Aya

istabl.
1953
HT logo
 
 
 
               
 

:::
:::
 

Bismillahi Al-Rahman Al-Raheem

Tunus ve Devrimin Hakikati!!

Tunus rejimi, geçmiştekilerin ilk etapta arkasına gizlenmeyi alışkanlık edindiği ifadelerin arkasını gizleniyor. Ardından çok geçmeden hiç bir kimsenin Allah’ın hadlerinden savamadığı birer taguta dönüşüyorlar. Uzun bir zaman sonra bu rejim, -diğerleri gibi- söylediklerini doğruluyor. Sonra zorlama, aldatma, hile hatta bazen iğrenç zalimane kanun gücüyle insanlara yüklenmektedir. Ta ki insanlar, tagut Bin Ali’nin yönetiminden beri olduğu, onu ve fasit ailesini kurban ettiği ve bazı simgelerini hesaba çektiği gerekçesine binaen ümmeti prangalara vuran bir rejimin bir devrim rejimi olduğunu söylesinler! Bu rejim, bir taraftan devrim kılıfının arkasına gizlenmeye, insanları aldatmak ve kandırmak üzere şeklen devrimin taleplerini kabullenmeye devam ederken diğer taraftan devrimin korunu söndürmeye ve katliamın artması için çapulcuları insanların arasına salarak devrimi kötüye kullanmaya çalışmaktadır. Ardından da bunu ümmete yamayarak canları ve kanları koruma bahanesiyle ümmete savaş açmak için bir gerekçe oluşturmaktadır! İnsanlar ayaklandıkça ve ses çıkardıkça rejimin yakınlarından yeni birisini kurban etmektedirler. İnsanların değişim yaptıkları hissine kapılmaları için onlara sundukları Gannuşi, bu kurbanların sonuncusu olmayacaktır. Ancak insanlar rejimin değişmesinin, Gannuşi’nin istifa etmesi ve onun yerine başka birisinin getirilmesiyle değil bunun, uzun dönem kendilerine despotluk ederek hayatın tüm yönlerini ifsat eden, servetleri çalıp her türlü zulme, fesada ve ifsada harcayan ve on yıllarca ümmetle savaşan rejimin tamamen değiştirilmesiyle olacağının farkındadırlar. Dolayısıyla bu rejim, devrime kucak açtığını, ona yanıt verdiğini ve taleplerini karşıladığını iddia etmeyi bırakmalıdır. Çünkü bu devrim, zalimliğine, zulmün, despotluğuna ve cürümlerine karşı olmuştur.

Tunus’taki rejim, İslam beldelerindeki rejimler arasında yeni olan bir şey değildir. Zira Mısır’daki gibi o da başka bir devrim rejimidir!! Neye karşı devrim?! Bizzat ümmete karşı yapılmış bir devrimdir. Daha ilk adımlarında Mescid-i Aksa’yı gasp eden devletle yapılan anlaşmaları pekiştirmeye, ona doğalgaz tedarik ederken kendi gölgesinde olan Gazze’ye yasaklamaya, Mısır halkını ölüme terk etmeye, önceki fasit duayenlerin tesis ettiği rejimi koruyacak “alternatifler” sunmaya koşuşturdu. Başka bir devrim, “Fetih Devrimi” lideri ise Kaddafi’dir. İnsanların geneli, kendisine karşı çıkarak “artık yüzünü görmek istemiyoruz” dedikleri bir sırada hala kendisinin devrim lideri olduğunu zihninden silip atamıyor ve topluluklarla gösteri yapmaya koyuluyor!! Peki kime karşı!! İnsanların durumlarını kötüleştirmek için olup ektiğini biçmektedir!! Hiçbir kimse, onu kendisinin bir devrim lideri olmadığına ikna edemedi ve edemeyecektir. Çünkü insanlar, uzun bir dönem onun sapkınlıklarına, takıntılarına ve gaddar tabiatına boyun eğdiler. Hatta insanlar kendisine karşı çıkınca onları birer tarla faresi olarak gördü.

Tüm dünyada devrim, siyasî, ekonomik ve hayatın diğer yönlerine dönük kapsamlı bir değişim olup kötü bir halden iyi bir hale geçiştir. Değişim, ümmetin fasitlerin çaldığı haklarını, heybetini, ve mallarını geri almasıdır. Ümmeti şahsiyetine ve heder olan heybetine geri kavuşturmaktır. Dolayısıyla akıllı bir devrimci, insanların mukaddesatlarını çiğneyen ve ülkenin mallarını çalan Bin Ali’ye karşı çıkarken onun partisini ve rejimin bazı simgelerini kurban etmenin arkasına gizlenerek insanlara hükmeden rejimini olduğu gibi bırakmaz. Akıllı bir devrimci, Batıyla bağlantısı olan bu fasit rejimi kabul etmez veya bu rejimi devrimci zümreden saymaz. Akıllı bir devrimci, ümmete despotluk yapan sömürgecilerin kuyruklarını serbest bırakarak Allah’a savaş açmak ve kafirleri Müslümanlara üstün kılmak üzere sarih küfre izin veren Batılı fikirleri talep etmez, gece gündüz ümmetle ve diniyle savaşan Batıya olan borcu düşünmez.

Devrim, mevcut durumların Allah’ın kitabında açıkladığı ümmetin milleti temeline dayanan köklü ve kapsamlı bir şekilde değişmesiyle olur. Böylece insanlar, Allah’ın diniyle yönetilsin ki onları, aralarında adaleti ikame edecek, fuhşu, şirki, zinayı, faizi, aldatmayı, yalanı, yalancı şahitliği, hileyi, insanı öldürmeyi, malları batıl yolla yemeyi, kafirleri dost edinmeyi, onlara ajanlık yapmayı yasaklayacak, onları gözetimiyle kuşatarak hayır işlemeye, zayıfa yardım etmeye, imdat dileyenlere yardım etmeye, cahili eğitmeye, marufu emredip münkerden nehyetmeye, doğru söylemeye, adaletle hükmetmeye sevk edecek, dünyanın servetlerini yutmaları için Avrupa ve Amerika yolunda değil de Allah yolunda izzet ve cihat meydanlarında onlara liderlik edecek, insanların kendisini ve kendisinin de insanları sevdiği müminlerin emiri yönetsin. Böylece de Allah’ın kendilerine olan sevgisi, muvaffakiyeti ve rahmeti altında hep birlikte ihya olsunlar, birbirlerini öldüren ve birbirlerin malını ve ırzını mubah gören guruplar halinde yaşamasınlar. Öyle bir devrim ki, Amerika’nın ve Batının eli kolu olan IMF’ye insanların maişeti üzerinde otorite vermesin ve ümmetin servetlerini sömürgeci kafirlerin yağması yerine Müslümanlar ve onlarla birlikte yaşayan zimmilere meta kılsın da hem İslam’ın yönetimi ve adaleti hem de Allah’ın zulmü kendisine ve kullarına haram kıldığı dinin yönetimi altında birlikte yaşasınlar. Öyle bir devrim ki insanlara, insan kılıklı tagut ajanlara değil Allah’a teslim olmayı ve boyun bükmeyi, Allah’ın heybetini ve otoritesinin azametini öğretsin ve her hususta hakimiyeti Allah’ın dinine versin.

وَلَوْ أَنَّ أَهْلَ الْقُرَى آمَنُواْ وَاتَّقَواْ لَفَتَحْنَا عَلَيْهِم بَرَكَاتٍ مِّنَ السَّمَاء وَالأَرْضِ وَلَـكِن كَذَّبُواْ فَأَخَذْنَاهُم بِمَا كَانُواْ يَكْسِبُونَ “O ülkelerin halkı iman edip ittikâ etselerdi üzerlerine semanın ve arzın bereketlerini yağdırırdık. Ancak yalanladılar ve bizde ettikleri yüzünden onları yakalayıverdik.” [Arâf 96]

H. 26 Rabî-ul Evvel 1432

 

Hizb-ut Tahrir

01.03.2011
 

Tunus

 


...:-
  • Ramazan Bitti, Bayram Geldi, İslam Ümmeti Hala Sıkıntılarla Boğuşuyor, Trajediler Her Taraftan Sarmış Durumda!

  • “Ramazan ayı, ki onda Kuran, insanlara yol gösterici ve doğruyu yanlıştan ayırıcı belgeler olarak indirildi.” [Bakara 185]

  • Mübarek Ramazan Ayının Başlangıcı ve Bitişi, Sadece ve Sadece Hilalin Görülmesine Göre Belirlenir

  • Lübnan’ın Derinliklerine Düzenlenen Saldırılar! Siyasi Otorite ve Kurumları Görevleri Karşısında Nerede? Direniş Ekseninin Stratejik Sabrı Daha Tükenmedi mi?

  • Ey Müslümanlar! Sırada Ne Var? Gazze’de Yaşananlardan Sonra Daha Neyi Bekliyorsunuz? Artık Harekete Geçmenizin ve Rabbinizin Raşidi Hilafeti Kurma Farzına Yanıt Vermenizin Zamanı Gelmedi mi?

  •