|
Çoğunluğu Müslüman olan yedi Müslüman ülke vatandaşlarının ABD’ye girişine yasak getiren ABD Başkanı Donald Trump’ın bu kararı, ülkedeki Müslümanlarda tedirginlik yarattı. Ancak bu, orijini İslam karşıtlığına dayanan sözde “terörle mücadele”nin sadece bir devamıdır. Müslümanlar olarak biz, mevcut durumu derk etme üzerinde fokuslanmalı ve aşağıda açıklandığı şekilde şeri hüküm ışığında tepkilerimizi formüle etmeliyiz.
1- Açık ki “İtiş-çekiş” stratejisi kapsamında Müslümanlar ile kedi fare gibi oynanıyor. Müslümanlar, Cumhuriyetçiler tarafından Demokratların kollarına itiliyor. Hâlbuki her iki parti için de Müslümanların gerçek çıkarları umurlarında değil. Her ikisi de açıkça İslam düşmanı kapitalist ideolojinin çatısı altında işlev görüyor. Kureyş de küfür toplumunu kabul etmesi ve İslam ilkelerini terk etmesi için Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem’e benzer çağrı yapmıştı. Ancak Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem, onlara şöyle keskin bir yanıt vermişti:
لَكُمْ دِينُكُمْ وَلِيَ دِينِ
“Sizin dininiz size, benim dinim bana.” [Kafirun 6]
Biz, Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in bizim için en iyi örnek olduğunu biliyoruz.
2- İnsanları korkuları yönlendirirse, içgüdüler bize korkuyu yatıştırma talimatı salgılar. Allah Subhânehu ve Teâlâ, bize sınavın kaçınılmaz olduğunu hatırlatıyor. Allah Subhânehu ve Teâlâ’ya tevekkül ve azim ile daha da yakınlaşmalıyız.
Ey Müslümanlar! Mutlaka zorluklarla sınavdan geçirileceğiz:
أَمْ حَسِبْتُمْ أَنْ تَدْخُلُوا الْجَنَّةَ وَلَمَّا يَأْتِكُمْ مَثَلُ الَّذِينَ خَلَوْا مِنْ قَبْلِكُمْ مَسَّتْهُمُ الْبَأْسَاءُ وَالضَّرَّاءُ وَزُلْزِلُوا حَتَّى يَقُولَ الرَّسُولُ وَالَّذِينَ آمَنُوا مَعَهُ مَتَى نَصْرُ اللَّهِ أَلَا إِنَّ نَصْرَ اللَّهِ قَرِيبٌ
“Yoksa siz, sizden önce gelip geçenlerin başına gelenler size de gelmeden cennete gireceğinizi mi sandınız? Yoksulluk ve sıkıntı onlara öylesine dokunmuş ve öyle sarsılmışlardı ki, nihayet Peygamber ve beraberindeki müminler: Allah’ın yardımı ne zaman! Dediler. Bilesiniz ki Allah’ın yardımı yakındır.” [Bakara 214]
Korkunun eylemlerimizi yönlendirmesine izin veremeyiz. Bu basitçe helal ve haram kriterlerine uymuyoruz demektir. Yorulmadan bizi İslam ve ümmetten ayırt etmek için çalışanların zaferi anlamına gelir. Bu, Müslümanların karakteristik özelliği değildir. Onun için İslam’a güvenmeli, İslami kimlik ve değerlerini korumalıyız. İslam’ı daha geniş toplumlara sunmakla meşgul olmalı, çocuklarımıza ve gelecek nesillere örnek olmalıyız. Bütün bunlar, omuzlarımız üzerindeki yükümlülüklerimizdir. Allah Subhânehu ve Teâlâ, bizi şöyle uyarıyor:
فَلَا تَخْشَوُا النَّاسَ وَاخْشَوْنِ
“Artık insanlardan korkmayın benden korkun.” [Maide 44]
3- Yıkım ve kargaşa, kapitalizmin bir özelliğidir. Cumhuriyetçi ya da Demokrat olsun İslam ve Müslümanlar karşıtı politika kesintisiz devam edecektir. Obama’nın gizli drone saldırıları ile Trump’ın aleni ahmakça açıklamaları arasında hiçbir fark yoktur. Mutfak planları ve acımasız kapitalizm politikaları devam ediyor. Obama politikası nedeniyle iki milyondan fazla insan sürgünde yaşamaktadır. Obama politikaları, küresel bazda aileleri yıkmak ve parçalamak için Trump’ın şimdiki politikalarına zemin hazırlamıştır.
Mülteci krizi, bombardıman ya da altı Müslüman ülkede yürütülen işgal kapitalist politikaların doğrudan bir sonucudur. Şimdi de kalkmış Trump, mülteciler ve vize sahiplerinin ABD’ye girişini engelliyor. Dahası, çocukları Amerikan bombardımanları tarafından öldürülen mağdurlar gümrük kapılarında aşağılanıyor.
وَلَنْ تَرْضَىٰ عَنْكَ الْيَهُودُ وَلَا النَّصَارَىٰ حَتَّىٰ تَتَّبِعَ مِلَّتَهُمْ
“Sen onların dinine uymadıkça Yahudiler ve Hıristiyanlar senden asla razı olmazlar.” [Bakara 120]
Ey Müslümanlar! İslam’a bağlı kalmak farzdır. Müslümanlar olarak bizler, birbirimize sıkıca kenetlenmeli, İslam’a olan güvenimizi tazelemeliyiz. İslam hakkında oluşan negatif tasvir ile mücadele etmek için toplumun geniş kesimiyle etkileşim içinde olmalıyız. Batı dış politikasının bozuk ve ikiyüzlülüğünü ifşa etmeli, İslami değerler ve yönetimin üstünlüğünü göstermeliyiz. Çözüm ve alternatif olarak İslam’ı kapsamlı bir şekilde sunmalıyız. Nübüvvet metodu üzere Hilafeti Müslüman topraklarda yeniden diriltmek için çalışanlara köstek değil, destek olmalıyız.
Ey Müslümanlar! Bu dünyada ve ahirette gerçek çıkarlarımızın tek güvencesi, Şeri hükümlere bağlı kalmaktır. Kıyamet gününün tek ölçütü budur. Allah istemezse kimse bize zarar veremez. Sizi Allah’ın davet ettiğine davet ediyoruz.
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اسْتَجِيبُوا لِلَّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْيِيكُمْ
“Ey iman edenler! Size hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah’ın ve Rasûlü’nün çağrısına uyun.” [Enfal 24]
|
