Aya

istabl.
1953
HT logo
 
 
 
               
 

:::
:::
 

Bismillahi Al-Rahman Al-Raheem

Amerika ve Onun Destekçilerine İnat

Mısır Kenane Halkı, İslamî Hilafet Devleti’nin Kurulması Yoluyla Şeriatın Tatbik Edilmesini İstemektedirler

Gençlerimiz, kanlarını feda ederek zulme ve tugyana karşı ayaklanmışlar, kendilerine adaletin, izzetin ve onurlu bir yaşamın geri dönmesi için helak olmuş rejimi devirmişler ve helak olmuş zalim rejim, anayasasıyla, ümmetin düşmanlarıyla olan zalim anlaşmalarıyla yıkılıp saçılmış zerreler haline gelinceye ve bunun yerine kanunlarıyla, şekilleriyle ve şahıslarıyla İslamî Hilafet olan bir devlet sistemi getirinceye kadar kadar istişareyi sürdürmesi gereken yiğit ordumuz da onların ayaklanmalarını desteklemiştir. Böylece ümmet, çoğunluk, rıza ve tercihle insanları ve ülkeyi koruyacak bir Halife seçsinler, -hayatın bütün işlerini mükemmelleştiren Allah’ın şeriatının olduğu- şeri hükümleri uygulamak üzere ona biat etsinler, aralarında Allah’a itaat ettiği sürece işitmek ve itaat etmek üzere ona minnet duysunlar ve Ömer [Radıyallahu Anh]’ın, “(Eğrilikleri) söylemezseniz sizde hayır yoktur, şayet dinlemezsek bizde hayır yoktur” şeklinde söylediği gibi eğriliklerinden dolayı da onu muhasebe etsinler. Aleyhissalatu ve’s Selam şöyle buyurmuştur:  إِنَّمَـا الإِمَامُ جُنَّةٌ يُقَاتَلُ مِنْ وَرَائِهِ وَيُتَّقَى بِهِ “İmam [Halife], arkasında savaşılan ve kendisiyle korunulan bir kalkandır.”

Ey Mısır’daki Halkımız!

Müslümanlar, hayatlarının işlerini gözeten ve kendilerini koruyan Hilafet’in gölgesinde onurlu bir hayat yaşamışlar ve hak ve adalet ile asırlarca dünyanın efendisi olmuşlardır. Zira Hilafet, Avrupa zulmün, diktatörlüğün ve zifiri karanlıkların içerisinde yaşarken dostların saygı duyduğu ve düşmanın karşısında zangırdadığı dünyanın birinci devleti olmuştur. Hala da Batı, aynı karanlıkların içerisinde yaşamaktadır. Dolayısıyla zulüm, cürüm, esrar, ırkçılık, ekonomik krizler, ailenin dağılması, toplumların yaşlanması, -dünyanın servetlerinin yarısından çoğuna %2’lik zengin nüfusun sahip olduğu- zalim servet dağılımı, işte tüm bunlar, minnet duydukları ve Batının başarısızlığını ve iflas ettiğini ilan ettiği bu demokrasinin sonuçlarındandır. Nitekim Batı‘da, artık yeni sorunlar için çözümler üretmeye muktedir olamayan bir yönetim sistemi olması niteliğindeki demokratik bir sistem anlamına gelen yönetilmezlik (ungovernability) ıstılahı ortaya çıkmıştır. Dolayısıyla siyasetçiler ve aydınlar, post-modern demokrasi (Postdemocracy) dönemine çağıran yeni bir okul icat etmişlerdir. O halde bu, demokrasinin ve onu sahiplenenlerin iflasının ve başarısızlığının ilanı değil midir?!

Bundan dolayıdır ki ey Mısır’daki halkımız, Amerika’nın, onun boynuzlarının ve ahenksiz tonda oynadıkları girişimlerinde bunları destekleyenlerin yaptıklarından sakının. Bunu ise ümmetin, İslamî Hilafet Devleti yoluyla hayatında İslam’la hükmedilme yönündeki teveccühüne zarar vermek, dini devletten ayıran ve yasamayı alemlerin Rabbine değil de insana veren laik sivil demokratik bir devlete teşvik etmek için çalışmak, insanlara enva çeşit bela tattırmak ve onları acı ve sefalet içerisinde bırakmak amacıyla yapmaktadırlar. Sonra bundan sonra Amerika’nın, kendisi ile Yahudi devletinin çıkarlarını korumak amacıyla Mısır üzerindeki hegemonyasını sürdürmeyi garantilemek ve İslam’ın yönetime geri dönmesini engellemek için kendileriyle diyalog kurmak dışında Mısır’daki Müslüman halkımızdan istediği başka bir şey kaldı mı ki?

Yöneticinin çoğunluk, rıza ve tercihle seçilerek kendisinin muhasebe edildiği -otoriteyi ümmete veren- “demokrasiye” gelince; bunlar, fasit demokrasi fikri ortaya çıkmadan bin küsur yıl önce hanif dinimizin getirdiği şeri hükümlerdir. Allahuteala şöyle buyurmuştur: الْيَوْمَ أَكْمَلْتُ لَكُمْ دِينَكُمْ وَأَتْمَمْتُ عَلَيْكُمْ نِعْمَتِي وَرَضِيتُ لَكُمُ الإِسْلامَ دِينًا “İşte bugün, Size Dininizi kemale erdirdim. Üzerinize olan nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslam’a razı oldum.” [el-Mâ‘ide 3] Dolayısıyla şura, yöneticinin seçilmesi ve onun muhasebe edilmesiyle ilgili bu şeri hükümler demokrasi olmayıp bunların demokrasiyle hiçbir ilgisi de yoktur. Zira demokrasi, insanların koyduğu bir sistem olup şeriat ise alemlerin Rabbindendir. Bundan dolayı ondan bir şey alınması veya tatbik edilmesi veya ona çağrılması haram kılınmıştır. Allahuteala şöyle buyurmuştur: وَأَنَّ هَذَا صِرَاطِي مُسْتَقِيمًا فَاتَّبِعُوهُ وَلاَ تَتَّبِعُواْ السُّبُلَ فَتَفَرَّقَ بِكُمْ عَن سَبِيلِهِ “Şüphesiz bu, benim dosdoğru yolumdur. Ona uyun. (Başka) yollara uymayın. Zira o yollar sizi O’nun (Allah’ın) yolundan ayırır.” [el-Enâm 153]

Ve şöyle buyurmuştur: فَاحْكُم بَيْنَهُم بِمَا أَنزَلَ اللّهُ وَلاَ تَتَّبِعْ أَهْوَاءهُمْ “Aralarında Allah’ın indirdikleri ile hükmet ve sakın onların hevalarına tabi olma! [el-Mâide 48]

Ve şöyle buyurmuştur: أَفَحُكْمَ الْجَاهِلِيَّةِ يَبْغُونَ “Yoksa onlar hala cahiliye hükmünü mü istiyorlar.” [el-Maide 50]

Ve şöyle buyurmuştur: وَمَنْ لَمْ يَحْكُمْ بِمَا أَنزَلَ اللَّهُ فَأُوْلَئِكَ هُمْ الْكَافِرُونَ “Her kim Allah’ın indirdikleri ile hükmetmezse (yönetmezse), işte onlar kafirlerin ta kendileridir.” [el-Mâide 44]

Ve şöyle buyurmuştur: وَمَن لَّمْ يَحْكُم بِمَا أنزَلَ اللّهُ فَأُوْلَـئِكَ هُمُ الظَّالِمُونَ “Her kim Allah’ın indirdikleri ile hükmetmezse işte onlar zalimlerin tâ kendileridir.” [el-Mâide 45]

Ve şöyle buyurmuştur: وَمَن لَّمْ يَحْكُم بِمَا أَنزَلَ اللّهُ فَأُوْلَـئِكَ هُمُ الْفَاسِقُونَ “Her kim Allah’ın indirdikleri ile hükmetmezse işte onlar fasıkların ta kendileridir.” [el-Mâ‘ide 47]

Ey Müslümanlar!

Allah’ın, kurulması ve ortaya çıkarılması amacıyla çalışmanızı farz kıldığı Hilafet Devleti’ni kurmak için Hizb-ut Tahrir ile birlikte çalışmayı kabul ediniz. Aleyhissalatu ve’s Selam şöyle buyurmuştur: وَمَنْ مَاتَ وَلَيْسَ فِي عُنُقِهِ بَيْعَةٌ مَاتَ مِيتَةً جَاهِلِيَّةً “Her kim boynunda biat olmadığı halde ölürse cahiliyye ölümü ile ölmüş olur.” [Muslim]

Ey Alimler! Ey el-Ezher-iş Şerif!

Alimler, nebilerin varisleridirler. O halde bildiğiniz hak sözü söyleyin! Böylece hem azim bir sevaba hem de Allahu [Subhânehu ve Te’alâ]‘nın izniyle Melîki Muktedir’in katında samimi bir yere nail olursunuz.

Ey Mısır Kenane’deki Yiğit Ordu!

Nitekim sizler, savaşa girdiniz ve Yahudi’ye hezimetin tadını tattırdınız. Şu anda da tarihte, yeni bir dönüm noktasına girebilirsiniz. Zira şayet Hilafet Devleti’ni ilan etmesi için Hizb-ut Tahrir’e nusret verirseniz, dünyayı değiştirebilir ve adınızı tarihin nurlu sayfalarına yazdırabilirsiniz. O halde Resulullah [Sallallahu Aleyhi ve Sellem]‘in ensarının şanını yücelttiği gibi Allah’ın şanlarını yücelttiği yeni ensarlar olunuz. Zira ensarın efendisi Sa’d İbn-u Muaz’ın ölümünden dolayı Rahman’ın arşı sarsılmıştır. وَلَيَنْصُرَنَّ اللَّهُ مَنْ يَنْصُرُهُ إِنَّ اللَّهَ لَقَوِيٌّ عَزِيزٌ “Allah, kendisine (kendi dinine) yardım edenlere muhakkak surette yardım eder. Hiç şüphesiz Allah, Kavî ve Azîzdir.” [Hac 40]

يا أَيُّهَا الَّذِينَ آَمَنُوا اسْتَجِيبُوا لِلَّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْيِيكُمْ وَاعْلَمُوا أَنَّ اللَّهَ يَحُولُ بَيْنَ الْمَرْءِ وَقَلْبِهِ وَأَنَّهُ إِلَيْهِ تُحْشَرُونَ “Ey iman edenler! Allah ve Resulü sizi size hayat veren şeye davet ettiği zaman icabet ediniz. Biliniz ki, Allah kişi ile onun kalbi arasına girer ve siz mutlaka onun huzurunda toplanacaksınız.” [Enfal 24]

H. 07 Şaban 1432

 

Hizb-ut Tahrir

09.07.2011
 

Mısır

 


...:-
  • Ramazan Bitti, Bayram Geldi, İslam Ümmeti Hala Sıkıntılarla Boğuşuyor, Trajediler Her Taraftan Sarmış Durumda!

  • “Ramazan ayı, ki onda Kuran, insanlara yol gösterici ve doğruyu yanlıştan ayırıcı belgeler olarak indirildi.” [Bakara 185]

  • Mübarek Ramazan Ayının Başlangıcı ve Bitişi, Sadece ve Sadece Hilalin Görülmesine Göre Belirlenir

  • Lübnan’ın Derinliklerine Düzenlenen Saldırılar! Siyasi Otorite ve Kurumları Görevleri Karşısında Nerede? Direniş Ekseninin Stratejik Sabrı Daha Tükenmedi mi?

  • Ey Müslümanlar! Sırada Ne Var? Gazze’de Yaşananlardan Sonra Daha Neyi Bekliyorsunuz? Artık Harekete Geçmenizin ve Rabbinizin Raşidi Hilafeti Kurma Farzına Yanıt Vermenizin Zamanı Gelmedi mi?

  •