Aya

istabl.
1953
HT logo
 
 
 
               
 

:::
:::
 

Bismillahi Al-Rahman Al-Raheem

Tekli Ulusal Müfredat (SNC), Çocuklarımızı Laik Batı Dünyası Görüşleriyle Zehirlerken, Bazı İslami Mefhumlar Hakkında da Yanlış Bilgi Veriyor

2020 Tekli Ulusal Müfredatı “Kuran ve Sünnetten” bazı öğretiler içermesi nedeniyle Pakistan yöneticilerinde büyük bir hayranlık uyandırsa da aslında müfredat sömürgecilerin İslam’ı bastırma projesidir. SNC, İslami anlayışı zehirliyor. İslam bir yaşam biçimidir, Kuran ve Sünnet de ilahi kaynaklarıdır. Pakistan Federal Eğitim ve Mesleki Eğitim Bakanlığı’nın belgelerinde belirtildiği gibi SNC’nin omurgası, “hedeflerle uyum ve SDG-4’ün hedefleri” üzerine kuruludur. Sürdürülebilir Kalkınma Hedefi (SDG) 4, eğitimimizi Birleşmiş Milletler Ekonomik ve Sosyal İşler Bakanlığı’nın (BM DESA) vizyonuna göre şekillendiriyor. Dinimiz açısından en tehlikeli hedefi, SDG Hedefi 4,7’dir. Çocuklarımızın duygusal eğiliminin (nefsiyet) yanı sıra Batı değerlerine göre din, toplum, hükümet, siyaset ve küresel meseleler ile ilgili görüşlerini şekillendirmeyi amaçlıyor.

Sömürgeci planı, İslam’ın Müslüman dünyasında, tıpkı Hıristiyanlığın Batı toplumlarında olduğu gibi toplumsal yaşam, devlet ve anayasadan ziyade kişisel meselelerle sınırlı kalmasını hedefliyor. Sömürgeci eğitim planı, İslami yönetim, İslam Devleti, Hilafet ve ümmetin birliği gibi konularda yaygın bir tartışmanın yapıldığı bir zamana rastlıyor. Yine sömürgeci eğitim planı, ümmetin, topraklarının işgaline, dinine saldırıya ve servetinin yağmalanmasına yol açan sömürgeci uluslararası düzeni reddettiği bir zamana denk geliyor. Yaklaşan İslami uyanışın farkında olan sömürgeciler, İslam ümmetini sömürgeciliğe muhalefetten alıkoymak ve bu şerli davada cömertçe harcama yapmasını sağlamak için büyük çaba sarf ediyorlar. “SDG Hedef 4,7 ve Sosyal ve Duygusal Öğrenim 1’i Eğitim Materyallerine (NISSEM) Entegre Etmek için Ağ oluşturma” makalesine göre sömürgeciler, “Bağışçıların gelecekte çatışmayı azaltan faaliyetlere harcama yapmaya istekli olduklarını” hatırlatıyor.

BM’nin SDG Hedefi 4,7’yi körü körüne takip eden Tekli Ulusal Müfredat (SNC), ümmetin toplumsal yaşam hakkındaki İslami kavramlarını baltalıyor. SNC, tek bir ümmet kavramı yerine toprak ve ırka dayalı Batılı siyasi kavram olan ulusçuluk anlayışının propagandasını yapıyor. “Sosyal Bilgiler IV-V sınıf” müfredatında, “müfredatın vatanseverliği teşvik etmeyi amaçladığı” belirtiliyor. Ayrıca, öğrencilerin “Pakistanlı ve vatansever olmaktan gurur duymanın nedenlerini açıklayabilmeleri gerektiğini” öngörüyor.

Oysa İslam’da ümmeti bölen milliyetçilik, vatanseverlik ve mezhepçilik merduttur. Bunlar, halkı birbirine bağlayan gerçek bir bağ değildir, gerçek bağ, İslam bağıdır. Tek bir İslam kardeşliğini doğurur. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

وَاعْتَصِمُوا بِحَبْلِ اللَّهِ جَمِيعًا وَلاَ تَفَرَّقُوا وَاذْكُرُوا نِعْمَةَ اللَّهِ عَلَيْكُمْ إِذْ كُنْتُمْ أَعْدَاءً فَأَلَّفَ بَيْنَ قُلُوبِكُمْ فَأَصْبَحْتُمْ بِنِعْمَتِهِ إِخْوَانًا وَكُنْتُمْ عَلَى شَفَا حُفْرَةٍ مِنْ النَّارِ فَأَنْقَذَكُمْ مِنْهَا  “Hep birlikte Allah’ın ipine sımsıkı yapışın; bölünüp parçalanmayın. Allah’ın size olan nimetini hatırlayın. Hani siz birbirine düşman idiniz de Allah gönüllerinizi birleştirdi ve O’nun nimeti sayesinde kardeş oldunuz. Siz bir ateş çukurunun tam kenarında iken oradan da sizi Allah kurtarmıştı.”[Ali İmran 103] Dahası İslam kardeşliği dışında başka bir temele bağlanma çağrısı yapmak büyük bir günahtır. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

مَنْ قُتِلَ تَحْتَ رَايَةٍ عُمِّيَّةٍ يَدْعُو عَصَبِيَّةً أَوْ يَنْصُرُ عَصَبِيَّةً فَقِتْلَةٌ جَاهِلِيَّةٌ  “Kim de körü körüne çekilmiş (ummiyye) bir bayrak altında savaşır, asabiyete çağırır veya asabiyete yardım eder, bu esnada da öldürülürse bu ölüm de cahiliye ölümüdür.”[Müslim]

Buna ek olarak SNC, Batılı yönetim sistemi olan demokrasinin propagandasını yapıyor. Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın indirdikleri ile hükmeden İslami yönetim sistemi Hilafetin aksine demokrasi insanın kaprisleri ve arzularına göre yasalar yapar. Sosyal Bilgiler müfredatının “1,7 Sosyal Bilgiler konuları - IV-V sınıfı” bölümünde, öğrencilerin “Devlet, hükümet, demokrasi tanımlarını” yutması gerektiği belirtiliyor. Sosyal Bilgiler müfredatı, öğrencilere “demokrasi kavramını en popüler yönetim sistemi olarak tanımlamaları ve neden tercih edilen biçim olduğunu açıklamaları gerektiği konusunu” diretiyor.

Ancak tercih edilen yönetim biçimi olması bir yana İslam, demokrasiyi mutlak olarak reddeder. Demokrasi, tağuttur, Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın indirdiklerine göre yönetmeyen bir otoritedir. Allah Subhânehu ve Teâlâ, Müslümanlara tağuta başvurmalarını yasakladı, aynı zamanda inkâr etmelerini de emretti. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

أَلَمْ تَرَ إِلَى الَّذِينَ يَزْعُمُونَ أَنَّهُمْ آمَنُوا بِمَا أُنْزِلَ إِلَيْكَ وَمَا أُنْزِلَ مِنْ قَبْلِكَ يُرِيدُونَ أَنْ يَتَحَاكَمُوا إِلَى الطَّاغُوتِ وَقَدْ أُمِرُوا أَنْ يَكْفُرُوا بِهِ وَيُرِيدُ الشَّيْطَانُ أَنْ يُضِلَّهُمْ ضَلالا بَعِيدًا  “(Ey Muhammed!) Sana indirilen Kur’an’a ve senden önce indirilene inandıklarını iddia edenleri görmüyor musun? Putlarının önünde muhakeme olunmalarını isterler. Oysa onları tanımamakla emir olunmuşlardı. Şeytan onları derin bir sapıklığa saptırmak ister.”[Nisa 60] Demokraside yasalar, parlamentodaki erkek ve kadınların kapris ve arzularına göre yapılır. Oysa Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle emretti:

وَأَنِ ٱحْكُم بَيْنَهُمْ بِمَآ أَنزَلَ ٱللَّهُ وَلاَ تَتَّبِعْ أَهْوَآءَهُمْ وَٱحْذرْهُمْ أَن يَفْتِنُوكَ عَن بَعْضِ مَآ أَنزَلَ ٱللَّهُ إِلَيْكَ  “Aralarında Allah’ın indirdiği ile hükmet, onların arzularına uyma, Allah’ın sana indirdiği hükümlerin bir kısmından seni saptırmamaları için onlardan sakın”[Maide 49] Bu nedenle Kur’an ve Sünnetten türetilmedikçe Hilafette hiçbir yasa uygulanamaz.

SNC, yalanı reddetmek yerine yalana saygı duyuyor. “İngilizce Sınıf I-V 2020 “ müfredatı, yalnızca İngilizce dilinin öğrenilmesiyle sınırlı kalmıyor, gerçeği batılla karıştırmaya kadar uzanıyor. İngilizce müfredat, toplamda beş yeterliliğe sahip ancak en tehlikelisi olan beşinci yeterlilik, “diğer dört yeterlilikte mündemiçtir.” “Yetkinlik 5: Uygun Etik ve Sosyal Gelişim (C5, S1) bölümünde, müfredat, öğrencilerin “hoşgörü, saygı, eşitlik gibi nitelikleri geliştirmelerini zorunlu” kılıyor.İngilizce müfredat ayrıca, öğretim materyalinin “kültürel tarafsızlık göstermesi ve herhangi bir önyargılı/taraflı materyal içermemesi gerektiği”konusunda ısrar ediyor. Dolayısıyla İngilizce müfredatı, tüm dinlerin ve kültürlerin eşit olduğunu, öğrencinin gözünde aynı saygı ve değeri hak ettiğini kanıtlamayı amaçlıyor. Böylece öğrenci, pratik İslam’ı terk edebilecek ve hiçbir suçluluk duymadan gayri İslami yaşam tarzlarını benimseyebilecektir.

Ancak Allah Subhânehu ve Teâlâ mükemmel bir din indirdi, Müslümanlarda net bir önyargı oluşturur. Bu nedenle tüm meseleleri, yalnızca İslami bakış açısına göre değerlendirirler. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

وَلاَ تَلْبِسُوا الْحَقَّ بِالْبَاطِلِ وَتَكْتُمُوا الْحَقَّ وَأَنْتُمْ تَعْلَمُونَ “Hakkı batılla karıştırıp da bile bile hakkı gizlemeyin.”[ Bakara 42] İslam, inananları kâfirler ile eşit görmez. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

لَا يَسْتَوِي أَصْحَابُ النَّارِ وَأَصْحَابُ الْجَنَّةِ ۚ أَصْحَابُ الْجَنَّةِ هُمُ الْفَائِزُونَ  “Cehennemliklerle cennetlikler bir değildir. Muratlarına erecek olanlar ancak cennetliklerdir.”[Haşr 20] İslam, batılı reddeder ve İslam gerçeği ile yok edilmesini emreder. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

بَلْ نَقْذِفُ بِالْحَقِّ عَلَى الْبَاطِلِ فَيَدْمَغُهُ فَإِذَا هُوَ زَاهِقٌ  “Bilâkis biz, hakkı bâtılın başına çarparız da onun işini bitirir; bir de bakarsınız ki bâtıl yok olup gitmiştir.”[Enbiya 18] Böylece İslam hem bireysel hem de toplumsal yaşam için açık bir kriter getirdi. Diğer tüm dinleri ve yaşam biçimlerini dışladı.

Tekli Ulusal Müfredat (SNC), dikkatleri dağıtıyor, küfre kalkan oluyor, yanı sıra İslam’ın eylemler, helaller, haramlar ve ahlak için bir kriter olarak kabul edilmesini baltalamayı amaçlıyor. “Genel Bilgi sınıfı I-III 2020” müfredatı, İslam’ın helal ve haram kavramını, İslam’ın eşsiz ahlak mefhumunu dinamitliyor. Ahlakın tüm dinler için ortak değer olduğunu ileri sürüyor. Müfredat, “İslam’ın özü ve tüm dinlerde ortak olan etik değerlere” çağrıda bulunuyor. Etik değerler kavramı, Batılı bir kavramdır. İnsan aklı değerleri belirler. Neyin doğru neyin yanlış olduğunu, zarar veya faydayı insan belirliyor. Batının ahlak kavramı, tutarsızlığa ve ahlak arayışında ikiyüzlülüğe yol açar. Çünkü ahlakı Allah’ın rızasını aramak yerine kişisel çıkarlar ile ilişkilendirir.

Bununla birlikte İslam’da, herhangi bir ahlak edinimi, Allah’ın emirleri ya da yasakları ile ilintilidir. Ahlaki erdemler, ister bireysel ibadette isterse toplumsal işlemlerde olsun, Allah Subhânehu ve Teâlâ’ya itaat yoluyla kazanılır. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

إِنَّ الصَّلَاةَ تَنْهَى عَنِ الْفَحْشَاءِ وَالْمُنكَرِ  “Kuşkusuz namaz hayasızlıktan ve kötülükten meneder.”[Ankebut 45] İslam, ticarette dürüstlüğü, tanıklık ederken doğruluğu, ebeveynlerle iletişimde saygıyı, çocuklarla iletişimde merhameti, selam verirken gülümsemeyi, ihtiyaç sahiplerine yardımda cömertliği ve savaş meydanında düşmanla yüzleşirken cesareti emreder. Ahlak, İslam’ın emir ve yasaklarıyla ilintili olduğu için bir ahlak Müslümanın sürekli karakteristik özelliği haline gelir ve yararı etrafında dönmez.

Bütün bunlar yeterli değilmiş gibi Tekli Ulusal müfredat (SNC), çocuklarımızın İslam’a karşı duygularını değiştirmeye çalışıyor. SNC, Hint Yarımadası’nda yüzyıllarca İslami yönetimle şekillenen İslami eğilimleri, sevilenleri ve sevilmeyenleri baltalıyor. SNC, “Erken Çocuk Bakımı ve Eğitimi (ECCE) 1. Sınıf 2020” müfredatında, “2,4 Kişisel ve Sosyal ve Duygusal Gelişim” bölümünde, en genç ve en savunmasız insanlarımızın saf eğilimlerini ziyan ediyor. İslam, Allah Subhânehu ve Teâlâ’ya ibadet eğilimi inşa etmek için güçlü bir itaat sevgisi inşa ederken ve Allah’a isyandan şiddetle nefret ettirirken, ECCE müfredatı, öğrencinin “dinlerinden bağımsız olarak başkalarının duygularına ve görüşlerine saygı duyması gerektiğini “ aşılıyor.

İslam, günah, inançsızlık (küfür) ve itaatsizliği savunan görüş ve duygulara saygı göstermese de müfredat tersini yapıyor. Gerçekten de, İslam Allah Subhânehu ve Teâlâ’ya itaat eden kişiye karşı sevgiyi, isyan edene karşı da nefreti aşılıyor. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

إِنَّ اَللَّهَ يُبْغِضُ اَلْفَاحِشَ اَلْبَذِيءَ“Şüphesiz Allah, çirkin (düşük söz ve) davranış sahiplerine buğzeder.”[Tirmizi] İslam, tüm eğilimlerin, sevilenlerin, sevilmeyenlerin Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın indirdiklerine uygun olması gerektiğini emreder. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

لَا يُؤْمِنُ أَحَدُكُمْ حَتَّى يَكُونَ هَوَاهُ تَبَعًا لِمَا جِئْتُ بِهِ“Sizden biri, hevası benim getirdiğime tabı olmadıkça iman etmiş sayılmaz.”[Nevevî]

Ey Pakistan Müslümanları, öğrencileri, öğretmenleri, aileler ve özellikle eğitimciler! Tekli Ulusal Müfredat yoluyla BM’nin SDG Hedefi 4,7’ye sıkı sıkıya bağlı kalmak, sömürgecilerin gelecek nesillerimize yönelik bir saldırısıdır. SNC, din ile hayat işlerinin birbirinden ayrılmasını savunurken, İslam, hem birey hem de toplum için tek geçerli esastır. SNC, İslam’ı tüm dinler ile eşit görürken, Allah Subhânehu ve Teâlâ tek gerçek dinin İslam olduğunu teyit ediyor. SNC, İslam ümmetini ırk, toprak ve dile göre bölerken, İslam, ümmetin ve Hilafetin gücünün ümmetin birliğinden geçtiğini söylüyor. SNC, kusurlu insan yapımı demokrasiye göre yönetim çağrısında bulunurken, İslam’ın yönetim sistemi Hilafettir.

Gerçekten de SNC, takipçilerine 1835 İngiliz Eğitim Yasası’na zemin hazırlayan sömürgeci çağda yaşananları hatırlatıyor. 1835’de sömürgeci Thomas Babington Macaulay, ünlü Eğitim Memorandumunu yayınladı. Memorandumunda “Kan ve rengi Hintli, ama İngilizce tadı, görüşleri, ahlakı ve aklı olan bir insan sınıfı” yaratmaya gerek olduğunu söyledi. Sömürgecilerin en büyük endişesinin İslam’a olan sadakatimiz olduğu mümin için bir sır değil. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

إِنَّ الَّذِينَ كَفَرُوا يُنفِقُونَ أَمْوَالَهُمْ لِيَصُدُّوا عَن سَبِيلِ اللَّهِ “Kuşkusuz inkâr edenler, mallarını Allah yolundan alıkoymak için harcarlar.”[Enfal 36] Bugün sömürgeci kâfirler, gelecek nesillerimizi yozlaşmış inançlarına, değerlerine ve projelerine boyun eğdirmek için çabalıyorlar. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle uyardı:

وَلَن تَرْضَى عَنْكَ الْيَهُودُ وَلا النَّصَارَى حَتَّى تَتَّبِعَ مِلَّتَهُمْ قُلْ إِنَّ هُدَى اللَّهِ هُوَ الْهُدَى  “Sen onların dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hristiyanlar da senden asla memnun kalmayacaklardır. “De ki: “Asıl doğru yol ancak Allah’ın yoludur.”[Bakara 120]

Pakistan yöneticilerine gelince, dinimizi korumak şöyle dursun Müslüman eğitimine yönelik sömürgeci planın başarısı için çalışıyorlar. Dinimize sözde hizmet etmek için günahın, isyanın ve küfrün tanıtımını yapıyorlar, hâlbuki Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

إِن تَكْفُرُوا فَإِنَّ اللَّهَ غَنِيٌّ عَنْكُمْ وَلا يَرْضَى لِعِبَادِهِ الْكُفْرَ  “Eğer inkâr ederseniz bilesiniz ki Allah’ın size ihtiyacı yoktur; ama O, kullarının nankörlüğüne razı olmaz.”[Zümer 7] Aslında Pakistan’daki yöneticiler, sürekli gardımızı düşürmeye çalışıyorlar. Topraklarımıza, kaynaklarımıza ve hatta dinimize saldırı içerikli olsa da sömürgeci planın başarılı olması için çabalıyorlar.

Yöneticilerin sapıklıklarını ve itaatsizliklerini reddetmek zorundayız. Dinimize sımsıkı sarılmalı, tek bir devlet için çalışmalıyız. Nübüvvet metodu üzere Hilafet dinimizi koruyacaktır. Fıkıhtan tıp ve gıda bilimine, mühendislikten mimariye ve şehir planlamasına kadar yaşamın akla gelebilecek her alanında yenilik ve yaratıcılık getirecek bir eğitim politikası oluşturacaktır. Dünyanın Batı kapitalizmi altında ezildiği bir zamanda Hilafet, yüzyıllar önce tüm dünyaya ışık saçan rönesansı yeniden tesis edecek, Avrupalılar için esin kaynağı olacak, karanlık çağlarından çıkmaları için zorlayacaktır. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

وَكَذَلِكَ جَعَلْنَاكُمْ أُمَّةً وَسَطًا لِتَكُونُوا شُهَدَاءَ عَلَى النَّاسِ وَيَكُونَ الرَّسُولُ عَلَيْكُمْ شَهِيدًا  “Böylece sizi insanlara şahit ve örnek olmanız için tam ortada bulunan bir ümmet kıldık. Peygamber de size şahit ve örnektir.”[Bakara 143]

H. 13 Muharrem 1442

 

Hizb-ut Tahrir

01.09.2020
 

Pakistan Vilâyeti

 


...:-
  • Ramazan Bitti, Bayram Geldi, İslam Ümmeti Hala Sıkıntılarla Boğuşuyor, Trajediler Her Taraftan Sarmış Durumda!

  • “Ramazan ayı, ki onda Kuran, insanlara yol gösterici ve doğruyu yanlıştan ayırıcı belgeler olarak indirildi.” [Bakara 185]

  • Mübarek Ramazan Ayının Başlangıcı ve Bitişi, Sadece ve Sadece Hilalin Görülmesine Göre Belirlenir

  • Lübnan’ın Derinliklerine Düzenlenen Saldırılar! Siyasi Otorite ve Kurumları Görevleri Karşısında Nerede? Direniş Ekseninin Stratejik Sabrı Daha Tükenmedi mi?

  • Ey Müslümanlar! Sırada Ne Var? Gazze’de Yaşananlardan Sonra Daha Neyi Bekliyorsunuz? Artık Harekete Geçmenizin ve Rabbinizin Raşidi Hilafeti Kurma Farzına Yanıt Vermenizin Zamanı Gelmedi mi?

  •