|
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا قُوا أَنفُسَكُمْ وَأَهْلِيكُمْ نَارًا وَقُودُهَا النَّاسُ وَالْحِجَارَةُ عَلَيْهَا مَلَائِكَةٌ غِلَاظٌ شِدَادٌ لَا يَعْصُونَ اللَّهَ مَا أَمَرَهُمْ وَيَفْعَلُونَ
مَا يُؤْمَرُونَ
“Ey inananlar! Kendinizi ve ailenizi, yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun. Onun başında, acımasız, güçlü, Allah’ın kendilerine buyurduğuna karşı gelmeyen ve emredildiklerini yapan melekler vardır.” [Tahrim 6]
Amerika’da Arapların en yoğun yaşadığı Michigan eyaletine bağlı Dearborn ilçesinde, özellikle Müslüman veliler, kamu eğitim sisteminde LGBTQ kitaplarının okutulmasını toplu olarak protesto ettiler. Protestocular, okulun yönetim kurulu salonuna kapatmak için toplandılar. Topluluk, hükümetin laik talimatlarını dayatan okul yönetimiyle sürekli çatışma yaşıyordu. Laik talimatın ardından Müslüman topluluk, çocukları üzerindeki yetkilerinin bittiğini düşündüler. Toplumdaki sessiz çoğunluğa karşı hükümetin desteğini alan azınlık eşcinsel lobisinin (LGBTQ) eliyle ülke parçalanacaktır. Müslüman topluluklar, bu tehlikenin farkında. Protestodaki pankartlardan biri, insanların yaşadığı hayal kırıklığını yansıtıyor. Pankartta “Demokrasiyi önemsiyorsanız, biz çoğunluğuz.” ifadeleri yazılıydı.
Şu bir gerçek ki, insanların yaşadığı hayal kırıklığı, Dearborn’daki olaylardan çok daha derindir. Laik demokratik sistemdeki bir kusuru ortaya koyuyor. Bu, Allah’ın Şeriatının hayattan kaldırılmasından kaynaklanan bir kusurdur. Demokraside ahlakın, doğrunun, yanlışın referansı olmaz. Farklı taraflar, çıkarları için zayıflar pahasına birbirleriyle rekabet içindedirler. Laik devletin ilerlemesine rağmen günümüzde toplumda bölünme, muhalefet, bireysel partizanlık, uyumsuzluk ve çekişme had safhadadır. Çocukların cinsiyet değiştirici hormon arayışları ve ebeveynlerinin rızası olmadan geri dönüşü olmayan ameliyatlar yaptırmaları artık mümkün. Bu durum ailenin normal yapısını tehdit etmektedir. Kaldı ki cinsiyet kimliğinin anlamını sürekli değişiyor, insanlara dayatmak için yeni anlamlar yükleniyor.
Buna karşılık İslam, açık ve net bir sistem ve hayat tarzıdır. Çelişki barındırmaz. İslam, insanların cehaletinin, adaletsizliğinin, çatışmasının tek çaresidir. İslam kolay ve pürüzsüzdür, Allah’tan başka ilah olmadığına ve Muhammed SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in O’nun elçisi olduğu ifadesinin özetidir İslam. İslam’ın getirdiği her şey doğru ve haktır. Toplum İslam temeline göre inşa edilmelidir. Bugün İslam dışında laik dünya sistemi de dâhil olmak üzere tüm yaşam sistemlerinin yozlaşmışlığı, bozukluğu ve yok olmaya başladığı ortadadır. Buna göre Müslümanlar olarak insanlara yardım etmek, onları dünya ve ahirette en hayırlı olana davet etmek boynumuzun borcudur. Allah Subhânehu ve Teâlâ ve Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem bize aileyi nasıl doğru temel üzerine inşa edileceğini, erkek ile kadın arasındaki ilişkinin nasıl olması gerektiğini açıkladı. Hak ve batılı beyan etti. Müslümana düşen, baskılara, aşağılık partizan politikalara veya okul yönetim kuruluna aldırış etmeksizin, hakkı işitmek ve itaat etmektir. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:
وَمَا كَانَ لِمُؤْمِنٍ وَلَا مُؤْمِنَةٍ إِذَا قَضَى اللَّهُ وَرَسُولُهُ أَمْرًا أَن يَكُونَ لَهُمُ الْخِيَرَةُ مِنْ أَمْرِهِمْ وَمَن يَعْصِ اللَّهَ وَرَسُولَهُ فَقَدْ ضَلَّ ضَلَالًا مُّبِينًا “Allah ve Rasûlü bir iş hakkında hüküm verdikleri zaman, hiçbir mümin erkek ve hiçbir mümin kadın için kendi işleri konusunda tercih kullanma hakları yoktur. Kim Allah’a ve Rasûl’üne karşı gelirse, şüphesiz ki o apaçık bir şekilde sapmıştır.” [Ahzab 36]
Sonuç olarak diyoruz ki: Dearborn’daki Müslümanların, çocuklarımızı korumak için devreye girdiklerinin ve ayağa kalktıklarının farkında olmamız oldukça önemlidir. Ülke genelindeki Müslümanlar, bu zorluğun üstesinden gelmeleri için anne babaları ve çocukları desteklemelidir. Burada yapmamız gereken bazı şeyler var:
Babalar, çocuklarını hedef alan liberal (özgürlükçü) laik değerlerle mücadele etmeli, çocuklarını öğretilenleri eleştirmeye teşvik etmeli, bu fikirlere açık İslami fikirlerle meydan okumalıdır.
Okulların ve toplumun genel olarak çocuklara liberal laik fikirleri ve değerleri öğrettiğini biliyoruz. Bu nedenle erkek-kadın ilişkisi, evlilik, gayrimeşru ilişkiler, aile, toplum ve devlet konularında İslam’ın duruşu açıklanmalı, çocuklara da İslam’ın içtimai sistemi tarif edilmelidir. Bu, laik liberal sistem karşısında alternatif bir yaşam sistemi formüle etmek anlamına gelir.
Müslüman topluluk, örgütlerden, liderlerden ve Müslüman aktivistlerden liberallerin (Demokratlar) veya sağcı kanadın (Cumhuriyetçiler) gündemini terk etmelerini talep etmelidir. Geleceğimizi eşsiz inancımıza, ideolojik düşüncelerimize ve yüksek değerlerimize göre planlamalıyız.
Son olarak, dinimizle ve değerlerimizle gurur duymalıyız, hak düşmanları ne kadar tuzak kurarlarsa kursunlar, çocuklarımızı korumalıyız. Bütün insanlık, acilen İslam’ın merhametine ve adaletine muhtaçtır. Müslüman topluluk ve ümmet olarak çalışmamızın ve sadece İslam bayrağı altında faaliyet yürütmemizin ve insanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmet olarak gururumuzu yeniden kazanmamızın zamanı gelmiştir. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:
كُنْتُمْ خَيْرَ أُمَّةٍ أُخْرِجَتْ لِلنَّاسِ تَأْمُرُونَ بِالْمَعْرُوفِ وَتَنْهَوْنَ عَنِ الْمُنْكَرِ وَتُؤْمِنُونَ بِاللَّهِ وَلَوْ ءَامَنَ أَهْلُ الْكِتَابِ لَكَانَ خَيْرًا لَهُمْ مِنْهُمُ الْمُؤْمِنُونَ وَأَكْثَرُهُمُ الْفَاسِقُونَ “Siz, insanların iyiliği için ortaya çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz; iyiliği emreder, kötülükten meneder ve Allah’a inanırsınız. Ehli kitap da inansaydı, elbet bu, kendileri için çok iyi olurdu. (Gerçi) içlerinde iman edenler var; (fakat) çoğu yoldan çıkmışlardır.” [Âli İmran 110]
|
