yönetim heyetinin inşa edilmesiyle ilgili bendin bir uzantısı olmasını istemektedir. Nitekim konferans, Amerika’nın Suriye’deki çatışmaya müdahale etmesi ve Obama’nın da bu hususta tereddüt etmekle suçlanması çağrılarının akabinde gerçekleşmektedir. Zira Obama, orada Irak’ta olduğu gibi bir karışıklığın olmasını istemediğinden dolayı konferansın, çözüm için değerli bir fırsat olduğunu düşünecektir ama bu, yalan bir düşüncedir. Çünkü bu Amerika, düşünülenin aksine burnunun dibine kadar Suriye halkına yönelik komplonun içerisinde boğulmakta olup kendisinden, Suriye’ye müdahale etmeyi durdurması istenmelidir. Nitekim ajanı kasap Beşar’ın işlemiş olduğu her şey için ilk emreden ve nehyeden Amerika olduğu gibi işlemiş olduğu büyük cürümlerden dolayı ajanını herhangi bir uluslararası sorgulamadan koruyan da Amerika’dır. Zira o, Suriye’de kendisine bağlı ajan bir yönetimin devam edeceği bir çözüme ulaşmak amacıyla Güvenlik Konseyi’nden, Arap Devletleri Ligi’ne ve kendi ajanları olan ülkelerin yöneticilerine kadar tüm araçlarını kullanmaktadır. Hatta kendi çıkarları için Rusya ve Çin’in Suriye yanlısı tutumlarından bile yararlanmaya çalışmaktadır. Aynı şekilde devam eden gerçekler, silahların aşırıcı İslamcıların eline geçmesinden korkulduğu gerekçesiyle dayattığı ayaklanmacıların silahlanmasına izin verilmemesiyle ilgili yaptıkları ile Suriye halkını kendi çözüm projesine boyun büktürmek için kendisinden istifade ettiği kasap Beşar’ın işlemiş olduğu cürümler arasında bir koordinasyonun olduğunu göstermektedir. Hatta Lavrov’un Mayıs ayının sonlarında olacağını açıkladığı konferansın zamanını, herhangi bir gün belirlemeksizin Haziran ayına ertelenmesi, kasap Beşar’ın el-Kusayr şehrini işgal etmesine ve konferanstaki müzakere tutumunu efendisi Amerika’nın çıkarı için güçlendirmesine ve onun çözüme dönük tasavvurlarını empoze etmesine fırsat vermek içindir…

Ey Şam-Suriye’deki Sabırlı ve Sadık Müslümanlar: Müslüman Suriye halkına yönelik uluslararası komplo, işte bu boyuta ulaşmıştır. Bu konferans ise bu komplo halkalardan bir halkadır. Zira Amerika, bu sayede bir taraftan Suriye otoritesinin geçiş sürecini garantilemek bir taraftan ajanı kasabın işlemiş olduğu cürümlerden dolayı sorgulanmasını ve sadece ayrılmasını garantilemek diğer taraftan da Hilafet’i kurma temelinde bir değişim yapmak amacıyla bir proje ortaya koyan savaşçı guruplara teröristler ve aşırıcılar oldukları gerekçesiyle darbe indirmek için çalışmak amacıyla tüm katılımcılarla görüş alışverişinde bulunmak istemektedir. Zaten bunu, hemen hemen tüm açıklamalarında ifade etmektedirler. Dolayısıyla bunun gerçekleşmesi için bu konferans iki paralel çizgide hareket edecektir: Birincisi siyasi olup kendisi için uygun tutumların alınması yönündeki eğilimini üstlenecek iki yardımcısıyla birlikte kendisi için bir ajan başkan dayatmak için çalışan siyasî muhalefetin durumunu düzenlemek ve bunlara bağlı kaması için de onun üzerine baskı uygulamaktır. İkincisi ise askerî güvenlik olup kendi yanlısı güvenlik güçleriyle birlikte yeni rejimi koruyacak ve en önemli işi İslamî projeye sahip olan muhaliflere darbe indirmek olacak yeni bir ordu oluşturmak. Dolayısıyla bu bağlamda özgür ordunun kalıntılarıyla silahlı gurupların kalıntılarını kullanmaya çalışacak ve onları da yeni çözüm projesini korumak için Afganistan’daki “ISAF” benzeri etkin bir Birleşmiş Milletler Barış Gücü ile destekleyecektir.

Ey Şam-Suriye’deki Sabırlı ve Sadık Müslümanlar: Sizin ilk, en büyük ve en tehlikeli düşmanınız Amerika olup onunla yardımlaşmak ve sorunlarınızın çözümünde onu hakem kılmak şeran caiz değildir. Zira onun çıkarı, sizin maslahatınızdan farklı olup Amerika, sizin ve dininizin düşmanıdır. Zira Filistin, Irak, Afganistan, Somali, şimdi de Suriye olmak üzere dünyanın her yerindeki Müslümanlara karşı yaptıklarına bir baksanıza. Ayrıca Resul [SallAllahu Aleyhi ve Sellem]‘e ve Kur’an-il Kerîm’e hakaret eden ve İslam’ı terörle ve şeriatı ikame etmek için çalışan Müslümanları da aşırıcılar olarak suçlayan da Amerika’dır… Dinine ve Ümmetine ihanet eden ajan bir kişiden başkası onunla bir ilişki kurabilir mi Allah aşkına! O halde bunu kabul eden herkesi kaldırıp atın, onları ihanetle suçlayın ve çözüm için en kısa ve en az külfetli yol için çalışın ki bu da; Hizb-ut Tahrir’in Resul [SallAllahu Aleyhi ve Sellem]‘i örnek olarak takip ettiği şerî metottur. Bu da rejimi düşürmek için kuvvet ehlinin ellerini birbirlerine uzatmalarını, aralarında düzenli olarak çalışmalarını, ardından da yönetimi aralarında Allahu Teâlâ‘nın indirdikleriyle hükmedecek ve aralarındaki tüm anormal durumları düzeltecek birine teslim etmelerini gerektirmektedir. Nitekim Allahu Teâlâ, şöyle buyurmaktadır:

وَيَوْمَئِذٍ يَفْرَحُ الْمُؤْمِنُونَ (4) بِنَصْرِ اللَّهِ يَنصُرُ مَن يَشَاء وَهُوَ الْعَزِيزُ الرَّحِيمُ “İşte o gün, müminler de Allah’ın nusretiyle, zaferiyle ferahlayacaklardır. Allah dilediğine nusret, zafer verir. O, Azîz’dir, Rahîm’dir.” [er-Rûm 4-5]

H. 12 Receb 1434

 

Hizb-ut Tahrir

22.05.2013
 

Suriye Vilayeti

 


...:-
  • Ramazan Bitti, Bayram Geldi, İslam Ümmeti Hala Sıkıntılarla Boğuşuyor, Trajediler Her Taraftan Sarmış Durumda!

  • “Ramazan ayı, ki onda Kuran, insanlara yol gösterici ve doğruyu yanlıştan ayırıcı belgeler olarak indirildi.” [Bakara 185]

  • Mübarek Ramazan Ayının Başlangıcı ve Bitişi, Sadece ve Sadece Hilalin Görülmesine Göre Belirlenir

  • Lübnan’ın Derinliklerine Düzenlenen Saldırılar! Siyasi Otorite ve Kurumları Görevleri Karşısında Nerede? Direniş Ekseninin Stratejik Sabrı Daha Tükenmedi mi?

  • Ey Müslümanlar! Sırada Ne Var? Gazze’de Yaşananlardan Sonra Daha Neyi Bekliyorsunuz? Artık Harekete Geçmenizin ve Rabbinizin Raşidi Hilafeti Kurma Farzına Yanıt Vermenizin Zamanı Gelmedi mi?

  •