Aya

istabl.
1953
HT logo
 
 
 
               
 

:::
:::
 

Bismillahi Al-Rahman Al-Raheem

Anlaşma… Felâket:

Hamas ve Fetih’in Arap Zirvesi Kararlarına Bağlılık ve Devletlerarası Kararlar ile FKÖ‘nün Anlaşmalarına Saygınlık İlânı...

Tüm Bunlar Yahudi Varlığı‘nı Tanımaktadır!

Bu gece, Filistin Otoritesi Başkanı Mahmûd Abbas ile Hamas’ın Siyasî Büro Başkanı Hâlid Meş‘al ve Filistin Otoritesi Başbakanı İsmail Heniye tarafından temsil edilen Fetih ve Hamas’ın, açık ve yalın bir şekilde Arap Zirvesi kararlarına “bağlılığı” ve devletlerarası meşru kararlar ile Filistin Kurtuluş Örgütü [FKÖ] tarafından imzalanan anlaşmalara “saygınlığı” onaylayan bir anlaşma imzaladıkları ilân edildi. Oysa tüm bu kararlar ve anlaşmalar, Yahudi Varlığı‘nı tanımakta ve onaylamaktadır. İşte bu, dalaverelerini örten dut yaprağından kalanını da -eğer hâlâ kalmışsa- kaldırmanın başlangıcıdır ki herhangi bir yaprak kırıntısı kalmaksızın doğrudan tanımaya geçebilsin!

Muhakkak ki bu mezkûr anlaşmanın imzalanması bir felâkettir! Allah’ın Dînine karşı fena halde korkunç ve fazlaca cüretkâr olmuştur, hele şu üçü ile birlikte:

Birincisi; Bunu, haram bir ayda ve haram bir beldede imzaladılar ki bu, diğer bir yerde ve diğer bir zamanda işlenen bir cürümden daha şiddetlidir:

وَمَنْ يُرِدْ فِيهِ بِإِلْحَادٍ بِظُلْمٍ نُذِقْهُ مِنْ عَذَابٍ أَلِيمٍ  Her kim orada zulüm ile sap(tır)mak isterse, ona elîm bir azap tattırırız. [el-Hâcc 25]

İkincisi: Kanı durdurmaya karşılık bu anlaşmaya razı olsunlar diye Filistin halkının kalplerine korku salmak üzere Otorite yanlıları ile Hükümet yanlılarını birbirlerine kırdırarak ve mâsum kanları akıtmayı tırmandırarak bu uğurda bir “çıkış” operasyonu yaptılar.

Sonra üçüncüsü: Yahudi Varlığı‘nı bu onaylama ve tanıma öyle bir zamanda geldi ki Aksâ‘nın imdâdına yetişmek üzere orduları harekete geçireceklerine, Aksa’yı gasp eden ve içerisinde katliamlar işleyen Yahudi Varlığı‘nı onaylayan kararlara “bağlılık ve saygınlık” ifade eden anlaşmalar imzalayan yöneticilerin ve Otorite’nin gözleri ve kulakları önünde, Yahudi’nin Mescid-il Aksâ‘yı kazması ve aşama aşama aşındırması cürümünü tırmandırdığı bir zamana denk geldi.

Ey Müslümanlar!

Her bakış ve basit sahibi nezdinde apaçık ortadadır ki Hamas’ın öylesine büyük bir oranda oy alarak Filistin seçimlerini kazanmasından [veya kazandırılmasından] beri, iktidara taşımak suretiyle Hamas’a öyle bir ortaklık rolü biçilmiştir ki o da daha önce Fetih’in hallettiği işi halledebilsin! İşte bu iş, Yahudi Varlığı‘nın kabulünde aşama aşama ilerlemek ve taraftarları dalavereye alıştırmaktır… Tâ ki işgâl altındaki 1967 Filistini veya bir parçası üzerinde devletimsi kıytırık bir varlık kurulmasına Yahudi’nin izin vermesi karşılığında, işgâl altındaki 1948 Filistini üzerinde Yahudi Varlığı‘nı açık tanıma haddine varıncaya kadar! Bu ise, daha önce Laik ve Vatancı kılıfa bürünmüş Filistin hareketlerinin tanıdığı gibi, İslam kılıfına bürünmüş Filistin hareketlerinin de Yahudi Varlığı‘nı tanıması içindir. İşte böylelikle Yahudiler, kendilerini Laikler, Vatancılar ve İslamcılar olarak isimlendirenlerin muvâfakati ile Filistin’in çoğu üzerinde kabul ettirmiş olacaklardır! Yine böylelikle Yahudiler, Filistin’i işgâllerinin güvenlik ve barış ile meşru ve istikrarlı hale geldiğini ilân edebileceklerdir!

Ey Müslümanlar!

Muhakkak ki Filistin, İslam beldelerinin incisidir. İsrâ ve Mi’râc beldesidir. İki kıblenin ilki [Mescid-il Aksâ ve Mescid-il Harâm] ve Harameyn-iş Şerîfeyn’in üçüncüsü [Mescid-il Harâm, Mescid-in Nebevî, Mescid-il Aksâ] oradadır. Orası ne alınır, ne satılır, ne takas edilir, ne de pazarlık edilir! Orayı Allah azîz kılmış ve içerisini mübârek kılmıştır. Nebîsi [SallAllahu Aleyhi ve Sellem] İslam Râyesi’ni yükseltmeden önce [Medîne’de İslâmî Devlet’i kurmadan önce] Mescid-il Aksâsına İsrâ [gece yolculuğu] yapmıştır. Bu da Aksâ‘nın ve Aksâ beldesinin fethinin habercisi idi. Nitekim öyle de olmuştu. Filistin, Halîfe Ömer Fâruk zamanında fethedilmiş, sonra Haçlıların işgâline mâruz kalmış ama Abbâsî Halîfesi en-Nâsır zamanında Salâhuddîn liderliğinde onların pisliğinden temizlenmişti. Bugün de Yahudilerin işgâli altındadır ve ilk kez fethedildiği gibi ve ilk kez temizlendiği gibi yine Allah’ın izniyle onların pisliğinden de temizlenecektir. Bu ise ancak Müslümanların ordularının oraya yönelmeleri olur ve وَلِيَدْخُلُوا الْمَسْجِدَ كَمَا دَخَلُوهُ أَوَّلَ مَرَّةٍ  İlk kez girdikleri gibi Mescid’e girerler. [el-İsrâ 7]

Bugün Müslümanlar, Allah’a karşı takvalı olmaya değil de Allah düşmanlarına dost olmaya dayalı otoritelerin ve yöneticilerin musibetine uğramış olsa da, ordular savaş meydanlarına atılmayıp törenler ve karşılamalar için kullanılıyor olsa da, Filistin gaspçısı Yahudi Varlığı ile mevcut savaş halinin kalmasından aşağısı yoktur! Tâ ki onun Fâruk’u, Nâsır’ı ve Salâhuddîn’i gelene kadar… Aynen Rasulullah [SallAllahu Aleyhi ve Sellem]‘in müjdelediği gibi:

» لَـتُـقَاتِلُنَّ الْـيَهُودَ فَلَتَقْـتُـلُـنَّهُمْ «  Yahudiler ile mutlaka savaşacaksınız ve onları mutlaka öldüreceksiniz!

İşte o gün, müminler de Allah’ın Nusreti, Zaferi ile ferahlarlar, Filistin’i bir bütün olarak Diyâr-ul İslâm’a katarlar.

Ey Müslümanlar!

İşte Filistin sizlere haykırmakta ve Yahudi işgâlinden kurtulmak için yardımınızı istemektedir. Bugün kurtarmaya gücünüz yetmiyor veya buna imkân verilmiyorsa, hiç değilse herhangi bir karışı üzerinde Yahudi işgâlini kabul etmeyiniz! Çünkü bir karışından taviz veren, her karışından taviz verir. Zaten bir kez alçalana, artık alçalmak vız gelir.

İşte Hizb-ut Tahrir sizlere haykırmaktadır: Silinmez bir utancı, unutulmaz bir zilleti ve onulmaz bir rezaleti alınlarınıza yazdırmayın! İlk kıblenizi ve Nebînizin İsrâ ve Mi’râc mekânını heder ettirmeyin! Aksi takdirde dünyadaki zilletinizin ve rezaletinizin akıbeti, Âhiret’te daha şiddetli ve daha sürekli bir azâba çarptırılmak olur ki işte bu, apaçık bir hüsrandır!

إِنَّ فِي هَذَا لَبَلاَغًا لِقَوْمٍ عَابِدِينَ  Şüphesiz bunda, [Allah’a] kulluk edenler topluluğu için bir bildiri vardır. [el-Enbiyâ’ 106]

H. 21 Muharram-ul Harâm 1428

 

Hizb-ut Tahrir

09.02.2007
   
 


...:-
  • Anlaşma… Felâket: Hamas ve Fetih’in Arap Zirvesi Kararlarına Bağlılık ve Devletlerarası Kararlar ile FKÖ‘nün Anlaşmalarına Saygınlık İlânı... Tüm Bunlar Yahudi Varlığı‘nı Tanımaktadır!

  •