|
Amerika’nın desteğiyle BM Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura, genelde Suriye’de özelde Halep’te çatışmaları ve mevcut askeri koşulları dondurmak için geliştirilen plana siyasi ve askeri muhalefeti ikna etmek için İstanbul ile Gaziantep arasında mekik dokudu. Planın başlangıç noktası olarak Halep şehri üzerinde duruldu. Plan, Halep’in “Çatışmadan arındırılmış bölge” olmasını, kuşatılmış bölgelere insani yardımlara izin verilmesi ve “Ulusal Uzlaşma” süreci başlatılarak muhalefet ile rejim arasında görüşmelere hazırlık yapılmasını öngörüyor. de Mistura, çatışmaların dondurulması planı üzerinde prensip anlaşmasına varılması için Halep’teki bir kaç silahlı grubun liderleri ile görüşmeyi planlamaktadır. de Mistura girişiminin, İran güdümündeki Kudüs Gücü komutanı Kasım Süleyman önderliğinde Halep’i kuşatmak için yapılan askeri hazırlık haberleri ile aynı zamana denk gelmesi dikkat çekicidir. İran, planı kabul etmek için muhalefete baskı oluşturmak amacıyla kendisine bağlı Şii kuvvetlerinden oluşan binlerce gönüllüyü Kasım Süleyman’ın emrine verdi. de Mistura’nın bu eylem planı, terörle mücadele ve ülkeye yabancı savaşçıların girişini önlemek için alınan Güvenlik Konseyi’nin 2170 ve 2178 sayılı kararlarını uygulama eksenlidir. de Mistura, Güvenlik Konseyi’nin bu kararlarını kendi eylem planı için mihenk taşı kabul etmektedir.
de Mistura tarafından sunulan bu eylem planı, çok sinsice ve çok tehlikeli bir plandır. Bu plan, Amerikan çözümü için Cenevre 1 Konferansı‘nı temel alıyor. Amerikan çözüme göre ise elleri kana bulaşmamış olması gerekçesiyle yönetimin Amerika’nın siyasi, askeri ya da güvenlik ajanlarına teslim edilmesini gerektiriyor. Bu ajanların, rejim ya da muhalefetten ya da her ikisinden olması arasında hiç bir fark yoktur. Bu plandaki kurnazlık ve sinsilik, ateşkes sağlanarak rejimin devrilmesini önlemek ve mevcut durumu perçinlemek için çatışmaları dondurma çağrısıdır. Yani rejim değişikliği olmayacak. Aksine yeni Suriye üzerinde anlaşılabilir bir ortak ve müzakereci kabul edilerek zımnen mevcut rejim tanınacaktır. Böylece çatışmalardan eli boşa çıktığı için rahatlayan rejim, terörle mücadele ve yabancı savaşçıların sınır dışı edilmesi bahanesi altında muhlis Suriye halkı ile savaşa yönelecektir. Bunun için el-Bağdadi örgütünün, halkın kucakladığı İslamcıları karalamak amacıyla İslam ve Hilafet adına işlediği vahşet de suiistimal edilecektir. İşte de Mistura’nın gerçekleştirmek için çaba sarf ettiği planın öz ve özeti budur. Bu, eski ajan yerine geçecek yeni ajan bulunduktan sonra Amerikan çözümünün ön hazırlığıdır. Böylece devrim, zayi olacak, gücünü kaybedecek, bereketi buharlaşıp gidecek ve çatışma yön değiştirerek gerçek seyrinden sapacaktır. Oysa çatışmanın gerçek amacı, rejimi devirmek ve onun yerine sözde değil özde Ebu Bekir, Ömer, Osman, Ali ve Ömer bin Abdülaziz gibi Raşidi Halifeler tarafından yönetilen vaat edilmiş Raşidi Hilafet Devletini kurmaktır. İşte Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in müjdelediği Hilafet budur.
Ey İslam’ın kalbi Şam diyarındaki Müslümanlar! Bir Müslüman, İslam’ın ve Müslümanların azılı düşmanı Amerika’nın özel temsilcisi de Mistura ile onun planını uygulamak ve dümen suyuna girmek için nasıl görüşmeyi kabul edebilir? Beşşar Esed’in ajanlıkta halefi olmaya nasıl razı olabilir? Suriye’de İslam projesine karşı nasıl ABD’nin maşası olabilir? Müslümanların karşılaştığı en tehlikeli şey, ne uluslararası komplo, ne Amerikan düşmanlığı, ne mücrim Suriye rejiminin insanlık dışı vahşeti, ne de yalnızlıktır. Aksine Müslümanların şeri çözümden yoksun oluşlarıdır. Oysa bu çözüm, gözlerinin önündedir. Ki ondan başka bir çözüm yoktur. O da vaat edilen Raşidi Hilafettir. Bunun dışında sunulacak herhangi bir çözüm başarısızlığa mahkûmdur. Ve Amerika’nın metodu üzere değişime olanak sağlayacaktır. Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in metodu üzere değişime gelince, bu, güç ve kuvvet ehlinin Allah Subhânehu ve Teâlâ‘ya muhlis, Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’e sadık, Raşidi Hilafetin kurulması için hakkaniyetle çalışan Hizb-ut Tahrir’e nusret vermeyi gerektirir. İşte ancak o zaman sığınak sağlayıp barındıran ve dolayısıyla da her iki yurtta da kurtuluşa eren Ensar gibi olurlar. İşte gerçek kurtuluş budur. Allah, Güçlü ve Azizdir, dünya ve ahirette Nebi ve müminlerin yardımcısıdır.
إِنَّا لَنَنْصُرُ رُسُلَنَا وَالَّذِينَ آمَنُوا فِي الْحَيَاةِ الدُّنْيَا وَيَوْمَ يَقُومُ الْأَشْهَادُ “Şüphesiz ki, Rasûllerimize ve iman edenlere dünya hayatında ve şahitlerin şahitlik edecekleri günde yardım ederiz.” [Mümin 51]
|
