Aya

istabl.
1953
HT logo
 
 
 
               
 

:::
:::
 

Bismillahi Al-Rahman Al-Raheem

Ey Yemen Halkı: Sizleri Sapkınlığa Sürükleyen Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ni Kaldırıp Atınız

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi 28.01.2013 Pazartesi günü Sana’a'da, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin yanı sıra Körfez İşbirliği Konseyi’ndeki beş iktidar rejimlerinin gözetiminde görünüşte 23.11.2013’de Riyad’ta imzalanan Yemen’deki mevcut siyasî çözümü tamamlamak için bir oturum düzenlemiştir. Nitekim bu oturumu düzenlemek için 22.01.2013 Salı günü Sana’a'ya Cemal Bin Ömer’in ulaştığı ve 27.01.2013 Pazar günü de Güvenlik Konseyi Başkanı ile diğer üyelerin ulaşacağı açıklanmıştır. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, neden hikmet ve iman sahibi topraklardadır?

İslam’a dönük düşmanlığı ve sivil bir devletin kurulması arzusunda olduğu bilinen Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi ülkelerinin harekete geçmesi şaşırtıcı değildir. Zira Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi ülkeleri, başkaları pahasına kendi hedeflerini ve çıkarlarını gerçekleştirmeyi bir alışkanlık haline getirmiş olup isteyerek yada istemeyerek onun isteklerine itaat edip boyun büken daimi üye olmayan diğer ülkeler de onunla birlikte hareket etmektedir. Rezil kararlara ve halkı yerlerinden edilen Filistin gibi İslam ülkelerinde kara bir tarihe sahip olan ve katledilen Bosna-Hersek halkının sahnesi gözlerinin önünden geçerken, Doğu Timor Endonezya’dan ve Güney Sudan da Sudan’dan koparılırken kılını dahi kıpırdatmayan Güvenlik Konseyi, hala da İslam ülkelerini parçalamayı düşünmektedir. Ayrıca Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi üyelerinin geneli, Sovyet işgalinden bu yana Afganistan işgaline, bugün de NATO işgaline katılırken şimdi de Güvenlik Konseyi üyeleri olan Rusya ve Çin’den her biri, Beşar ile Suriye rejiminin işlemiş oldukları vahşî katliamlara karşı herhangi bir kararın alınmasını engellemektedirler.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, Sana’a'da yaptığı oturumunda Hadi’ye siyasî desteğini sunmuş ve Yemen’deki siyasî girişimleri tıkayan kişilere dayatılma olasılığı olan yaptırımların dayatılmasını ve Yemen’de yapılacak bir sonraki diyalog meselesini tartışmıştır. Nitekim bu oturum, bir taraftan Avrupa Birliği’nin desteklediği İngiltere’nin diyalog girişimine doymasının, diğer taraftan da Amerika’nın, Amerikan Büyükelçisi Gerald Feierstein’in 22.01.2013 günü, Yemen Diplomatik Çalışmalar Merkezi’nde diyalogu başarmanın faktörleri hakkında bir konferans vermesi sınırına kadar ulaşan Sana’a ve Aden’de defalarca yaptığı ziyaretlerin ve açıklamaların ardından gerçekleşmiştir.

Kesinlikle Güvenlik Konseyi yapmış olduğu oturumunda ve şu anda Mali’yi işgal eden Güvenlik Konseyi üyesi olan Fransa, diyaloga katılanlar bundan sonra anayasayı yapanların kendilerinin oldukları şeklinde yalan söylesinler diye elimizde var olan eski anayasa yerine Yemen anayasası için yeni formüller sunmayı ihmal etmeyeceklerdir!!

Güvenlik Konseyi’nin Yemen’in sorunları için çözümler ortaya koyması akıl işimi ey iman ve hikmet sahibi Yemen halkı? أَفَحُكْمَ الْجَاهِلِيَّةِ يَبْغُونَ وَمَنْ أَحْسَنُ مِنْ اللَّهِ حُكْمًا لِقَوْمٍ يُوقِنُونَ “Yoksa onlar hala cahiliye hükmünü mü istiyorlar. İnanan bir kavim için Allah’tan daha iyi hüküm veren mi vardır?”[el-Maide 50] Dolayısıyla devlet, sizin maslahatlarınız için değil kendi çıkarları için çalışmakta olup onun ilgilendiği tek şey, Bab el-Mandeb üzerinden petrol tedarik etmek ve komşu petrol kuyularının güvenliği için bir tehdit oluşmasın diye mevcut rejimin tamamen çökmesini engellemektir.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Sana’a'da bir araya gelecek ama kesinlikle kongrenin yada başka herhangi bir yasal kuruluşun izni veya denetimi olmaksızın insansız uçakları kendi sınırları dışındaki saldırılarda kullandığı için kendi ülkesinin idaresine saldıran, “Bizler, elimizde masum sivilleri öldüren silahlarla bu ülkelerden herhangi birine karşı savaş ilan edemeyiz” ve “Bu katliam operasyonlarının boyutu, ahlakî ilkeler ve bu saldırıların meşruiyeti için bir tehlike oluşturmaktadır” diyen Amerikan Kongresi Üyesi Dennis Kucinich’e göre füzeleri Yemen’deki insanları öldürmek için kalkan ve 15.11.2012 tarihine kadar yaklaşık 2000 kişiyi öldüren Amerikan insansız uçaklarını ele almayacaktır. Amerikan kamuoyunun, idaresinin eylemlerini onaylamadıkları ve Ünlü Amerikalı gazeteci Jeremy Skahil, Amerikalı Yahudi aktivist Medya Benjamin ile Amerika’nın insansız uçaklarla yaptıkları hava saldırılarına karşı çıkanların yaptıkları kampanyadan etkilendikleri görünmektedir.

Yemen’e gelince; Amerika’nın insansız uçaklarla yaptığı hava saldırıları, “Abyan, Sana’a, Şabva, Hadramut, el-Beyda, Marib ve el-Cef” gibi Yemen’in yedi iline ulaşıncaya kadar genişlemiştir. Çünkü o, iman ve hikmet sahibi halktan kendisine bir şey söyleyecek ve onu durduracak bir kimse bulunmadığından dolayı geri dönmüş olup onların en iyi yöntemi, 22.01.2013 Salı günü Birleşik Arap Emirliklerinde Reuters Haber Ajansı ile yaptığı röportajda, mevcut terörizmle mücadele stratejisini daha çok etkili olan bir başkasıyla değiştirmenin daha iyi olacağını, çünkü bunun hedef alınan bölge sakinlerini öfkelendirdiğini söyleyen ve kara operasyonlarının kullanılmasını destekleyen İnsan Hakları Bakanı Huriye Meşhur’un yöntemidir!!

Abd Rabbi Mansur Hadi, Basendwah hükümeti ve diğer siyasî partiler, Amerikan insansız uçaklarının yaptıklarına karşı neden sessiz kalmaktadırlar acaba? Ayrıca neden Amerikan Büyükelçisi ve Amerikan yetkilileri ile görüşmeye devam etmektedirler? Yoksa onlar, iman ve hikmetlerini terk mi ettiler?!

Sessizlik, hain Amerikan füzeleriyle katledilenler için bir gerekçe olabilir. Ancak Hadi, Basendwah ve tabiilerinin sessizlikleri asla bir gerekçe olamaz ve ölmedikleri sürece de kabul edilemez!  Aynı şekilde Yemen halkından (Reformcular ve Husiler gibi) İslam kılıfına bürünenler de sessiz kalmaktalar, kardeşlerini katleden Amerika’nın yaptıklarına razı olmaktalar, diğerleri de gerçeği bildiklerini ancak aynı şekilde uzlaşı hükümetindeki geniş katılımlarından yararlandıklarını ve Amerika’yı öfkelendirmek istemediklerini iddia etmektedirler. Dolayısıyla bunların tamamı, birbirlerinden daha suçludurlar.

Bu, zulmedenlere güvenenler için riskli bir göstergedir. Zira el-Hak Subhânehu ve Te’âla, şöyle buyurmaktadır:

وَلا تَرْكَنُوا إِلَى الَّذِينَ ظَلَمُوا فَتَمَسَّكُمُ النَّارُ وَمَا لَكُمْ مِنْ دُونِ اللَّهِ مِنْ أَوْلِيَاءَ ثُمَّ لا تُنْصَرُونَ ” Sakın zulmedenlere meyletmeyin; sonra size ateş dokunur. Sizin Allah’tan başka dostlarınız yoktur. Sonra yardım da göremezsiniz!” [Hud 113]

Dolayısıyla aynı şekilde bu, İslam’ın ve Müslümanların düşmanlarının planlarının işlemesini tercih etmeleri, dahası onlara hizmet etmeleri ve Müslüman halklarının kafir düşmanları tarafından katledilmelerine rıza göstermelerinden dolayı riskli bir göstergedir!

Yemen halkının, Allah’ın Nebisi Muhammed [Sallallahu Aleyhi ve Sellem]‘in lisanı üzerinden iman ve hikmet sahibi olarak nitelendirilmesi, Yemen halkının İslamî akidelerinden ayrılmayacaklarına dair bir kanıttır. O halde dünya ve ahiretteki geleceklerini imar etmede kendileri için hiçbir söz söylemeyenleri ve kendilerini kolay bir şekilde susturanları nasıl kabul edebilirler? Ayrıca Güvenlik Konseyi’nin, bizleri hayra ve doğruya yönelttiğine nasıl inanabiliriz? Allahu [Subhânehu ve Te’âla], şöyle buyurmaktadır:

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لاَ تَتَّخِذُوا الْيَهُودَ وَالنَّصَارَى أَوْلِيَاءَ بَعْضُهُمْ أَوْلِيَاءُ بَعْضٍ وَمَنْ يَتَوَلَّهُمْ مِنْكُمْ فَإِنَّهُ مِنْهُمْ إِنَّ اللَّهَ لاَ يَهْدِي الْقَوْمَ الظَّالِمِينَ “Ey iman edenler Yahudileri ve Nasranileri dost edinmeyin. Çünkü onlar birbirlerinin dostlarıdırlar. Şayet sizden her kim onları dost edinirse o onlardandır. Muhakkak ki Allah zalimler toplumunu hidayete erdirmez.”[Maide 51]

Ve Subhânehu şöyle buyurmaktadır:

ِنْ تَمْسَسْكُمْ حَسَنَةٌ تَسُؤْهُمْ وَإِنْ تُصِبْكُمْ سَيِّئَةٌ يَفْرَحُوا بِهَا “Size bir iyilik dokunsa, bu onları tasalandırır; başınıza bir musibet gelse, buna da sevinirler.” [Âli İmran 120]

Ve Subhânehu şöyle buyurmaktadır:

هَآأَنْتُمْ أُوْلاۤءِ تُحِبُّونَهُمْ وَلاَ يُحِبُّونَكُمْ وَتُؤْمِنُونَ بِٱلْكِتَابِ كُلِّهِ وَإِذَا لَقُوكُمْ قَالُوۤاْ آمَنَّا وَإِذَا خَلَوْاْ عَضُّواْ عَلَيْكُمُ ٱلأَنَامِلَ مِنَ ٱلْغَيْظِ قُلْ مُوتُواْ بِغَيْظِكُمْ إِنَّ ٱللَّهَ عَلِيمٌ بِذَاتِ ٱلصُّدُورِ “İşte siz öyle kimselersiniz ki onlar sizi sevmedikleri halde siz onları seversiniz. Siz, bütün kitaplara iman edersiniz. Onlar ise sizinle karşılaştıklarında “Biz de iman ettik"derler. Kendi başlarına kaldıklarında da, size olan kinlerinden dolayı parmaklarının uçlarını ısırırlar. De ki: Kininizden geberiverin! Şüphesiz Allah kalplerin içindekini hakkıyla bilmektedir.” [Âli İmran 119]

Ey Yemen Halkı!

Batılı fikirler temelindeki diyaloglar yerine Yemen’deki bir sonraki diyalogu, İslam ile yönetmek üzere biat edilecek olan bir Halife’yi nasbetmenin keyfiyeti için yapınız. İşte o zaman Amerikalıların insansız uçaklarının sizleri öldürmelerine karşı kendinizi savunabilirsiniz. O halde Fransa’nın ülkenizle ilgili anayasa formülünü reddediniz, onu kaldırıp atınız ve Hizb-ut Tahrir’in Kur’an ve sünnetten istinbat etmiş olduğu anayasa taslağını alınız ki böylece Allah’ın izniyle kurtuluşa erenlerden olacaksınız.

Ey Yemen halkı!

Akidenize geri dönün, onu düşüncenizin temeli kılın ve amellerle ilgili düşüncede onun fikirleri sizlere liderlik etsin. Zira İslam, Allah’ın yeryüzündeki insanların işlerini düzenlemek için indirdiği sağlam bir kulptur. O halde İslam’ı kurtuluşunuzun reçetesi kılın ve sizin ülkenizde küfrü size taşımaları ve sizleri dininizden saptırmaları yerine İslam ile hükmetmek, İslam ülkelerini birleştirmek ve İslam’ın nurunu daha henüz ulaşmayanlara taşımak için olan İkinci Raşidi Hilafet Devleti’nin altındaki hayatınızın tüm işlerinde onu hakem kılın.

H. 15 Rabi-ul Evvel 1434

 

Hizb-ut Tahrir

27.01.2013
 

Yemen Vilayeti

 


...:-
  • Ramazan Bitti, Bayram Geldi, İslam Ümmeti Hala Sıkıntılarla Boğuşuyor, Trajediler Her Taraftan Sarmış Durumda!

  • “Ramazan ayı, ki onda Kuran, insanlara yol gösterici ve doğruyu yanlıştan ayırıcı belgeler olarak indirildi.” [Bakara 185]

  • Mübarek Ramazan Ayının Başlangıcı ve Bitişi, Sadece ve Sadece Hilalin Görülmesine Göre Belirlenir

  • Lübnan’ın Derinliklerine Düzenlenen Saldırılar! Siyasi Otorite ve Kurumları Görevleri Karşısında Nerede? Direniş Ekseninin Stratejik Sabrı Daha Tükenmedi mi?

  • Ey Müslümanlar! Sırada Ne Var? Gazze’de Yaşananlardan Sonra Daha Neyi Bekliyorsunuz? Artık Harekete Geçmenizin ve Rabbinizin Raşidi Hilafeti Kurma Farzına Yanıt Vermenizin Zamanı Gelmedi mi?

  •