Avusturya’da İslâm’a ve mukaddeslerine karşı saldırı kampanyaları halen sürmektedir. Daha dün, FPÖ‘den, ne idüğü belirsiz şirret bir kadın, Dr. Susanne Winter, Rasûl-il Kerîm [SallAllahu Aleyhi ve Sellem]‘e azgınca saldırıp O’nu -hâşâ- “pedofil olmakla ve Kur’ân’ı epilepsi krizleri geçirdiği sıralarda yazmakla” ithâm etti. Üstelik bu aşağılayıcı ifadeler, konuşmasını dinleyen yaklaşık 3,000 parti üyesinin alkış tufanı ile pohpohlandı.
Böylesine rezil bir biçimde İslâm’ı ve Kerîm Nebîsini kötülemek, haddini fazlasıyla aşmış, bu ülkedeki bazı politikacıların ulaştığı alçaklığın boyutunu apaçık gözler önüne sermiştir. İslâm’ın Nebîsine saldırarak seçmenlerin oylarını kazanmaya yönelik bu ucuz üslup, insanların dikkatini bu ülkenin gerçek sorunlarından uzaklaştırma teşebbüsünden başka bir şey değildir. Bu da olsa olsa, bu politikacıların iflâslarının ve acziyetlerinin bir göstergesi olabilir. Nitekim sorunlarını çözecek ciddi projelerle seçmenlerin oylarını toplamada beceriksiz olmuşlardır. Böylece kolay yola başvurmuşlardır ki bu, insanları İslâm’a ve Müslümanlara karşı nefret ile doldurmak, kin ve düşmanlık körüklemek ve toplum içerisinde fitne çıkarmaktır.
Ey Avusturya’daki Müslümanlar! Muhakkak ki sizler, bir risâletin sahiplerisinizdir, insanları zulümâttan nûra, Kapitalizmin zulmünden İslâm’ın adâletine çıkarmak için ellerinizde nûr meşalesi taşırsınız. Bu zehirli atmosferler altında sorumluluklarınız daha da artmıştır. O halde sakın bu sapınçlar sizleri korkutmasın, bilakis Rabbinizin olmanızı murâd ettiği gibi, insanlık için çıkarılmış en hayırlı ümmet olunuz.
Ey Müslümanlar! Dînimizin alaya alınmasına, Rasûlümüzün kötülenmesine sükût etmemiz câiz değildir. Bu dîne nusret vermek ve Rasûl-il Kerîm’i müdâfaa etmek üzerimize vâciptir. Bu hidrofobik kampanyalar karşısında dîninizi müdâfaa etmek ve bu ülkede İslâm’a yönelik mükerrer hakâretlere karşı koymak üzere tek adam duruşu gibi duruşunuzla Allah’a kendinizden bir hayır gösteriniz.
Ey Avusturya’daki Müslümanlar! Sizleri suskun kalmamaya ve tüm meşru araçlar ile Kerîm Nebînizi müdâfaa etmeye çağırıyoruz. Haydi Ey Allah’ın Dîn-i İslâm ile müşerref kıldığı Müslümanlar, bize icâbet ediniz ve Kerîm Nebî‘yi müdâfaa uğrunda bizimle birlikte çalışınız ki hem bu dünyanın hem de Âhiretin hayrına nâil olabilesiniz:
إِنَّا أَرْسَلْنَاكَ شَاهِداً وَمُبَشِّراً وَنَذِيراً. لِتُؤْمِنُوا بِاللَّهِ وَرَسُولِهِ وَتُعَزِّرُوهُ وَتُوَقِّرُوهُ “Şüphesiz biz Seni, şâhid, müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik. Ta ki (ey müminler!) Allah’a ve Rasûlü‘ne îmân edesiniz, Rasûlü‘ne yardım edesiniz, O’na saygı gösteresiniz.” [el-Fetih 8-9]
|