Aya

istabl.
1953
HT logo
 
 
 
               
 

:::
:::
 

Bismillahi Al-Rahman Al-Raheem

Mübarek Ramazan Ayının Başlangıcı ve Bitişi, Sadece ve Sadece Hilalin Görülmesine Göre Belirlenir

Allah’ın lütfuyla H. 1445 yılının mübarek Ramazan ayına yaklaşıyoruz. Bir kez daha, Müslümanlar arasında astronomik hesaplamalara göre Ramazan ayının başlangıcının önceden belirlenip belirlenemeyeceği ve bu konuda doğru yaklaşımın ne olduğu konusunda tartışmalar yaşanıyor. Danimarka’daki bazı İslami merkezler, bazı değerlendirmelere dayanarak astronomik hesaplamaları takip etmeyi tercih ederken, bazıları da Şeriat metodolojisine göre hilal gözle görüldüğünde oruca başlanması gerektiğini vurgulamışlardır.

Bu soru, tüm dünyadaki Müslümanlar için kritik derecede önemlidir. Devam eden tartışmanın bir kısmı, özellikle Batı’da yaşayan Müslümanlar için İslam hükümlerinin doğru yorumlanması ve uygulanmasıyla ilgilidir. Bu nedenle Hizb-ut Tahrir / Danimarka, aşağıdaki hususların açıklığa kavuşturulmasını elzem görmektedir:

Şeri delillere göre Ramazan orucunun başlangıcı, hilalin görülmesine bağlıdır. Bu konuda Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem hadiste şöyle buyurmuştur: صُومُوا لِرُؤْيَتِهِ وَأَفْطِرُوا لِرُؤْيَتِهِ، فَإِنْ غُبِّيَ عَلَيْكُمْ فَأَكْمِلُوا عِدَّةَ شَعْبَانَ ثَلَاثِينَ “Hilali gördüğünüz zaman oruç tutun. Hilali gördüğünüzde iftar edin. Eğer hava kapalı olursa, Şaban ayını otuza tamamlayın” [Buhari]

Bu soru, ibadetle ilgili bir meselesidir ve doğrudan Şeri naslarla bağlantılıdır, dolayısıyla naslardan alınmak zorundadır. Müslümanlar, bu tür şeri meselelerdeki tutumlarını, mevcut koşullardan veya pratik hususlardan değil, Kur’an-ı Kerim ve Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in sünnetinin işaret ettiklerine göre belirlemelidirler. Ramazan ayının başlangıcının, hilalin görülmesi ile tespit edilmesinin “şeri bir illet” olduğu, hilalin görülmesinin şart olmadığı, varlığının bilinmesinin yeterli olduğu iddiası, yanlış bir iddiadır, hakkında hiçbir delil yoktur. Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in hadisi, hilal görülmediği zaman nasıl hareket edilmesi gerektiği konusunda açık ve nettir: “فَإِنْ غُبِّيَ عَلَيْكُمْ فَأَكْمِلُوا عِدَّةَ شَعْبَانَ ثَلَاثِينَ “Eğer hava kapalı olursa, Şaban ayını otuza tamamlayın” Astronomik hesaplamalar doğru olsa bile, mesele, bilimsel anlamda astronomik bir olgunun doğrulanması meselesi değildir. Ramazan ayının başlangıcının ya da bitişinin belirlenmesi, hilalin doğuşu için “bilimsel güvenceyi” gerektirmez. Ramazan’ın başlangıcını, astronomik hesaplamalara göre hilalin doğuşuna bağlayan şeri bir delil mevcut değildir, aksine Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem yukarıdaki hadiste de buyurduğu gibi hilalin görülmesine bağlıdır.

Ramazan hilali, gözle görülemeyecek şekilde bulutlarla kapalı olursa, bu durumda Şaban’ı otuza tamamlamamız gerekir.

Hizb-ut Tahrir / Danimarka olarak biz, dinimize olan sevgimiz ve şeriatına olan bağlılığımız nedeniyle, Ramazan ayının başlangıcının astronomik hesaplama yöntemiyle değil, yalnızca şeri naslarda bulunan yönteme göre (yani gözlem) belirlenmesi gerektiğini açıklıyoruz.

Sevgili Müslümanlar, burada dikkat etmeniz gereken ve derin teşri yönü olan önemli bir konu daha var. Bu, Ramazan ayının nasıl tespit edileceği tartışmasının ötesinde bir konudur. Bu, aslında daha ciddi bir meseledir, İslam’ı şeri olarak nasıl anladığımızı ve şeri delilleri nasıl ele aldığımızı etkiler. Gözlem yerine astronomik hesaplamaları almayı tercih eden Müslümanların gerekçelerinden ve dayanaklarından biri de, gayri İslami toplumda yaşıyor olmamızdır. Bu toplumda İslami uygulamalar ya çok az anlaşılıyor ya da hiç anlaşılmıyor. Bu nedenle, astronomik hesaplamalara dayanmanın pratik nedenler ve kolaylık açısından Batı’daki Müslümanlar için daha elverişli olduğu söyleniyor. Sonra da astronomik hesaplamalara dayanılması ile ilgili takındıkları mevcut tutumu haklı çıkarmak için ya çok zayıf yorumlara ya da bazı alimlerin görüşlerine başvuruyorlar. Ayrıca İslam ile bilim arasında bir çelişkinin olmadığı gibi alakasız görüşler de söz konusu… İslam Şeriatına sorunlu bir yaklaşım olduğu konusunda uyarıda bulunmak zorundayız. Sanrısal veya sözde maslahat ve hâkim rejim de dahil olmak üzere mevcut koşullar, ibadet konularında bile görüşler arasında seçim yapmak için belirleyici faktörler haline gelmiştir. Bu yaklaşım, kaygan bir zemindir, kişinin ayaklarını kaydırabilir, İslam’ı, İslam’a saygı duymayan, aksine ona direnen ve Müslümanları entegre ve asimile etmeyi amaçlayan bir toplumsal sisteme adapte etmeye götürebilir.

Ey Müslümanlar! Yaklaşan Ramazan ayını iple çekiyoruz. Hilalin dünyanın herhangi bir yerinde görüldüğü tespit edilir edilmez, Allah’ın izniyle 29 Şaban’dan itibaren dünyanın dört bir yanındaki Müslümanlar oruca başlayacaklardır. Yüce Allah’tan bizleri tekrar Mübarek Ramazan ayına kavuşturmayı nasip etmesini, Ramazan ayının İslam ümmetine huzur ve zafer getirmesini niyaz ediyoruz. Ayrıca bu Ramazan’ın Raşidi Hilafet’in yokluğunda son Ramazan olmasını diliyoruz.

Sonuç olarak sevgili Müslümanlar, Ramazan ayının başlangıcı, bitişi ve bayram konusunda yaşanan karışıklığın, 100 yıldır İslami yönetimin yokluğundan ve buna bağlı olarak Müslümanların ortak ibadetleri de dahil olmak üzere işlerini düzenleyen ve bunlarla ilgili olarak dünyadaki tüm Müslümanları bağlayıcı kararlar alan İslami otoritenin olmamasından kaynaklandığını hatırlatıyoruz.

H. 20 Şaban 1445

 

Hizb-ut Tahrir

01.03.2024
 

Danimarka

 


...:-
  • Mezhepsel Fitneyi Körüklemek, Yahudilerin, Katliamlar ve Zorla Göç Üzerinden Baskı Kurmak İçin İzlediği Kirli Bir Yöntemdir

  • Seçim Yanılsaması: Laik Sistemde Oy Kullanmak Müslümanları Neden Hayal Kırıklığına Uğratıyor?

  • Katliam, Yıkım, Yakma, Aç Bırakma, Kuşatma, Peki Siz Neredesiniz Ey İslam Ümmeti?

  • Ey Sevgili Alimler! İslam’ı Bir Yaşam Biçimi Olarak Yeniden Canlandırmak İsteyen Hizb-ut Tahrir Gençlerinin Yanında Kararlı Bir Şekilde Durun

  • İsveç hükümeti Müslümanlardan İslam’ı Terk Etmelerini İstiyor!

  •